Geçtiğimiz yıl Kasım ayında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman´ın talimatıyla 11 prens, bakan ve iş adamının tutuklanarak Riyad´daki Rıtz Otele hapsedildiği süreçten kısa bir süre önce Riyad´dan ayrılarak Amerika´ya giden Prans Ahmed Bin Abdulaziz Suud tahtının en güçlü varisi olarak görülüyor.
Prens Ahmed Bin Abdulaziz, 2015 yılına kadar Suudi Arabistan yönetiminde İçişleri Bakan Yardımcılığı gibi önemli görevlerde bulunmuş bir isim.
Kral Selman´ın tahta geçmesi sonrası Muhammed Bin Selman´ın politikalarına karşı çıkmasıyla bilinen Prens Ahmed Bin Abdulaziz, geçtiğimiz ay evinin önünde toplanan ve Suudi Arabistan´ın Yemen politikasını protesto eden göstericileri desteklemiş, "Yemen politikasının müsebbibinin Muhammed Bin Selman ve mevcut Suud yönetimi olduğunu" söyleyerek Kral Selman ve oğlu Veliahdı hedef almıştı.
Kasım 2017´de Riyad´dan ayrılmadan önce ülkenin Veliahdını belirleyen kurum olarak bilinen Biat Heyeti´nin en güçlü üç isminden biri olan Prens Ahmed Bin Abdulaziz´in, geçtiğimiz yıl Haziran ayında Muhammed Bin Nayif´in azledildiği toplantıda Muhammed Bin Selman´ın Veliaht olmasına karşı çıktığı belirtiliyor.
Prens Ahmed Bİn Abdulaziz´in, Riyad´da olduğu dönemde kardeşi Kral Selman tarafından davet edildiği resepsiyonlara da katılmayı reddettiği kaydediliyor.
Prens, bakan ve iş adamlarının geçtiğimiz yıl Rıtz otelde hapsedilmesi konusunda hiçbir açıklama yapmayan Prens Ahmed Bin Abdulaziz´in son aylarda Muhammed Bin Selman´a yönelttiği eleştirilerden dolayı tehdit altında olabileceği ifade ediliyor.
Muhammed Bin Selman´ın babasının kral olması sonrası hızlı yükselişi Suud hanedanındaki güçlü prensleri rahatsız etmişti.
Veliaht Muhammed Bin Selman´ın Yemen´e saldırması, prensleri tutuklaması, yönetim kademelerine kendi adamlarını getirmesi gibi birçok politikası ise hanedan içerisindeki kırılganlığı derinleştirmiş.
Muhammed Bin Selman´ın Veliaht olmasıyla başlayan kırılma sonrası muhalif prensler, kurucu kralın oğullarından olan AHmed Bin Abdulaziz´in etrafında toplanmaya başlamıştı.
Muhalif prenslerin, gazeteci Cemal Kaşıkçı´nın İstanbul Başkonsolosluğunda katledilmesinden sonra Prens Ahmed Bin Abdulaziz´e biat ettiği ve Kral Selman´ın görevi Prens Ahmed´e devretmesi gerektiğini savunmaya başladıkları belirtiliyor.