MUHALEFETTE 'İTTİFAK MI', 'İŞ BİRLİĞİ Mİ?' TARTIŞMASI
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte siyaset gündemine ittifak sistemi de girdi. Siyasi partiler ad ve amblemlerini koruyarak ittifaklarla seçime katılabiliyor. İlk kez 2018 seçimlerinde hayata geçen düzenleme ile Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı kuruldu. Yaklaşan 2023 seçimleri için de bu ittifakların nasıl yol izleyeceği konuşuluyor. AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı bu seçim sürecinde de aynı yapıyla devam edecek görünüyor. Ancak muhalefet cephesinde durum biraz karışık.
2018 seçimlerinde CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu ittifakın yeni kurulan DEVA ve Gelecek partilerinin katılımı ile genişlemesi bekleniyordu. Ancak Gelecek Partisi “esnek seçim iş birliği” şeklinde yürüyen ittifakın, seçim sonrasının planlarının da bugünden belirlendiği yapısal bir ittifaka dönüşmesi önerisi getirdi. Yeni kurulan DEVA Partisi de ittifaka katılım için seçim sonrasına dair yol haritasında yüzde 100 anlaşma şartı getirdi. 6 muhalefet lideri 12 Şubat’ta ilk kez bir araya gelerek parlamenter sistem modeliyle ilgili üzerinde uzlaştıkları çalışmayı nasıl açıklayacaklarını konuşurken ittifak konusunu da ele alacak.
Kulislere göre ittifakın itici güçleri CHP ve İYİ Parti’de yeni öneriye mesafeli çok sayıda kişi var. Millet İttifakı’nın mevcut esnek yapısı ile devam etmesi gerektiğini savunanlar ittifakın aslında bir seçim iş birliği olduğuna/olması gerektiğine dikkat çekiyor. Kulislerde, “Biz farklı partileriz. Seçim geldiğinde iş birliği yaparız. Bu iş birliği de ortak cumhurbaşkanı adayı ve önceki seçimde olduğu gibi bir protokolle olabilir. Ama seçim öncesi, seçim dönemi, seçim sonrası işleri planlamak, bunlar için komisyonlar kurmak, ayrıntılı çalışmalar yapmaya çalışmak ihtilaf alanlarını çoğaltır. 2 partiyle bile anlaşmanın zor olduğu konuları 6 partiyle ortaklaştırmaya çalışmak birlik değil, ayrışma getirir. Yapılması gereken her konuda oy birliği isteyen bir ittifak değil; sistem değişikliği, demokrasi ve hukuk alanında vaatlerle iş birliği yapmak” görüşü savunuluyor. İttifakın seçim sonrası iktidar olunması durumunda büyük bir sorumluluk getirdiğine dikkat çekip hazırlıkların bugünden yapılması gerektiğini savunanlar ise her konuda detaylı çalışmanın şart olduğunu söylüyor. Bakalım Millet İttifakı’nda iki görüşten hangisi kazanacak.
KARAMOLLAOĞLU ANLATTI: REFAH PARTİSİ’NİN ADI DOĞRU YOL OLACAKTI!
Gazeteci-yazar Mustafa Yılmaz’ın SAADET lideri Temel Karamollaoğlu’nun hayatını anlattığı “Son Tanık” adlı nehir söyleşi okuyucuyla buluştu. Milli Gazete yayınlarından çıkan kitapta Karamollaoğlu’nun küçükken müziğe merakı olduğunu, mandolin, org ve saz çaldığını öğreniyoruz. Öyle ki Karamollaoğlu üniversite için İngiltere’ye giderken sazını da yanında götürdüğünü anlatıyor. İki cumhurbaşkanı çıkarmış (Turgut Özal ve Abdullah Gül) Kayseri Lisesi'nden mezun olan Karamollaoğlu’nun gençliğinde futbol, koşu ve dağcılık da var. Karamollaoğlu’nun belediye başkanlığından milletvekilliğine siyasi yaşamına dair çok sayıda ayrıntının yer aldığı kitapta 1983 yılında kurulan Refah Partisi’yle ilgili de ilginç bir anekdot yer alıyor. Karamollaoğlu’nun anlatımına göre Refah Partisi'nin adı aslında “Doğru Yol Partisi” olacakmış. Karamollaoğlu o süreci kitapta şöyle anlatıyor:
“Ayrancı’daki evde yeni partinin çalışmalarını yaparken isim konusunda da bir sürü teklif geliyordu, adeta her kafadan bir ses çıkıyordu. En son Erbakan Hoca dedi ki “Partinin adı ‘Doğru Yol’ olsun, Doğru Yol Partisi.” Biliyorsun, İslami literatürde sırât-ı müstakîm, doğru yol, hak yol demektir, böyle bir referansı da var. Herkesin aklına yattı, resmi yazı hazırlandı, partinin kuruluş dilekçesi Doğru Yol Partisi olarak yazıldı. İçişleri Bakanlığına dilekçe verileceği gün bir haber geldi ki “Doğru Yol” ismini Süleyman Demirel almış! Demirel “Doğru Yol” adı ile bir parti kurdurmuş. Nasıl haber aldıysa artık!.. Biz o zaman partinin adını değiştirmek zorunda kaldık “Refah” adı böyle ortaya çıktı.”
İKTİDAR 17 BİN SORUDAN 7 BİNİNE YANIT VERMEDİ
Milletvekillerinin en önemli denetim araçlarından biri olan soru önergelerinin cevaplanma oranıyla ilgili 2021 verileri açıklandı. Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç’in HDP Milletvekili Kemal Peköz’ün soru önergesine verdiği yanıta göre 2021 yılında Meclis Başkanlığına toplam 17 bin 445 soru önergesi verildi. Bu önergelerin sadece 2 bin 101’i yasal süre olan 10 gün içinde cevaplanırken, süresi geçtikten sonra yanıtlananlarla birlikte toplam cevaplanan önerge sayısı 7 bin 67 oldu. Bilgiç’in paylaştığı verilere göre yaklaşık 17 bin soru önergesinin 10 bin 357’si CHP’li milletvekillerine ait. HDP’li milletvekilleri 4 bin 654 soru önergesi verirken, İYİ Parti milletvekillerinin verdiği önerge sayısı 1410 oldu.
DEVA 10 ŞUBAT’TA EKONOMİ PROGRAMINI AÇIKLIYOR
DEVA Partisi sosyal politikalar, afet, tarım, teknoloji gibi farklı alanlarda uygulayacakları politikaları takvimiyle birlikte açıkladığı eylem planına ekonomi başlığını da eklemeye hazırlanıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da AB büyükelçileriyle buluşmasında dikkat çektiği bu eylem planı İstanbul’da açıklanacak. Yazılı, görsel medya kuruluşlarının ekonomi yazarlarının katılacağı programla kamuoyuna duyurulacak ekonomi eylem planı 130 maddeden oluşacak. Planda ilk 90 gün ve ilk 360 günde ekonomi-finans alanlarında yapılacaklar ayrıntıları ile yer bulacak.
