Diyarbakır’da 20 Eylül 1992 tarihinde katledilen Kürt yazar ve gazeteci Musa Anter’in ölümüne ilişkin açılan davanın 37’nci duruşması Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti Musa Anter cinayeti davası için 30 yıllık zaman aşımının uygulanması ve davanın düşürülmesine karar verdi.
Anter Ailesi'nin avukatlarının 30 yıl dolduğu gerekçesiyle dosyanın zaman aşımına uğramamasını ve davanın “insanlığa karşı suç” kapsamında ele alınmasını talep ettiği duruşmaya HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da katıldı.
SANIK AYGAN’LA İLGİLİ BAKANLIĞA YAZILAN YAZIYA YANIT YOK
1990’lı yıllarda Kürt illerinde JİTEM tarafından işlenen zorla kaybetme ve katliamlarla ilgili yürüyen JİTEM ana davası ve 1993 yılında ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk cinayetiyle birleştirilen Musa Anter davası zaman aşımı riskinden bir gün sonraya, 21 Eylül tarihine ertelenmişti.
Musa Anter’in oğlu Dicle Anter’in de hazır bulunduğu duruşmaya, HDP Eş Başkanı Sancar’ın yanı sıra, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Özdoğan ve Serhat Eren, milletvekilleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD MYK Üyesi Nuray Çevirmen, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, JİTEM Davası’na dair ilk iddianameyi hazırlayan eski savcı İlhan Cihaner de duruşmaya katıldı.
Mahkeme başkanı yakalama kararı bulunan sanıklara dair yazılan yazılara cevap verilmediğini söyledi. Heyet, İsveç’te bulunduğu ifade edilen Abdullah Aygan (Aziz Turan) için Adalet Bakanlığı’na yazılan yazılara yanıt verilmediği belirtildi.
Anter ailesi ve avukatları davada zaman aşımı sürelerinin işletilmemesini, “İnsanlığa karşı suç” başlığıyla dosyanın ele alınmasını talep ederek mahkemeye dilekçe sundu.
‘DAVADA İNSANLIĞA KARŞI SUÇ KAPSAMINDA YARGILAMA YAPILMALI’
Duruşmada ilk olarak İHD Eş Başkanı Avukat Öztürk Türkdoğan konuştu. Davanın zaman aşımına uğramaması gerektiğini ifade eden Türkdoğan, “Bu davada insanlığa karşı suç kapsamında yargılama yapılması gerekiyor. Anter devlet içerisindeki çete tarafından alınan siyasi kararla öldürüldü. Faili meçhul olarak adlandırılan devlet içindeki çete yapılar tarafından sadece Anter değil çok sayıda insan öldürülmüştür” dedi.
Meclis çatısı altında faili meçhul cinayetlere ilişkin çok sayıda komisyonun kurulduğunu hatırlatan Türkdoğan, “Musa Anter’in öldürülmesi insanlığa karşı bir suçtur, mahkemenin davayı bu kapsamda ele alması gerekir. Hepimizin bildiği bir gerçek var. Bizim çete dediğimiz kontrgerilla yapıların işlediği cinayetler hiç bitmedi. Tekil bir suç bazında sürenin hesaplanmayacağından davanın sürekli işlenen suçlar bakımından ele alınması gerekir” diye konuştu.
Sanık Abdullah Aygan’ın ifadesinin alınamamasına da değinen Türkdoğan, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı personelleriyle ilgili mahkemenin suç duyurusunda bulunmasını talep etti.
‘DAVA ZAMAN AŞIMINA UĞRAMIŞ GİBİ BİR HAVAYLA DURUŞMAYA GELDİK’
Avukat Oya Aydın, “Dava zaman aşımına uğramış gibi bir havayla duruşmaya geldik” dedi ve mahkemenin bu durumu ortadan kaldıracak karar alması gerektiğini söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin onlarca karar vererek yaşam hakkı ihlali ve işkence dosyalarında zaman aşımının uygulanmaması gerektiğini belirttiğini aktaran Aydın, Anter davasında da zaman aşımının uygulanmamasını talep etti.
‘ZAMAN AŞIMI AĞIR İNSAN HAKLARI İHLALLERİNDE UYGULANAMAZ’
Türkiye’de insanlığa karşı suç kavramının savaş suçlarıyla karıştırıldığını ve mesafeli yaklaşıldığını ifade eden Aydın, "Bugüne kadar AİHM onlarca kararında sözleşmenin yaşam hakkı ihlali ve işkence gibi dosyalarda zamanaşımının kati bir biçimde uygulanmayacağını altını çizmiştir" diye konuştu.
