Tarih: 25.01.2019 15:42

Moro Müslümanları ve referandum

Facebook Twitter Linked-in

Geçen 21 Ocak Pazartesi günü Filipinler´de Müslümanların çoğunlukta yaşadığı Mindanao bölgesinde tarihi bir Referandum gerçekleştirildi. Moro Müslümanları olarak bilinen Mindanaolular referandumdan yüzde 80 ?evet? oyu ile özerk bir statüye de kavuşmuş oldular.

Hiç de kolay olmayan bu özerklik yürüyüşü 73 yıldır verilen bir mücadelenin de bir dönüm noktası anlamına geliyor. 5 milyon Müslümanın yaşadığı Mindanao´da verilen mücadelede 120 binden fazla kişi hayatını kaybederken 2 milyondan fazla insan da mülteci durumuna düştü.

Aslında bölgenin gerçek sahipleri Moro Müslümanlarıdır. Batılılar bu bölgeyi 15. Yüzyılda sömürmek için gelmeden önce burada Sulu adlı bir İslam Krallığı vardı. Bölgenin nüfus çoğunluğunu Müslümanlar oluşturuyordu. Ne zaman ki Batılılar buraları işgal ettiler, Endülüs´te (İspanya) olduğu gibi İspanyollar bölgede yaşayan Müslümanları katlettiler.

Bölge halkının İslâmiyet´le ilk teması 9. Yüzyıla kadar uzanmaktadır. Bölgede ticaretle etkin duruma gelen Müslümanlar halk arasında bıraktıkları güven ve dürüstlük sayesinde yerli halklarla yaptıkları hem ticaret hem de evliliklerle yakınlıklar artmış, kendi istekleri ile Müslümanlığı seçmişlerdir. Sonra kendi inançlarını yansıtan devletlerini kurmuşlar ve 15. asırdan günümüze kadar varlıklarını mücadelelerle devam ettirmeye çalışmışlardır.

Farklı dönemlerde bölgeyi hem işgal hem de Hristiyanlaştırmak için gelen Portekizliler, İspanyollar, İngilizler ve Amerikalıların sistemli çalışmaları ile Müslüman nüfus azaldıkça azalmış, sadece ülkenin Mindanao denilen güneyine hapsedilmişlerdir. Böylece bölgeyi Hristiyanlaştırmak için asırlarca her türlü işkence yolunu deneyen Batılılar planlarında başarılı olmuşlardır.

1898´de İspanyollarla Amerikalılar arasında yapılan savaş sonucunda bölgenin tamamı ABD´ye devredilmiştir. ABD de diğerlerinden farklı olmayıp aynı şekilde Müslümanlar üzerinde operasyonlarla katliamlar yapmıştır.

Filipinler ABD´den 4 Temmuz 1946´da bağımsız olduktan sonra Müslümanlar yine çaresizliğe terkedilmişlerdir. Baskılar ve saldırılarla soykırıma tabi tutulan Müslümanlar çaresiz teşkilatlanmayla ancak varlıklarını devam ettirebileceklerine karar verirler.

Bir Üniversite hocası olan Nur Misuari önderliginde Müslümanlar 1969 yılında Moro National Liberation Front´u (MNLF, Moro Milli Bağımsızlık Cephesi) kurarlar. 1976´da MNLF ile hükümet temsilcileri, Müslümanların yasadığı 13 vilayeti içine alacak özerk bir bölgenin kurulmasını öngören Trablus (Tripoli) Anlaşması´nı imzalarlar. Fakat Filipinler merkez hükümeti üzerine düşeni yapmadığı için çatışmalar yeniden başlar.

Meselenin ciddiyetini anlayan hükümet Müslümanlar lehine imkanlar verir. Ve 1981´de Müslüman İşleri Bakanlığı kurulur. 1986´dan sonra MNLF ile görüşmeler tekrar başlar. Ama anlaşmazlıklar bir çok sahada yeniden baş gösterir. Bu yüzden Müslümanlar İslami Kurtuluş Cephesi (MİKC) adında ikinci bir teşkilat daha kurarlar ve MNLF ile birlikte hareket ederek bağımsızlık mücadelelerine birlikte devam ederler.

1997 yılında taraflar arasında ateşkes görüşmeleri başlar. 2012 yılında ateşkes ilan edilir. Malezya´nın arabuluculuğuyla süreç farklı bir yöne kayar ve Mindanao´da bağımsız bir devlet kurma hedefinden vazgeçilip 2016´ya kadar Bangsamoro adlı yeni bir özerk bölge oluşturulması kararına varılır.

2016 yılında devlet başkanlığı seçimini Rodrigo Duterte´nin kazanmasıyla özerklik çalışmaları hız kazanır. Bunun üzerine MİKC 2017´de yeni Bangsamoro Temel Yasa Tasarısı´nı Devlet Başkanı Duterte´ye sunar. Akabinde Filipinler Kongresi Müslüman nüfusun yoğun yaşadığı Mindanao eyaleti ve çevresindeki adalara özerklik tanınmasını öngören yasayı onaylar...

Geçen Pazartesi günü yapılan Referanduma kadar gelen sürecin yolculuğu özetle bundan ibaret.

Şimdi Referandum yüzde 80 ?Evet? oyu ile kazanıldığına göre artık yapılması gerekene bakmak lazım. Nasıl ki bölge bir zamanlar ticaretle İslamlaştı, ticaretle huzura kavuştu ise, halkın yaşam şartları da aynı şekilde yatırımlar yapılarak, bölge halkının elinden tutarak bu gerçekleştirilebilir. 

Türkiye´ye ve İslam ülkelerine çok büyük iş düşüyor. Yatırımcıları buralara çekmek için ciddi çalışmalara gidilmesi gerekir. Mindanao halkının, özellikle Müslümanların durumları Suriye´den Filistin´den farklı değil. Hatta daha da kötü. Bir çok bölgesi harap olmuş vaziyette. Fakirlik ise had safhada. STK´ların yapması gereken çok iş var.

Yardımdan ziyade yatırıma ihtiyaçları var...




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —