Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile biraraya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye´ye dönüşünde beraberindeki gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan´a sorulan sorulardan bazıları:
Geçtiğimiz hafta ABD´den gelen açıklamalar olmuştu sert tonda, askeri eylemin yıkıcı sonuçları olur diye. O anlamda bu ziyaret bir cevap niteliği de taşıyor mu? Bir de bununla bağlantılı olarak, Putin´in önemli bir cümlesi dikkatimi çekti, gündemimizde S-400 sevkiyatı var, başka modern Rus yapımı askeri ürünler sevk etme projemiz de var dediğinde, F-35´in muadili Su-34´ler Su-32´ler söz konusu olur mu, gündeme geldi mi?
Şimdi şöyle bunu değerlendirelim: Tabi S-400 konusunun Rusya´ya yaptığımız böyle bir seyahatte gündeme gelmemesi mümkün değil. Ama şunu da bilmemiz lazım ki bir defa bizim Rusya seyahatimiz alelacele planlanmış bir seyahat değil. Biliyorsunuz bazı ülkelerde Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantılarımız var. Burada ise Üst Düzey İstişare Konseyi toplantısı olarak planlandı. Bu, bir yıl bizde, bir yıl Rusya´da olarak devam ediyor. Bu yıl sıra Rusya´daydı. Bizdeki toplantıdan sonra zaten Moskova´daki toplantının ne zaman yapılacağı planlandı. Seçimlerden sonraki haftada bunu yaparız dedik. Yoksa ?Amerikalılar şunu söylemiş, bunu söylemiş, buna dayalı olarak buna böyle bir misilleme mi...? Böyle bir şey asla söz konusu değil. Buna zaten gerek de yok.
Biz Patriot´ları ne zaman istedik? Obama döneminde. Kongre´ye sevk ettiler ve Kongre´de maalesef ret yedi. Akıllı bombalar vardı. Onda da ret? Hatta biz Antalya´da G-20 toplantısında Sayın Obama´yla bunu baş başa konuştuk. Bize ?Tamam, ben bunu çıkartacağım, halledeceğim? dedi. Ne yazık ki gene hallolmadı. Akıllı bombalar bizim için çok çok önemliydi ama maalesef bunu halledemedik. Buraya kadar geldi. Ama bazı şeyler oluyor ki hepsinden hayırlı oluyor. Şimdi kendimiz bunları yapar hale geldik. Öyle de bir durum var.
Batı Şeria ve Golan Tepeleri´ne ilişkin İsrail´in adımları...
İslam İşbirliği Teşkilatı olarak biliyorsunuz Golan´la ilgili açıklamalar yapıldı. Hemen haftasında İstanbul´da Dışişleri Bakanları Zirvesi yaptık. Dışişleri Bakanları Zirvesi´nden sonra da gayet mükemmel ve mükellef sonuç bildirgesi yayınladık. Şu anda biz o çerçevede yolumuza devam edeceğiz. Bu konuda bir defa AB üyesi ülkeler bizimle aynı düşüncede. Putin, Çin bunlar da aynı düşüncede. Bugün de konuştuğumuzda aynı düşünceleri tekrar etti. ?Biz de bu konuda sizinle aynı durumdayız aynı şekilde bakıyoruz? dedi.
Dolayısıyla İsrail´in bu takındığı tavır, ?ben çaldım ben oynadım? başka bir şey değil. Sadece bu alanda değil, birçok konuda İsrail´in tavrı bu olduğu halde BM kararları alır, bu adamlar uymaz, BMGK karar alır İsrail uygulamaz... Gerçekler ortada. Onun için de tabi, bir yere çekmek lazım.
S-400´de teslim aşamasındayız
ABD S-400´lerle ilgili başlayan tartışmada F-35´lerle ilgili bir tasarruf olacağını düşünüyor. Herhalde Pentagon sonra meclisle görüşülecek, uçaklar konusunda son durum nedir, bir gelişme var mı? Bir de sizin daha önce demeciniz vardı, ?Ben ABD´ye gidebilirim yahut Trump ziyaret edebilir? diye. Bu konuda bir gelişme oldu mu, teşekkürler.
F-35´ler konusunda üç taneyi önceden vermişlerdi, dördüncüyü de bugün verdiler. Dört F-35´i almış bulunuyoruz. Şu anda eğitimler devam ediyor. Bir tuğgeneralimizin riyasetinde ekibimiz, dört pilotumuz bu eğitimi orada alıyor. Bununla birlikte tabi onların buraya gelişiyle birçok parça da geleceği için biz de bunların hazırlığı içerisindeyiz. Şu an itibariyle F-35´lerle ilgili olumsuz herhangi bir beyan açıklama söz konusu değil. İşte daha kısa bir süre önce de yine Savunma Bakanımız gerekli görüşmeleri yaptı. Aynı şekilde Dışişleri Bakanımızın yaptığı görüşme var. Bunlarla ilgili olumsuz bir açıklama yok. S-400´lerle ilgili ne derlerse diyorlar. Bizim de bu konuyla ilgili tavrımız net. Kim bu konuyu açarsa onlara söylediğimiz şey bu: S-400 ile ilgili anlaşma bitmiştir, biz artık işin teslim sadedindeyiz, teslimatlar da ilan edildiği gibi, şu anda takvim çalışıyor, ve bu takvim çerçevesinde gelecek.
Ziyaret konusuna gelince, büyük ihtimalle BM Genel Kurulu´ndan önce gitme durumum olursa duruma göre ben gidebilirim, kendileri gelme durumu olursa onlar gelir. Şu anda belirlenmiş bir şey yok.
NATO ile ABD arasındaki S-400 konusundaki beyanlarda bir çelişki var, bu çelişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şimdi Mike Pence´in açıklaması bağlayıcı bir açıklama değil. Bağlayıcı olan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg´in açıklamasıydı. NATO´nun Genel Sekreteri o, Pence değil. Dolayısıyla, Stoltenberg yaptığı açıklamayla noktayı koydu, hem de birkaç kez koydu. Ve bunun yanında da S-400´leri biz hep bir şeyle izah ettik. Yunanistan´da S-300 var, Bulgaristan´da var, Slovakya´da var. Onlarla ilgili niçin açıklama yapmıyorsunuz? S-400 diyorsun, buraya kafayı takmışlar. Biz adımımızı atmışız, bu savunma sistemidir. Biz bu hava savunma sistemini ülkemiz için bir yerden temin etmemiz lazım. Sen vermedin, biz de buradan aldık. Şu anda bile, yine aynı şartlarda, ABD vermiyor. ?Verin, sizden de alalım? diyoruz; ?biz sadece Patriot almak mecburiyetinde miyiz? Onu da alırız onu da alırız. Verin sizinkini de alalım.?