‘İnsanlığa karşı suç’ suçlamasının 2003 yılında 2005 sayılı kanunla Türk Ceza Kanunu’na girdiğini ifade eden Aydın, “Zaman aşımı ağır insan hakları ihlallerinde uygulanamaz. Devlet görevlilerinin ağır insan hakları ihlalleri kapsamında zamanaşımı uygulanamaz. İnsanlığa karşı suçun, bir halkın önde gelen bir kişisine yönelik ağır bir yaşam hakkı yapılan dosyada uygulanması gerektiği kanaatindeyiz" dedi.
AK PARTİLİ MİROĞLU’NUN MESAJI OKUNDU
Çok sayıda delile rağmen dosyanın sonuçlandırılmadığını, dosyanın sonuçlandırılma taleplerinin görmezden gelindiğini belirten Avukat Aydın, "Musa Anter’i öldüren kişiler bellidir. Biz katilimizi her zaman biliyoruz. Devlet de biliyor" diye konuştu.
Davanın ‘mağdurlarından’ AK Partili Orhan Miroğlu’nun Avukatı Serhat Menzilcioğlu, "Sanık Abdülkadir Aygan’ın mahkeme huzurunda dinlenmeden davanın zaman aşımına uğraması kararı verilmesi adil yargılanma hakkını ihlal edecektir” dedi ve davanın zaman aşımına uğramamasını, insanlığa karşı suç olarak yargılamanın devam etmesini talep etti.
Avukat Menzilcioğlu, Miroğlu’nun mektubunu da duruşmada okudu. Miroğlu mesajında, Anter davasının "İnsanlığa karşı suçlarla dolu olduğunu" söyledi. 30 yıl boyunca adalet aradığını ifade eden Miroğlu, Anter cinayetine ilişkin PKK’yi suçladı.
MAHKEME BAŞKANINDAN AK PARTİLİ MİROĞLU’NUN AVUKATINA TEPKİ: TADINDA BIRAK
Miroğlu’nun avukatının mektubu okuduğu sırada avukat Nuray Özdoğan araya girdi, "Tanıklık içeren bir beyanı usule uygun değildir. Bir tanıklığı bir şey varsa gelip burada bu kişinin konuşması lazım. Miroğlu bize göre sanık sıfatında olması gereken kişi" dedi.
Yaşanan tartışma sırasında araya giren mahkeme başkanı, Miroğlu’nun avukatı Menzilcioğlu’na tepki gösterdi, "Mektup dinleyecek makam değiliz. Dilin kemiği yok söyleyen söyler. Mektubu tadında bırakın. Siz kaç sayfa okumayı planlıyorsunuz" dedi.
Anter ailesinin avukatları Miroğlu’nun mektubunun okunmasına devam edildiği sırada duruşma salonunu terk etti. Davayı izleyenler arasında da salondan ayrılanlar oldu.
DİCLE ANTER: HAKİKAT VE ADALET MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK
AK Partili Miroğlu’nun avukatı Menzilcioğlu, Anter tarafının davanın zaman aşımına uğramasını istediğini savundu. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirten Menzilcioğlu’na Anter ailesinin avukatları tepki gösterdi.
Avukat Oya Aydın, "Katılan vekili bugün kendi beyanından sonra asilin siyasi amaçla yazılmış metnini okumuştur. Biz zaman aşımını konuşmamız gerekirken Orhan Miroğlu’nun siyasi propagandasını dinliyoruz" dedi.
Miroğlu’nun avukatına tepki gösteren avukat Murat Yılmaz, “Orhan Miroğlu’nun siyasi deklarasyonunu okuduğu için tepki gösteriyoruz. Bizi hedef göstermeye çalışıyor" dedi.
Yaşanan tartışmaların ardından konuşan Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, "Babam devlet içinde örgütlenmiş çete tarafından katledildi" dedi. Devlet içerisinde tetikçilerin olduğunu ve bunların korunduğunu belirten Anter, "Mahkeme tarihi bir karar alacaktır. Ya hakikat ve adalet için insanlığa karşı suç kapsamında davayı ele alacak ya da davayı düşüreceksiniz. Hakikat ve adalet mücadelemiz devam edecek" diye konuştu.
Anter’in ifadelerinin ardından Miroğlu’nun avukatının sözleri nedeniyle tartışma sürdü. Avukat Alişan Şahin, "Miroğlu mektup göndereceğine gelsin bunları burada söylesin" dedi.