Müfid Yüksel: Keşmir´de özerkliğin kaldırılması yaraları derinleştirdi

Sosyolog-Yazar Müfid Yüksel, Pakistan, Hindistan, Afganistan ve Çin için stratejik bir konuma sahip olan Keşmir´in özerkliğin kaldırılmasına ilişkin alınan kararın yaraları daha da derinleştirdiğini söyledi

Müfid Yüksel: Keşmir´de özerkliğin kaldırılması yaraları derinleştirdi

İLKHA´dan Nizamettin Aşkın´ın "konu ile ilgili haberi...

Tarihinde birçok İslam bilgini yetiştiren ve 70 yıldır kanayan yara olan Keşmir sorunu, Hindistan yönetiminin 5 Ağustos´ta özerkliğin kaldırılması ile ilgili aldığı karar Keşmir sorununu daha da derinleştirdi.

İngilizlerin, sömürgesinde bulundurduğu birçok bölgeden zamanla çekildiği, çekildiği yerlerde de küçük devletler, beylikler bıraktığı ve her bölgede devam edecek olan büyük krizler bıraktığını belirten Yüksel, hâlihazırda Keşmir´de söz sahibi olmaya çalışan Hindistan´ın bir dönem herkes tarafından sahip olunmak istenen zengin bir ülke olduğunu hatırlattı.

"Birçok ülke Hindistan´a sahip olmak istemiştir"

Yüksel, "Hindistan, antik çağlardan beri önemli bir ülke ve nüfuz alanı çok geniştir. Hint Okyanusu´nun tamamında, Avusturalya ve Maldiv Adaları´na kadar Hindistan´ın etkisini görürüz. Kültür ve din olarak çok eski olan Hindistan, İslam´da da büyük öneme sahiptir. Arap dünyasına birçok Hintli ve Hindistan adetleri gelip yerleşmiştir. Birçok ülke Hindistan´a sahip olmak istemiştir. İskender bile Endülüs´e kadar ilerleyince Hindistan´a az kaldı diyerek oraya sahip olmak istediğini ifade etmiştir. Coğrafi keşifleri yapmak isteyenlerin birçokları da aslında Hindistan´a sahip olabilme hayaliyle yola çıkmışlardır." diye konuştu.

"Keşmir; Pakistan, Hindistan, Afganistan ve Çin için stratejik bir bölgedir"

Keşmir´in bir tarafı Afganistan´a, bir tarafı Çin´e, bir tarafı Kuzey Hindistan, diğer tarafı da Tibet´e açıldığını belirten Yüksel, "1751 yılında Afganlar Keşmir´e egemen oluyorlar. Afganları 1740´lı yıllarda Ahmet Şah Turrabi toparlıyor. Turrabi, Afganistan´ın kurucusudur. Safevi Hanedanını yıktıktan sonra Keşmir´e girmiştir. Ardından ortaya çıkan Sihler, 1820 yılında Keşmir´e hâkim oluyorlar. Bu durum İngilizlerin işgaline kadar devam ediyor. Bu süreçte nüfusun çoğunluğu Müslümanlardan oluşsa da, Sihler Müslümanlara çok baskı kuruyorlar. Onları parya gibi kullanıyorlar. Çok fazla vergi alarak Müslümanları fakirliğe mahkûm ediyorlar. İngilizler geldikten sonra belirli konularda Sihlerle anlaşıyorlar. Pakistan´ın kuruluşuna kadar İngilizler bölgeye tamamen hâkim oluyorlar. 1947-1948´de Keşmir ikiye ayrılınca 85 bin Kilometre kare Pakistan´da, 101 bin kilometre kare Hindistan´da kalıyor. 1952 Çin-Hindistan savaşında Keşmir´in 37 bin kilometre karelik bölümünü ise Çin işgal ediyor. Cammu Keşmir ve Azad Keşmir olarak iki bölge olarak anılıyor. Burası hem Pakistan hem Hindistan hem Çin hem de Afganistan için stratejik bir bölgedir." ifadelerini kullandı.

