Ekim devrimi sonrası, başta Rusya´da olmak üzere, birçok ülkede uygulanan sosyalist uygulamalara ve ?zamanı açısından´ sosyalist bloğun kendisini Amerikan karşıtlı içerisinde görmesinden dolayı, dünyada olduğu üzere Türkiye´de de sol, grup, şahıs ve birbirinden farklı düşünce kalıpları açısından dikkate alınmadan, sağcı bir mantıkla hep ?aşırı´ olarak değerlendirilmişti.
Bu konuda kendi bağlamında kısmen bir doğruluk payı olmuş olsa da, özelikle de Sovyet sonrası Batı Avrupa örneğinde olduğu üzere solun bulunduğu ülke ve toplumda özgürlükçü söylemlere sıcak baktığı ve özgürlükçü bir bakış açısına kapı aralşmanıadığı gör, ülecektir. Gerçi, değişen zamana ve dönüşen dile rağmen, sol içerisinde, özgürlükçülüğe rağmen farklılık içerisinde bulunan guruplar ve şahıslarda olmuştu.
Bu minvalde Türkiye´de de, o değişen zamana ve dönüşen dile rağmen, kendi gerçekliğinden hareket eden ve ?karşıtları tarafından´ ?aşırı? olarak nitelendirilen gruplar, çevreler ve partilerde vardı..
CHP´yi bir sol parti olarak değerlendirdiğimizde, büyük bölümü, İslamcı cenahta faaliyet gösteren ve ?dernek´ statüsünde bulunan yasal yapılar kadar bir etkiye sahip olan sol partilerde vardı. Ör. EMEP gibi?
Bu yapılar, muhafazakâr cenahta hep devlet düşmanı olarak bilinirlerdi. Ki, bu yapılar, AK Parti´ye muhalif milliyetçi ve ulusalcı cenahın, o da işlerine gelen bir eylem içerisinde bulunduklarında, solla aynı karede bulundukları dile getirilmesin diye, çoğu kez ?sukut ikrardandır´ kabilinden, hemen her eylemi onların ifadesiyle ?AKP´yi yok ediyoruz´a tahvil olurdu.
Ama aşağıdaki haber metinde geçtiği üzere, o ?aşırı´ sol, mültecilere sahip çıkıp, onlara reva görülecek resmi yanlışlara karşı çıktıklarından, birçok ulusalcı çevrede karşılık bulduğu gibi Yeni Çağ Gazetesi´nde de pek memnuniyetle karşılanmamıştı.
Sol´sun, ama mültecileri savunduğun için aşırısın!
İşte Yeni Çağ´ın ?konu ile ilgili? haber metni?
?İstanbul Kadıköy´de Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi adı altında bir araya gelen bir grup, İstanbul´da kaydı olmayan Suriyelilerin kayıtlarının bulunduğu ile gönderilmesini protesto etmek için Süreyya Operası önünde toplandı.
İstanbul Valiliği´nin başka illerde kayıtlı olan Suriyeli sığınmacıların 20 Ağustos´a kadar geri dönmesi şartını kınayan basın açıklamasında "Sınırdışılara son; birlikte yaşamak istiyoruz" ifadeleri kullanıldı. Özgül Saki´nin okuduğu basın açıklaması sırasında "Sınır dışıları derhal durdurun!" ve "Komşuma dokunma, kardeşime dokunma" sloganları atıldı.
Kalabalıkta Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP) ve Mücadele Birliği temsilcilerinin olduğu gözlemlenirken, basın açıklamasında Türkçe, Kürtçe, Arapça ve İngilizce pankartlarda "Sınırları açın!" "Mültecilerin haklarının ihlâlini durdurun!" ve "Irkçılığa hayır!" mesajları görülüyordu.
