Bu köşeyi takip edenler, kamudan alınan birden fazla maaş ile sınavsız atamaları sıklıkla gündeme getirdiğimizi ve eleştirdiğimizi hatırlayacaklardır. Maalesef bu konuda ilerleme sağlanamadı. Acaba muhalefet bu konuda nasıl bir imtihan verdi? Bu konuyu açıklamaya çalışacağız.
Muhalefete mensup bir milletvekili kamuda çift maaş alanların çetelesini tutuyor ve sosyal medya hesabından paylaşıyor. Elbette bu davranışını kınayamayız. Kaldı ki yapılan iş oldukça zahmetli ve bir o kadar da değerlidir. Kamudan hak edilmeden alınan her kuruşun hesabı usulü dairesinde mutlaka sorulmalıdır.
Ancak uygulamanın eleştirilip ortada yerli yerinde duran mevzuata yönelik hiçbir eleştiri yapılmaması büyük bir çelişkidir. Zira bu konuda muhalefet partilerinden Meclise sunulan kanun teklifine şahit olmadık.
Özellikle kamudan çift maaş alanların avına çıkan Milletvekili, kendi partisinden veya diğer muhalefet partilerinden çift maaş alanların çetelesini de çıkarmış olsaydı daha ahlaki olurdu. Ancak buna da şahit olamadık. Daha açık ifade ile muhalefet partilerinden kamu görevlisi olanlardan kaç kişinin çift maaş aldığı kamuoyuna açıklanmadan yapılan eleştiri amacına ulaşamaz. Hatta siz de yapıyorsunuz eleştirisine muhatap olunur. Nitekim öyle de oluyor.
5335 sayılı Kanunun 30’uncu maddesine baktığımızda kimlere çifte maaş yani hem emekli maaşı hem de normal maaş ödemesi yapılacağı ile emekli olduktan sonra hangi hallerde tekrar göreve dönülebileceğini görmekteyiz. Yani bu maddede kimlerin çift maaş alacağı tek tek sayılmıştır. Buna göre kimi kamu personeli hem atandığı kadronun maaşını hem de emekli maaşını alabilmekte ilaveten de yönetim veya denetim kurulu maaşı alabilmektedir. Bu konuda çok sayıda eleştirel yazı kaleme aldığımızı okuyucularımız hatırlayacaklardır.
Bir de seçimle gelenler var ki bunların da hem görev aylıkları hem de emekli maaşları ödenmekte, ilaveten de yönetim veya denetim kurulu maaşı alanlar bulunmaktadır. Bu çerçevede, Mecliste hem muhalefet vekilleri hem de iktidar milletvekillerinden çok fazla sayıda çift maaş alanlar bulunmaktadır. Bu konuda şu ana kadar muhalefetten çift maaş almayı engellemeye yönelik kanun teklifine şahit olamadık.
Yine birden fazla yerden yönetim ve denetim kurulu üyeliği ücreti almaya çekidüzen veren 631 sayılı KHK’deki açık kapıların kapatılmasına yönelik değişiklik yapılmasına ilişkin muhalefetten bir teklif gelmemiştir. Yani muhalefetin söylemleriyle eylemleri arasında ciddi çelişkiler yer alıyor.
Muhalefet maalesef imtihandan muaf gibi hareket etmektedir. Hâlbuki vatandaş nazarında sürekli imtihandadır. Garip olan ise hep başkasının imtihan kâğıdına bakıp kendi kağıdını gizleme hastalığıdır.
Bu çerçevede, CHP lideri Kılıçdaroğlu, köpürte köpürte dört beş yerden maaş alan kamu görevlilerinden bahsederek garibanların duygularıyla oynuyor ama bir türlü inandırıcı olamıyor. Niçin inandırıcı olamadığını somut örneklerle açıklayalım.
Kılıçdaroğlu, CHP’li belediye başkanlarını yanına alarak basının karşısına çıkıp ey vatandaş bizim yönetimimizdeki kurumlarda partizanlığa yer yoktur, ne sınavsız atama yapılır ne de belediyelerimizin iştiraklerindeki yönetim ve denetim kurulu üyeliklerine yapılan atamalar da liyakatin dışına çıkılır diyebilme cesaretini gösterebilseydi inandırıcılık sorunu yaşamazdı. Hatta CHP’li belediyelerde yapılan örnek uygulamaları ve getirilen kriterleri anlatmış olsaydı elbette etkili olurdu. Ancak bu konuda CHP lideri tarafından bırakın kriter getirmeyi var olan yönetim kurulu üyeliklerinin katlanarak arttırılmasına dahi bir şey denilmedi. Yine Kılıçdaroğlu, CHP yönetimindeki belediyelere genel bir yazı göndererek uygulamalarda adalet, liyakat ve şeffaflık vurgusu yapsaydı inandırıcılığından kimse şüphe etmezdi. Olmadı, olmuyor.
Muhalefetin belediyelerdeki uygulamaları iktidara gelince yapacağı uygulamaların göstergesidir. Refah Partisi’nin belediyelerdeki iyi uygulamaları ile iktidara nasıl taşındığını bu konuda örnek olarak verebiliriz. Hal böyle iken utanmadan sıkılmadan CHP yönetimindeki belediyelerde birden fazla maaş alınmasına ses çıkarmayacaksınız sonra da başkalarını eleştireceksiniz. Elbette inandırıcı olamazsınız, nitekim de olamıyorsunuz.
Yine CHP lideri kendisinin de birden fazla maaş alıp almadığını açıklamalıdır. CHP lideri milletvekili olmadan önce müsteşar yardımcılığından emekli olmuştu. Ancak Kılıçdaroğlu, 5434 sayılı Kanun’un kendisine verdiği bir haktan yararlanarak 22. dönem milletvekili seçildikten sonra kısa bir süre hem müsteşar yardımcısı emekli maaşını almış hem de milletvekili maaşını almıştı. Kısa bir süre sonra tekrar milletvekilliğinden emekli olmak için müracaat etmiş ve milletvekili emeklisi olmuştur. Yani Kılıçdaroğlu şu an müsteşar yardımcısı emeklisi değil milletvekili emeklisidir. Ayrıca hem milletvekili maaşı hem de milletvekili emekli maaşı almaktadır. Elbette mevzuat gereği alınan ödemelerden dolayı kimseyi kınamıyoruz. Ancak asgari ücret ve fakir edebiyatı yaparsanız aldığınız çift maaşlar önünüze çıkarılır.
Bu arada, CHP Genel Başkanlığı’ndan da maaş alıp almadığını bilemediğimiz için bu konuda net bir şey söyleyemiyoruz. Demek ki eleştirilerin samimi ve etkili olabilmesi için öncelikle kendinizin aynaya bakması sonra da gariban edebiyatı yapması gerekiyor. Elbette bu anlattıklarımız utanma duygusu olanlar içindir. Yoksa kimse üzerine alınmasın.
Sınavsız atamalar konusunda ayrım yapmadan yaptığımız eleştirileri okuyucularımız hatırlayacaklardır. Muhalefet liderleri de gençlere yönelik yaptıkları açıklamalarda kariyer ve liyakat ilkelerinin nasıl ayaklar altına alındığını sürekli anlatıyorlar. Ancak söylemleri istenen neticeyi vermiyor. Çünkü genç nesil her anlatılana kayıtsız şartsız inanmıyor ve anlatanın samimiyetini sorguluyor.
Anlatılanın daha yankısı geçmeden genç arkadaşım güzellik kraliçesinin İBB iştirakinde sınavsız nasıl kariyer danışmanı olduğunu görüyor ve iç geçiriyor. Küçük bir araştırma ile Miss Turkey Güzellik Yarışması’na katılan 24 yaşındaki CHP Büyükçekmece Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı’nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki İstanbul Personel Yönetim A.Ş.’de ilansız ve sınavsız kariyer danışmanı olarak göreve başlatıldığını görünce hayalleri yıkılıyor ve o zaman biz kime güveneceğiz diyor. Moda ve Tekstil Bölümü mezunu bir hanımın sınavsız kariyer danışmanı olarak atanmasını normal görenlere elbette diyecek bir şeyimiz olamaz.
Yine gençlerden meraklı olanlar küçük bir araştırmayla muhalefet partilerinin kazandığı belediyelerdeki Sayıştay raporlarına yansıyan sınavsız atamaları görünce bir kere daha yıkılıyorlar. Bu kadar şeyi niye mi anlattım derseniz, çözüm için öncelikle sorunu tespit etmemiz gerekiyor, yoksa yerimizde sayar dururuz. Özetle vaziyet vahim ama ümitsiz değil.