Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Murat GÜZEL’in Malatya-Ankara, Doktora Yaptığı Washington Eyaleti ve Pennsylvania Hattından 37 Yıllık Bir Serüveni;

TürkNetwork Dergisi: Murat Güzel ile Söyleşi

Murat GÜZEL’in Malatya-Ankara, Doktora Yaptığı Washington Eyaleti ve Pennsylvania Hattından 37 Yıllık Bir Serüveni;

 

TürkNetwork Dergisi’nde Murat Güzel ile yapılan bir söyleşi yayınlandı. Söyleşiyi aşağıda alıntılıyoruz. 

 

Murat GÜZEL’in Malatya-Ankara, Doktora Yaptığı Washington Eyaleti ve Pennsylvania Hattından 37 Yıllık Bir Serüveni;

 

Murat GÜZEL 1978’li yıllarda, bizim de gençler olarak MTTB’den aktif olarak faaliyet yaptığımız bir dönemde, Turan Emeksiz Lisesi öğrenci grubumuzun içinde bulunan gençlerden biriydi. 1980 darbesi öncesi Malatya’dan ve birçok ilimizden yaşanan şiddet olaylarının bir yansıması olan; rahmetli Hamido(Hamit Fendoğlu)’nun bir bombalı suikast sonucu iki torunu ve kendisinin ölümü üzerine şehrin birçok noktasından çıkan olaylar sonrası, Malatya gibi birçok ilde sıkıyönetim ilan edilmiş ve derneklerin faaliyetleri yasaklanmıştı.
Böyle yasaklı bir dönemde MTTB’nin yöneticileri olarak gerek Boğaziçi çay ocağı gerekse de MTTB’nin sadece başkan ve sekreter odasını teşkilat olarak göstermişiz, o iki oda kapalı, Derneğin diğer birkaç odası ve salonunu da Filiz Çay ocağı olarak faaliyete sokmuşuz. Böylece bizimle irtibatlı olan okullardaki genç gruplarımızın buluşma noktaları olan, bu iki çay ocağında faaliyet sürdürüyoruz.
Murat Güzel’in de içinde bulunduğu öğrenci grubu rahmetli Said Hocayla(Topal Said) akaid dersleri yapıyorlar. O grupta bulunan gençlerimiz üniversiteye yerleştirme sınavında istisnasız ülkenin değişik illerindeki üniversitelere yerleştiler, diyebiliriz. Murat’ta Hacettepe Üniversitesi Elektrik Mühendisliğini kazanmıştı. Üniversiteden mezun oluncaya kadar aldığı tevhidi prensipleri devam ettirerek bizimle irtibatını koparmadığı gibi, çok zeki bir öğrenci olması hesabıyla Ankara gibi büyük bir şehirde başka düşünce çevreleriyle de sağlıklı ilişkiler kurduğunu açık yüreklilikle bizlere söylüyordu. Biz gerek Murat olsun gerekse de diğer arkadaşları olsun, aldıkları köklü akaid dersinin onları her yerde koruyacağına inancımız tamdı. Bundan dolayı biz de herhangi bir bağnazlık içine girmeden bu arkadaşlarımızla irtibatımızı koparmadık.
Murat’ın röportajda da okuyacağınız gibi üniversitede iki yıl gibi bir görev yaptıktan sonra Amerika serüveni başlıyor. Bu serüvenle sizleri başbaşa bırakmadan önce, bu takdim ettiğimiz röportajla ilgili röportajı yapan şahsın, Murat’ı bir takdimi var, sizi öncelikle o takdimle, sonrada röportajla başbaşa bırakıyoruz;
“bu röportaj Amerika’da yaşayan bir Malatyalı bir arkadaşımızın hikâyesidir. Murat Güzel hem ülkesine hem de etnik topluluğuna önemli katkılarda bulunan Amerikan vatandaşlarına verilen prestijli ELLİS ADASI ONUR MADALYASI ile onurlandırıldı. Bu ödülün geçmişteki dikkate değer sahipleri arasında Başkanlar Bill Clinton, Joe Biden, Donald J. Trump, Hleriy Cliton, Madeleine Albrigyt ve Muhammed Ali gibi isimler bulunmaktadır..”

 

TOPLUM YILDIZI: MURAT GÜZEL

       Her sayıda ödül komitemiz, başkalarına yardım etmeye, Türk kültürünü canlı bir şekilde savunmaya ve profesyonel başarı elde etmeye adamış bir ismi “Toplum Yıldızı” olarak onurlandırır. Murat Güzel, Türk topluluğundaki aktif katılımı ve önemli etkinlikleri, hayırseverlik projelerini ve yardım kampanyalarını cömertçe desteklemesiyle dikkat çekmektedir.

