CHP´nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim gecesi yaşananları anlattı. İnce, kendisinin ya da eşinin kaçırıldığı, susturulduğu, tehdit edildiği, kaçırıldığı, açıklama yapamayacak durumda olduğu yönünde ortaya atılan her türlü iddiayı kesin bir dille yalanladı.
Seçim çalışmaları boyunca, mühürsüz oyların kanuna aykırı şekilde geçerli sayılması yönünde bir karar alınması halinde 50 bin avukatla Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önüne gideceğini hatırlatan İnce, ?YSK´nın o gün aldığı kararlar sonuca etki edecek ve bizi kuşkuya düşürecek kararlar değildi. O nedenle seçim gecesi YSK önüne gitmedim, gidilmesi yönünde çağrıda bulunmadım? dedi.
"Ekibim, CHP, diğer siyasi partiler sonuçları etkileyecek usulsüzlük tespit edemedik"
YSK önünde yaptığı açıklamada kucağına bir şeyler fısıldayan kişinin de CHP´nin yıllardır YSK temsilciliğini yapan ve 24 Haziran seçimlerinde de milletvekili adayı olan Mehmet Hadimi Yakupoğlu olduğunu ifade eden İnce, ?Sosyal medyada YSK temsilcimizin seçimle ilgili bana söyledikleri bile komplo teorisi üretilmesine neden oldu? yorumunda bulundu.
Seçimde usulsüzlük yapıldığı iddialarına da değinen İnce, şunları söyledi:
"Ben, ekibim, CHP, diğer siyasi partiler seçim sonuçlarını etkileyecek bir usulsüzlük tespit edemedik, edebilen varsa ve beni ikna ederse sonuna kadar mücadele etmeye varım. Seçimin ve seçim sürecinin adil ve hukuka uygun bir şekilde sürdürüldüğünü söyleyemem ancak seçim sonrasında üretilen komplo teorilerinin doğru olmadığını söylemek için bu açıklamayı yaptım."
"YSK temsilcimizin söyledikleri bile komplo teorisi üretilmesine neden oldu"
İnce´nin kişisel Twitter hesabından seçim gecesi yaşananlara dair yaptığı açıklamalar şöyle:
-Seçim günü Yalova´da oyumu kullandım ve Ankara´ya geldim. Saat 16.50 sıralarında YSK´nın önüne gittim ve 17.00´de YSK önünde bir açıklama yaptım.
-Bütün kampanya boyunca YSK´nın 16 Nisan referandumunda mühürsüz oyları kanuna aykırı bir şekilde geçerli sayması gibi bir karar alırsa 50 bin avukatla YSK önünde olurum dedim.
-YSK böyle bir karar almadı, YSK´nın o gün aldığı kararlar sonuca etki edecek ve bizi kuşkuya düşürecek kararlar değildi. O nedenle seçim gecesi YSK önüne gitmedim, gidilmesi yönünde çağrıda bulunmadım.
-YSK önünde benim kulağıma fısıldayarak konuşan kişi CHP´nin yıllardır YSK Temsilciliğini yapan ve milletvekili adayı olan Mehmet Hadimi Yakupoğlu idi. Sosyal medyada YSK temsilcimizin seçimle ilgili bana söyledikleri bile komplo teorisi üretilmesine neden oldu.
"Susturulduğum, tehdit edildiğim, kaçırıldığım yönünde söylenen/yazılan her şey yalandır"
-Seçim sonuçlarını eşim, oğlum, kardeşlerim, yeğenlerim, İstanbul Milletvekilimiz ve Grup Başkanvekilimiz Sayın Engin Altay ve Bilecik Milletvekilimiz Sayın Yaşar Tüzün ile birlikte takip ettik.
-Seçim gecesi susturulduğum, tehdit edildiğim, kaçırıldığım, açıklama yapamayacak durumda olduğum yönünde söylenen/yazılan/paylaşılan her şey yalandır.
"Seçim sonuçlarını takip ettiğim yerden kaçırılmadım, eşim kaçırılmadı"
-?Arkadaşlar maalesef bilmediğiniz şeyler var? diye başlayan tweet benim hesabımdan atılmamıştır. Bu şekilde başlayan tweet ekran görüntüsü sahtedir, düzmecedir.
-Seçim sonuçlarını takip ettiğim yerden kaçırılmadım, eşim kaçırılmadı, açıklama yapmayı Pazartesi saat 12.00´ye bıraktım ve o açıklamayı Pazartesi saat 12:00´de CHP Genel Merkezi´nde yaptım.
-Ben, ekibim, CHP, diğer siyasi partiler seçim sonuçlarını etkileyecek bir usulsüzlük tespit edemedik, edebilen varsa ve beni ikna ederse sonuna kadar mücadele etmeye varım.
-Seçimin ve seçim sürecinin adil ve hukuka uygun bir şekilde sürdürüldüğünü söyleyemem ancak seçim sonrasında üretilen komplo teorilerinin doğru olmadığını söylemek için bu açıklamayı yaptım.
-Bizim verdiğimiz mücadele tek seçimlik bir mücadele değildir, Türkiye hepimizin Türkiye´si olana dek mücadelemiz sürecektir