Filistin topraklarını gasp eden Siyonist İsrail'le Arap devletleri tek tek normalleşirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz aylarda Siyonist İsrail'le Türkiye'nin normalleşmesi konusunda açıklamalarda bulunmuştu. İsrail'in Gazze'ye saldırılarının ardından ilişkiler yeniden gerilirken, 11 yıl sonra Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliğine atama yapılması normalleşmenin ete kemiğe büründüğünü göstermişti.
Halkın tüm tepkilerine rağmen Türkiye ile Siyonist İsrail arasındaki uzun yıllar boyunca süren ilişkiyi yandaş medya yazarı ortaya koydu. Star yazarı Aziz Üstel bugünkü yazısında 'Türkiye'deki MOSSAD üslerini" kaleme aldı.
"Türkiye'deki Mossad üssü!" başlığıyla "Türkiye'de ABD ve NATO üsleri olur da MOSSAD Üssü olmaz mı hiç?!" sorusuna cevap veren Üstel, "1958 yılında Türkiye-ABD ve İsrail gizli bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşmaya göre MOSSAD Türkiye'de gizli bir üs kurdu" ifadelerini kullandı.
MOSSAD'ın Türk istihbarat birimlerine eğitim verdiğini de öne süren Üstel, "Türkiye'yle İsrail 12 Maddelik çok gizli bir anlaşmaya imza attı. BU anlaşmaya göre Türkiye Mossad'ın Suriye ve İran'a sızmasına ve operasyonlar yapmasına yardımcı olacaktı. Dahası; İsrail İstihbaratına Tevel ve Tzomet adlı Mossad şubelerinin resmen açılmasına izin verilmişti. İsrail savaş uçaklarına Konya'da uçuş üssü tahsis edilmişti." şeklinde ifadelere yer verdi.
24 Ocak 1993 yılında Ankara’da aracına bomba yerleştirilerek öldürülen gazeteci Uğur Mumcu suikastından da MOSSAD'ın sorumlu olduğunu öne süren Aziz Üstel'in yazısı şu şekilde:
"Türkiye'de ABD ve NATO üsleri olur da MOSSAD Üssü olmaz mı hiç?!
Gizli bir anlaşma imzalanır 1958 yılında. Anlaşma Türkiye-ABD ve İsrail arasında imzalanmıştır ve bu anlaşmaya dayanarak İsrail Türkiye'de bir MOSSAD Üssü kurar! Bu üste MOSSAD, Türk istihbarat görevlilerine teknik konularda kapsamlı eğitim verir.
Sonra, 70'li yıllarda Türkiye'yi nerdeyse bir iç savaşın eşiğine getiren kardeş savaşlarına İsrail çok yakından ilgi göstermeye başladı.
Ve 12 Eylül darbesi çattı geldi. Türkiye Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu 4 Nisan 1985 tarihinde, Washington'u ziyaret etti ve İsrail Büyükelçisi Meir Rosanne'le gizli bir görüşme yaptı.
İsrail kaynakları bu görüşmeyi, ABD'den daha çok yardım almak için Türklerin istediğini söyledi. Bu görüşmede Halefoğlu'nun Mossad Üssü'nü gündeme getirdiğini, İsraillerin konuyu örtbas etmeye çabaladığı belirtecekti Türk kaynakları.
BU görüşmeden yaklaşık otuz yıl sonra1993'de, dönemin Dış İşleri Bakanı Hikmet Çetin İsrail'i ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında Türkiye'yle İsrail 12 Maddelik çok gizli bir anlaşmaya imza attı. BU anlaşmaya göre Türkiye Mossad'ın Suriye ve İran'a sızmasına ve operasyonlar yapmasına yardımcı olacaktı. Dahası; İsrail İstihbaratına Tevel ve Tzomet adlı Mossad şubelerinin resmen açılmasına izin verilmişti. İsrail savaş uçaklarına Konya'da uçuş üssü tahsis edilmişti.
Hikmet Çetin'in imzaladığı anlaşmadan bir süre sonra 1994 Kasım'ında BB Tansu Çiller İsrail'i ziyaret etti. Türkiye-Mossad ilişkileri ayrıntılarıyla ameliyat masasına yatırıldı. O günden günümüze kadar bu ilişki gizliliğini korudu.
Bu nedenle o dönemlerde MOSSAD'ın Türkiye'deki özel operasyon , kitlesel katliam, sabotaj, provokasyon, suikast 1971-1980 darbeleri PKK, İkinci Cumhuriyetçiler, Barzani-Talabani CIA ve Alman BND ile ilişkilerindeki rolü bilerek gizlenmiştir.
Uğur Mumcu'nun 7.01.1993 tarihli "Mossad-Barzani" yazısından 17 gün sonra bombalı suikastle öldürülmesi; suikastın Hayfa Limanı'ndan yola çıkan Mossad ekibince gerçekleştirildiği yolundaki MİT belgesi hasıraltı edilmişti.
Benzer belgeler, Hablemitoğlu ve Emeç cinayetlerinde de söz konusuydu. Hablemitoğlu, MOSSAD-CIA uzantılı BND özel operasyon timince öldürülmüştü...
Bu ve benzer nedenlerle, MOSSAD'ın Türkiye'deki etkinlikleri ve hala varsa kadrolarının açığa çıkartılması çok ama çok önemlidir.."