Bu nedenle, bu sayımızda Murat Güzel’i onurlandırmaktan mutluluk duyuyoruz.

Oya Bain

Murat Güzel, başarılı bir iş insani olarak hem ABD hem de Türkiye’de geniş bir siyasi ve hayırsever etkiye sahip olsa da bu birçokları tarafından pek bilinmez. Güzel’in topluma katkı sunan birçok projede yer alışını bilmek ve ilkelerine ve hedeflerine ne kadar odaklanmış olduğunu bu röportaj aracılığıyla görmek bizler için oldukça etkileyici. Güzel’in kişisel yaşamı, geçmişten bugüne uzanan gerçek bir yolculuktur. Güzel bu yolculukta kökenlerini, bu kökenlere olan gururunu ve başarılarındaki alçak gönüllülüğünü hiç kaybetmedi.

Bize ilk yıllarınızdan bahsedebilir misiniz? Çocukluğunuz? Doğduğunuz yer? Aileniz, kardeşleriniz?

Malatya’da doğdum ve büyüdüm. İki kız kardeşim ve beş erkek kardeşimle mutlu bir aile yaşantım vardı. Annem ev hanımıydı ve okuma yazma bilmiyordu, ama ailede güçlü bir liderdi. Babam okuma yazmayı askerlik hizmeti sırasında ögrenmiş. Sınırlı bir gelirle tekstil fabrikasında çalışıyordu ve babamın geliri tek geçim kaynağımızdı. Yoksulduk fakat annemin şefkatli bakımı ve babamın dengeli ve bilge liderliğiyle mutlu bir aileydik. Annem okuldaki ilerlememi sürekli takip ederdi, eğitimim sırasında en yüksek notları hep ben alırdım.

  

Çocukluk yıllarınızda sizi en çok etkileyen şey neydi? İlkokul yıllarınız mı?

Çocukluk yıllarımda beni en çok etkileyen faktörler erken eğitimim ve aile ortamımdı. Muhafazakar ama açık fikirli ve istikrarlı bir ailede büyüdüm. Annem benim kahramanımdı. Onun sert disiplini ve sevgisi beni en çok etkileyen şeylerdi. Kasabada televizyon yoktu. Komşular akşamları birbirlerini ziyaret ederdi. Yaşıtlarımla vakit geçirmektense yaşlı insanları dinlemeyi her zaman daha çok severdim. Mahallede popüler bir çocuktum çünkü temiz, düzenli ve iyi huyluydum. Okula yürürken mahalledeki kadınlar sık sık beni kucaklardı. İlkokul yıllarım eğitim hayatımda önemli bir etkiye sahipti. İyi bir öğrenciydim hatta sınıfımın en başarılı öğrencisiydim. Ayrıca şehir genelinde düzenlenen ilkokul yarışmasında birinci oldum. Erken yaşlarda çok okurdum, fen ve matematikte iyiydim ve yaşıtlarımdan ⁠daha fazla Atatürk’ün hayatını biliyordum. Akranlarım ve öğretmenlerimle mükemmel ilişkilerim vardı. Ayrıca manevi bir kişiliğim vardı ve namaz kılardım. Beni en çok etkileyen kişilerden biri de sosyal bilgiler öğretmenim Cihangir Yüksek’ti. Bana her zaman özel ilgi gösterirdi. Onun sayesinde kardeşinin trikocusunda iş buldum. Tarsuslu olan öğretmenim harika bir akıl babasıydı. Bana sosyalizm üzerine birçok kitap verdi. Ortaokulu birinci olarak bitirdim ve ondan sonra onunla iletişimi kaybettim. Sekiz yıl önce onunla tekrar iletişime geçtiğimde çok mutlu oldum; o ⁠benim birçok konuda gözümü açmamı sağlamıştı. İlkokul yıllarımda, 5. ve 6. sınıflarda Berrak adında bir sınıf arkadaşım vardı. Aile geçmişi benimkinden çok farklıydı; iyi eğitimli ve İzmir’de tanınmış bir aileden geliyordu. Büyükannesi Köy Enstitüsü öğretmenlerindendi. İyi arkadaş olduk ve birbirimizden çok şey öğrendik, bu da hayatımı önemli ölçüde etkiledi. Kırk beş yıl sonra İzmir’de tekrar bağlantı kurduk. Her ikimiz de hayatımızda uzun bir yol kat ettik – o ⁠bir akademisyen, ben ise bir iş adamı olarak. Her ikimiz de başarılıyız ve hala güçlü bir dostluk sürdürüyoruz. İki insanın, bu kadar farklı yaşam tarzlarına rağmen, gerçek ve kalıcı bir dostluk kurduğuna hala şaşırıyorum. Bu romantik bir ilişki değildi. Ortaokulda ayrıca Kerime Nadir’in romantik romanlarını okumaktan keyif alırdım.

Yükseköğrenim? Nerede ve ne okudunuz?

Üniversite giriş sınavlarımda mükemmel sonuçlar aldım. Elektrik mühendisliği okumak için Hacettepe Üniversitesi’ni seçtim. Üniversite yıllarımda birçok muhafazakâr, laik ve sosyalist arkadaşım oldu, bu da hayata bakış açımı genişletti. Yine, bu yıllarda mühendislik alanı dışında birçok konuda okumalar yaptım.

Kariyer yolunuzu nasıl seçtiniz?

Mezun olduktan sonra, hükümet ve özel sektörden iş teklifleri aldım. Ancak hayalim, akademisyen olmak olduğu için iki yıl boyunca Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim asistanı olarak kaldım.

ABD’ye nasıl geldiniz?

ABD’ye lisansüstü çalışma yapmak için Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’ndan burs kazanarak geldim. Yüksek lisansımı Washington State Üniversitesi’nde Pullman da ve doktora çalışmalarımı Lehigh Üniversitesinde Bethlehem’de yaptım.

ABD’deki genel deneyimlerinizden bahsedebilir misiniz? Zorluklar ve başarılar?

Bir bursla ABD’ye geldim. O zamanlar evliydim ve gelirim yetersizdi. Bir süpermarkette kasiyer olarak ve pizza teslimatçısı olarak çalıştım, sonunda bir kütüphane görevlisi olarak gece vardiyasında ise başladım. Lisansüstü çalışmalarımı bitirdikten sonra kendi isimi kurmaya başladım.

İşiniz hakkında bize bilgi verebilir misiniz?

Organik kuru meyveler, dondurulmuş gıdalar ve meyve suyu ürünleri tedarik ediyoruz. Ürünlerimizi Costco, Kroger ve Walmart gibi önde gelen ABD perakendecilerine sunuyoruz. Ayrıca, önde gelen üreticilere ve yiyecek hizmetlerine toptan ürünler de sağlıyoruz. Şirketim, National Food Group’daki ürünlerimiz organik doğası gereği, organik tarıma ve sağlıklı yaşama olan bağlılığımı yansıtıyor.

Mevcut aileniz hakkında bize bilgi verebilir misiniz? ABD’de aileniz var mı?

İki güzel ve zeki kızı olan evli birisiyim. Ailemle birlikte son 37 yıldır Washington Eyaleti ve Pennsylvania’da yaşıyoruz.

Hangi konularla ilgileniyorsunuz? Gönüllü ve hayır işleri hakkında bilgi verir misiniz?

Bütün hayatım boyunca yerel, eyalet ve ulusal düzeylerde gönüllülük ve hayır işleriyle ilgilendim. “SHE” adlı, “Özgüven, Sağlık ve Eğitim” programını kurup finanse ettim. Bu program, dezavantajlı genç kızların kendilerini geliştirmelerini sağlayacak atölye çalışmaları, gezi ve takım çalışmaları sunmaktadır. Bu benim en sevdiğim hayır işi projesidir. Bu proje genç kızların hayatlarını kontrol altına almaları ve düzene sokmalarına yardımcı olmaktadır. Ayrıca, yıl boyunca hizmet veren sürekli bir evsiz barınağı projesini yönettim. Burada besleyici yemekler, ziyaret hizmetleri ve programlar sunarak insanların sağlıklı bir yaşama kavuşmalarını ve evsizlikten kurtulmalarını sağladık. Dr. Öz ile işbirliği yaparak evsiz barınaklara ücretsiz yüksek protein ve vitamin barları dağıttık. COVID sırasında, ilk müdahale ekiplerine binlerce maske bağışladım. Bu faaliyetler beni mutlu ve gururlu yaptı. Bu ülkeye gelirken hiçbir şeyim yoktu ama bu ülkenin bana sunduğu fırsatlar sayesinde yükseldim. Hayır işlerim halk tarafından her zaman mutlulukla karşılandı ve yerel gazetelerde hakkımda birçok takdir yazısı yayımlandı. Ayrıca, NAACP’nin ömür boyu üyesiyim. NAACP, tüm bireylerin siyasi, eğitimsel, sosyal ve ekonomik eşitlik haklarını teşvik eden ve ırk temelli ayrımcılığı ortadan kaldırmayı amaçlayan bir organizasyondur. Türk-Amerikan topluluklarına katkıda bulundum, TASC ve MÜSİAD gibi organizasyonların kurulmasına katılarak destek verdim.