"Keşmir sorunu, Hindistan ile Pakistan arasında bir sorun olarak kaldı"

Keşmir´in Hindistan´da mı Pakistan´da mı kalması gerektiğine karar verilmesi için iki farklı kongrenin yapıldığını ve kongre sonrasında halkın ikiye bölündüğünü hatırlatan Yüksel, "Kongreden biri Müslüman, biri Milli Kongre´dir. Milli Kongre´nin başında Hindistan yanlısı olan Şeyh Abdullah var. Zaten Keşmir´i Hindistan´a bağlayan kişi de budur. 1970´li yıllara kadar da Keşmir´in başında kalıyor. İngiltere çekilirken; sözde, ´kendi kanunlarınızı, kendi yönetiminizi siz yapacaksınız´ dedi. Fakat Şeyh Abdullah üzerinden burayı bağladı. Halk ikiye bölündü. Bir kısmı Pakistan, bir kısmı Hindistan´dan yana oldular. Mahatma Gandi ´bölünmeyelim beraber yönetilelim´ dedi. Ebul Ala Mevdudi, Mevlana Ebul Kelam Azad gibileri bölünmeye karşıydılar. Çünkü parçalanma, Müslümanların parçalanması ve onlar için bir trajediye sebep olması demekti. Fakat Muhammed Ali Cinnah´ı ikna edemediler. Cinnah´ın kaprisleri ve ihtirasları Hindistan´ı böldü. Bu bölünme Müslümanlara zarar verdi. Keşmir sorunu, Hindistan ile Pakistan arasında bir sorun olarak kaldı. Keşmir´de Müslümanlar yoğunlukta olsa da diğer inançlara sahip olanların da belli bir etkinliği var." dedi.

"Pakistan ve Hindistan´daki durum tersine döndü"

Yüksel, "1965-1975 savaşları oldu. 1971´de Pakistan´da ordu darbe aldı ve Pakistan koptu. Pakistan´da Pencap ve Peştu´nlar devlet yönetiminde bir hayli etkinler. Peştu etkinliği Keşmir için de söz konusudur. Şu an ki Başbakan İmran Han Peştu. Peştu´nlar hem savaşçı hem de etkinler. Savaş kopunca doğu Pakistan´da Bangladeş adıyla yeni bir devlet kuruldu. Bundan sonra da Keşmir krizi devam etti. Bugün Hindistan içerisinde 200 milyon Müslüman nüfusu var. İndra Gandi döneminde Müslümanlar çok sıkıntı çekti. Sihlerin tapınaklarına da baskın yapmıştı. 1981-82 yıllarında Sihler tarafından öldürüldü. O dönemde çokça suikastlar yapıldı. Eskiden Hindistan doğu bloğundayken batıya yanaştı. Pakistan da batıdayken doğuya yanaştı. Tam tersi bir durum meydana geldi." şeklinde konuştu.

"Pakistan, Afganistan ve Keşmir sorunları birbirlerinden bağımsız değildir"

"Keşmir sorunu hem Afganistan hem Sihler meselesi birbirinden bağımsız değildir." diyen Yüksel, "Afganistan demek Pakistan demektir. Taliban´ın çıkmasında Pakistan istihbaratının büyük etkisi vardır. Taliban, Diyobend Medreselerinin Afganistan´daki koludur. Bu medreselerin en etkili olduğu yerlerde Hindistan ve Pakistan´dır. Pakistan´ın dini ana omurgası bu medreselerdir. O medreselerin Afganistan´daki kolu Taliban´dır. Dolayısıyla bunları birbirleriyle bağlantılı olarak ele almak gerekiyor. "dedi.

