Muhammed Allah’ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün. Allah’tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Bu, onların Tevrat’taki vasıflarıdır. İncil’deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ziraatçıların da hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir. (Fetih Süresi 29. ayet)
Bu kurandaki vasfıdır nebinin, peygamberin, Muhammedilerin. Aynı şekilde birçok farklı dilde tarih boyunca kendileri methiyelerde meth edile gelmiştir. Ahmed, Can Ahmed, Gül Ahmed, Nur Muhammed, Yar Muhammed Can Muhammed denilmiştir. Ahmedi Mahmud u Mustafa’yı Muhammed denilmiştir.
Bil Arabi Arapçadan bir ilk olan methiyelerden ‘Tale‘a ‘l-bedru ‘aleynā min seniyyāti ‘l-veda’ ay doğdu üzerimize veda tepelerinde adlı methiye tarih boyunca dilden dile nakledilmektedir.
Tale‘a ‘l-bedru ‘aleynā min seniyyāti ‘l-vedā‘Veceb ‘eşşükrü ‘aleyna ma da‘a li-l-lahi da‘eyyühe ‘l-meb‘usü fina Ci’te bi-l-’emri ‘l-muṭā‘Ci’te şerrefte ‘l-medīne merḥaben yā hayra dā‘merḥaben yā hayra dā‘
Medine kadın, erkek, çocuk ve gençlerinin tefleri eşliğinde: şükür gerekti bize Allah davetinden Medine’ye şeref verdin derlerken, Türkî milletlerin dilinde hasretvari bir nidayla şöyle özlem duyulacaktı.
Gel ey sultana şefaat kene derdé dermana ya Resulallah/ ya Resulallah ya Hebibellah ya Şefiallah ya Nebiyellah..
Gel ey baş tacım sana mıhtacem, dinem, inancem ya Resulallah/ ya Resulallah ya Hebiballah ya Şefiallah ya Nebiyallah..
Gül Ahmed-i bir de Kurdi makamla da şöyle içimize su serpecekti.
Ey seyyidé kewn u mekân ey şefiā roja giran, roja tengda qebra tari tu me ne héle bé güman
Gül Ahmedi Gül Ahmedi gülilka rebbé rahmeti ka careké were navme evan çava qet te nedi.
Dilémin da birin heye dermanémra hekim tüneye dermanémın li ba te ye rehberémin gül Ahmedi
Ve sağanak, sağanak yağmurlar inerken yedi kattan evet, evet o gece sendin gelen ezel kadar uzaktan melekler her zerreyle müjde verirken haktan o gece tabi ki de sendin ya hazret, ya Muhammed
Güneşler o gecenin nuruna secdderken, Yıldızlar meşk içinde kainat vecd ederken, bütün hamdü senâlar yüce Rabbe giderken, O gece sensin, sensin gelen ya Hazret-i Muhammed.
Kâbe’de şirk taşları putlar yere dönerken, cehalet bayrakları birer, birer inerken, bin yıllık küfr ateşi ebediyyen sönerken, o gece gelen sendin ya Ahmed ya Muhammed.
O gece Save gölü mucizeyle kururken, Kisra saraylarında sütunlar savrulurken, Arzdan arşa âlemler rahmetini bulurken, sendin gelen o gece ya Hz. Muhammed.
Sana şahid sonsuzlar ezelden beri her an, Sana şahid ayetler her zerre ve her mekân, Senden uzak kalmaya nasıl dayanır ki can, Sen her cananda cansın can, ya Hazreti Muhammed.
Gönül gözü görmeyen can gözünü neylesin, Dünya da dönmeyen dil mahşerde ne söylesin, Mevla bütün beşeri ümmetinden eylesin, Sancağının altında Livaü’l hamdin altında ey rehberim (rehberimiz) Muhammed.
Biliriz ki hükmü yok bu dünya nimetinin, gönüldür sermayesi ahiret servetinin, Sana salât ve selam gönderen ümmetinin, Cennetler şahidi ol ya Hazreti Muhammed, ya Hazreti Muhammed
Muhammad is the Messenger of Allah; and those with him are forceful against the disbelievers, merciful among themselves you see them bowing and prostrating (in prayer), seeking bounty from Allah and (his) pleasure. Their mark is on their faces from the traca of prostration. That is their description in the Torah. And their description in Gospel is as a plant which produces its offshoots and strengthens them so they grow firm and stand upon their stalks deligting the sowers so that Allah may anrage by them the disbelievers. Allah has promised those who believe and do righteous deeds among them forgivness and a great rewards. (Sura el Feth, verse 29)
This is the attribution of our beloved Prophet was mentioned in the holy Qur’an. İn addition He (pbuh) has been mentioned in many poems in many difrent languages by many different nations.
We once had a Teacher, the teacher of teachers he changed the world for the better.
And made us better creatures. Oh Allah we’ve shamed ourselves, we’ve strayed from Al-Muallim. Surelly we’ve wronged ourselves what will we say infront him? Ooh Mu’allim..
He was Muhammed salla Allahu alayhi wa salam. Muhammad mercy upon mankind
He was Muhammad salla Allahu alayhi wa salam. Muhammad mercy upon Mankind Techer of all mankind.
Ya Habibi ya Muhammad, ya Shafi’i ya Muhammad Khayrul khalqillahi Muhammad..
Kaynak: Farklı Bakış