ABD’deki siyasi meselelerde çok aktif olduğunuz biliniyor. Bunun hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz?

ABD’ye ilk geldiğimde, bir bireyin ABD siyasi sisteminde ne kadar çok şey başarabileceğini fark ettim. Federal ve eyalet hükümetleri hakkında mümkün olduğunca çok şey ögrenmeye çalıştım. “Tüm politika yereldir” gerçeğini de ABD’de de anladım. İşimde başarılı olduktan sonra, yaşadığım Lehigh County ve komşu Northampton County’de aktif hale geldim. Lehigh Vadisi Demokratik İlerici Koalisyonu’nun (LVDPC) kurucu başkanlığını yaptım. LVDPC, tabandan gelen ve ilerici gruplar ile şehir ve ilçe yetkililerini içerir. LVDPC’nin misyonu, ilçe, şehir, eyalet ve federal pozisyonlar için Demokrat adayları belirlemek ve tanıtmaktır. Bu adayların seçim ve değerlendirme sürecine dâhil oldum. Ayrıca, Pennsylvania Demokratik Eyalet Komitesi Yeni Amerikalılar Grubu’nun kurucusu ve başkanıyım. Bu Grup, Amerikan vatandaşı olmuş göçmen vatandaşları Demokrat Parti’ye kabul etmeyi, onları oy kullanmaya teşviki, yeni seçmenleri eğitmeyi, göçmenlere karşı ayrımcılıkla mücadele eden yasaları savunmayı ve hükümetin her seviyesinde çeşitli adaylar bulmayı amaçlar. Pennsylvania’da 400,000 Amerikan vatandaşı olmuş göçmen bulunmaktadır. Göçmen biri olarak bu proje benim için çok değerlidir.

   

Demokrat Parti’de hem federal hem de eyalet düzeylerinde üstlendiğiniz rolleri açıklar mısınız?

Federal düzeyde, 2012 yılında Pennsylvania delegesi olarak görev yaptım. Başkan Barack Obama’yı Demokrat Parti’den başkan adayı gösteren isimler arasında yer aldım. Bunu yapan ilk Türk Amerikan olarak tarihe geçtim. 2016’da Demokrat Parti Genel Merkez (DNC) yönetim kuruluna seçildim. Disiplin Komitesi (Credentials Committee) üyesi oldum. Bu kapasitede, tüm ilgili tarafları dinleyerek parti içindeki anlaşmazlıkları çözme yetkisi olan 50 kişiden biri oldum. Demokrat Parti’nin hedeflerine olan bağlılığım, Demokrat Senato Kampanya Komitesine (DSCC) katılmamı da sağladı. 

 

Bu komite, yalnızca Amerika Birleşik Devletleri Senatosu’na Demokratları seçmeye adanmıştır. Komite üyesi olarak partinin büyümesine ve başarılarının artmasına aktif olarak katkıda bulundum. Ayrıca, Demokrat Parti Temsilciler Meclisi adaylarını desteklemek amacıyla Demokratik Kongre Kampanya Komitesi’ne (DCCC) üye oldum. Pennsylvania temsilcisi olarak, Lehigh Vadisi bölgesinden Washington, DC’ye kongre adaylarını seçen komitede görev yaptım. Kongre aday olmak isteyen isimlerle görüşmeler yaptım, bunlar arasında şimdi Kongre’de bizi temsil eden Susan Wild da vardı. Ayrıca Susan Wild’ın fahri kampanya yöneticisi olarak da görev yaptım. Demokrat Parti’deki liderlik rollerim, eyalet ve ilçe düzeylerinde partinin büyümesine katkı vermemi sağladı. Eyalet düzeyinde, Pennsylvania Demokrat Parti Eyalet Komitesinde görev aldım ve yönetim kuruluna seçildim. Aynı zamanda Strateji Finans Komitesi’nin eş başkanlığını yaptım. Bu rol, stratejik finansal planlama ve yönetim gerektiriyordu. İlçe düzeyinde, Lehigh ilçesinde Demokrat Parti liderliğinde görev alarak, yerel siyaset ve topluluk katılımı hakkında bilgimi daha da artırdım ve partiye katkı sundum.

 

Yerel ve ulusal gazetelerde yayımlanan makaleleriniz de var. Size ne ilham veriyor?