Yüksel, "Keşmir çok fazla şeyh ve âlim çıkarmış bir yerdir. İslam tarihinde çok önemli şahsiyetlerin çıktığı bir yerdir. 1300´lü yıllarda Kudüs Müftüsü olan Ali El Keşmiri´den başlayıp gidiyor. Ondan önceki dönemde bile Keşmir ve Hintliler Hicaza, Ummana geliyorlar. Burada nüfusları çok fazladır. Osmanlı zamanında İstanbul´a kadar geliyorlar. Eskiden Hicaz, Şam hatta Mısır´da Hanefi imamların çoğu Keşmirliydi. Açık söylüyorum ki Ayetullah Humeyni de Keşmirlidir. Konya´da dahi Keşmirli âlimler vardı." diye konuştu.

Keşmirlilerin 4´te bir oranında Keşmir bölgesinde, 4´te 3 oranında ise başka yerlerde yaşadığını belirten Yüksel, Kanuni döneminde gelen Keşmirlilerin sayısının çok olmasından ötürü, gelenlerin tekrar geri gönderilmesi için çalışmalar başlatıldığını söyledi.

"Kadri Ani´leri Pakistan için ciddi bir sorun olarak görüyorum"

Keşmir sorununda gelinen noktada işin içerisinde büyük oranda siyonist işgal rejiminin etkisi olduğunu vurgulayan Yüksel, "10-15 senedir yaptığım araştırmalarda dikkatimi çeken şey, israil istihbaratının Hint istihbaratıyla iç içe geçtiği görülüyor. Keşmir sorunu, Hindistan-Pakistan arasındaki çelişki ve Müslüman Hindistanlıların meseleyi sürekli diri tutamamalarının eseridir. Bir de işin içerisinde Pakistan´ın Çin-Rusya mihverine yanaşmasıdır. İmran Han da, Cinnah gibi İsmaili´dir. Pakistan´da son dönemde İsmaililer ve Kadri Ani´ler etkili oldular. Kadri Ani´leri Pakistan için ciddi bir sorun olarak görüyorum. Darbeye zemin olabilir." dedi.

"İşin içine Çin de girerse bölgede çok sıkıntı olur"

Yüksel, "Hindistan´da hiç görülmediği kadar radikal bir yönetim var. Aşırı Müslüman karşıtlığı var. Burada israilin ciddi bir rolü var. israil sadece kendi istihbaratıyla oradaki ticari faaliyetleriyle değil, uluslararası dev şirketler vasıtasıyla orada etkili oldu. israil, eski Yahudi bankerleri kullanarak Hindistan üzerinde etkili oldu. Eğer bu büyük bir savaşa dönüşürse çok büyük bir yıkım olur. Bir taraftan nükleer silah var. İşin içine Çin de girerse bölgede çok sıkıntı olur." şeklinde konuştu.

Hindistan´ın 5 Ağustos´ta özerkliğe son veren bir karar aldığını hatırlatan Yüksel, özerkliğin kaldırılmasıyla yaranın tamamen derinleştiğini söyledi.

Yüksel, "Keşmir´i Hindistan´a bağlı olarak Müslümanlar yönetiyor. Bu kararla Müslümanların yönetimdeki rolü azaltılacak. Bu karar krizi tırmandırır. Hindistan yönetimin israille olan anlaşmaları buna sebebiyet veriyor. Pakistan´ı bölmeye yönelik de bir çalışma yapabilirler. Bu kriz büyük bir savaşa dönüşürse Pakistan ve Hindistan için büyük bir yıkıma sebep olur. Böylesi bir durumda Keşmir ne olacak? Hindistan içerisindeki Müslümanlar ne olacak? Bütün kıtada Hindistanlı Müslümanlar ve Hindular arasında bir savaşa dönüşme eğilimi var. Alınan karar sonrasında oluşabilecek krizin geri dönüşünün olmayacaktır." dedi.

"Karar kaldırılmadıkça sorun devam edecek"

Keşmir´in bağımsızlığı için mücadele eden ve Pakistan tarafından desteklenen grupların olduğunu belirten Yüksel, zaman zaman Hindistan tarafından bu gruplara yönelik katliam girişimlerinde bulunulduğunu ifade etti. Yüksel, Hindistan´ın söz konusu kararı kaldırmadığı müddetçe sorunların devam edeceğini söyledi. 

(Nizamettin Aşkın-İLKHA)