Genellikle düşüncelerimi daha geniş kitlelerle paylaşmak istiyorum. Amerika’nın Kurucu Babalarının ilkeleri, Bayrak Gününün anlamı ve göçmenlik meseleleri gibi birçok konuda ulusal ve yerel gazetelerde makalelerim yayımlandı. Birçok Amerikalının, ABD’nin oluşumu katkıları ve Amerikan değerleri hakkında daha fazla bilgi edinmesi gerekiyor. Ben de (kendim bir göçmen olarak) ABD’deki göçmenler, Türkiye-ABD ilişkileri, Pennsylvania ve Türkiye ile ilişkileri üzerine yazıyorum.

Boş zamanlarınızda hangi hobilerle ve aktivitelerle ilgileniyorsunuz?

Doğada olmak benim için çok canlandırıcı. Dağlarda yürüyüş yapmayı, bisiklete binmeyi, at sürmeyi ve rafting yapmayı çok seviyorum. Ayrıca Amerikan tarihi ve Kurucu Babalar hakkında okumaktan ve onlar hakkında makaleler kaleme almaktan keyif alıyorum.

Günlük rutininizi bizimle paylaşır mısınız?

Genellikle sabah 5:30 veya 6:00 civarında kalkarım ve günü düşünmek için biraz zaman ayırırım. Hava güzelse, dışarı gidip yürüyüş yaparım. Günümü planlar veya bir sonraki günün programını gözden geçiririm. Günlük ve haftalık programım, iş sorunları, politik toplantılar, hayır işleri planlamaları ve sosyal etkinliklere katılımla göre değişebilir.

En sevdiğiniz alıntı sözü nedir?

Maya Angelo’dan şu sözü oldukça etkileyici: “İnsanlar ne dediğinizi unutacak. İnsanlar ne yaptığınızı unutacaklar. Ama insanlar sizin onlara neler hissettirdiğinizi asla unutmayacaklar.” “İyi bir insan olmanın temeli alçak gönüllülüktür.”

TurkNetwork dergisinin okuyucularının sizin hakkınızda öğrenip şaşırabileceği bir şey var mı?

Çoğu kişi, memleketim, eyaletim, ülkemdeki siyaset veya hayır işlerindeki projelerime olan katılımımın boyutunu öğrendiğinde şaşırabilir. TurkNetwork dergisine bu çabaları tartışma fırsatı verdiği için teşekkür ederim.

Hayatınızda en çok kim etkili oldu ve neden?

Birçok kişi beni derinden etkiledi, özellikle annem, babam, ortaokul öğretmenim Cihangir Yüksek ve okul arkadaşım Berrak Arusan etkili oldu. Ayrıca, iki kızım Sevde ve Meryem; insanlık, nezaket, zeka ve desteğiyle olağanüstüler. Onları çok seviyorum ve onlardan çok şey ögreniyorum. Ayaklarımı dünya üzerinde sağlam basabilmem için her gün bana daha fazla ilham veriyorlar.

Türk-Amerikan toplumuna yönelik önerileriniz nelerdir?

Türk-Amerikan toplumunun ABD siyasetine katılımı oldukça düşük. Ayrıca ABD’ye göç geç başladığı için buradaki insan sayımız da fazla değil. Genç Türk Amerikalıların siyasete girmeleri teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.

Okuyucularla paylaşmak istediğiniz bir mesajınız var mı?

Amerika’da yaşayan Türk toplumuna katkıda bulunmanın yolu Amerika’ya katkı sağlamaktan geçer. Dışarıda kalmayın. Ülkemiz için siyasette sesimizi yükseltmeliyiz. Ne olup bittiğinin farkında olmalıyız. Bizim artık evimiz olan Amerika zengin tarihi ve kültürel mirasıyla birlikte, güzel bir politik sistem sunmaktadır. Burada her bireyin bir söz hakkı vardır. Burada geçimimizi sağlarız. Hem farkında olmak hem de katılımcı olmak hayatlarımızı zenginleştirir. Bir makama seçilmek için değil. Sistem ve olayların farkında olmak bizi güçlü kılar.

 

Oya Bain, Georgetown Üniversitesi Hastanesinden emekli bir biyokimyagerdir. Uzun süredir hem kültürel hem de politik konularda Türk toplumunda aktif bir aktivisttir. Birçok Türk-Amerikan organizasyonunun yönetim kurulunda görev yapmıştır ve halen yapmaktadır. Türkiye ve ABD arasındaki güçlü bağlara inanmakta ve her fırsatta Türk tarihini ve kültürünü tanıtmaya çalışmaktadır.

Not; Bu söyleşi Farklı Bakış Sitesinden alınmıştır.

Bu yazıda yer alan fikirler yazara aittir. Farklı Bakış’ın bakış açısını yansıtmayabilir.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER