Middle East Eye'ın haberine göre, Luksor kentindeki ayaklanmaları haber verirken Cumartesi sabahı ortadan kaybolan Mısırlı gazeteci Basma Mustafa'nın nerede olduğu konusunda endişeler artıyor
Bağımsız haber sitesi Al-Manassa, 24 saatten fazla süredir kendisine ulaşılamadığını duyurdu.
Manassa, ekibinin Mostafa ile yaptığı son görüşmenin Cumartesi günü saat 11:15'te olduğunu belirtirken şu bilgiyi paylaştı:
"Bir polis memuru onu Luksor şehrinde durdurdu, kimliğini kontrol etti ve sonra yoluna devam etmesine izin verdi, ancak onu takip etmeye devam etti"
Mustafa'nın avukatı Kerim Abdülrazi Mada Mısr'a yaptığı açıklamada, Mustafa'nın en son bağımsız haber kuruluşu Pazar sabahı Kahire'deki Devlet Güvenlik Savcılığı önünde göründüğünü doğruladı.
Abdülrazi, Mustafa'nın Luksor tren istasyonu yakınında kaybolduğunu ve telefon görüşmeleri ve mesajlar alabildiğini ancak herhangi bir çağrıyı yanıtlamadığını söyledi.
Tecrübeli bir gazeteci olan Mustafa, son iki ayda Al-Manassa için birkaç etkili haberler yapmıştı.
Mustafa tarafından ele alınan hikayeler arasında, 26 yaşındaki İslam al-Australy'nin polis nezaretinde ölümünün ardından yaşananlar da var. Ayrıca, savcılığın mağdura karşı tepkisini ve 2014 Fairmont otelindeki toplu tecavüz davasına tanıklık etti. Mustafa tutuklanan altı kişiden en az ikisinin zorla cinsel muayeneye nasıl tabi tutulduğunu açıkladı.
Mısır'da zorla kaybetmeler yaygın, çünkü Sisi hükümetini eleştiren bir dizi aktivist, gazeteci veya kişi yıllar içinde kayboldu, ancak daha sonra mahkemeye çıkarıldı.
"Biz Yukarı Nil Mısırlılarıyız. Biz gururlu insanlarız ve büyüklerimize saygı duyulmalı”
Çarşamba günü evinin önünde bir polis memuru tarafından vurularak öldürülen Mısırlı Üveys el-Ravi'nin ardından yukarı Nil bölgesinde halkla güvenlik güçleri arasında çatışmalar şiddetlendi.
Üveys'in kuzenlerinden biri olan Avad el-Ravi, aynı gece güvenlik güçlerinin el-Avamiye'deki aile evine, eski Luksor Tapınağı'na yaklaşık 30 dakika uzaklıkta, “şüpheli” olarak aranan bir aile üyesinin tutuklamak için baskın yapıldığını söyledi. Söz konusu kişinin, geçen hafta ülke çapındaki küçük çaplı protestolara katıldığı iddia ediliyor.
Olaya ilk elden tanık olan Avad, "Aranan kişiyi bulamadıklarında, Üveys'in küçük erkek kardeşini tutuklamaya karar verdiler. Babaları müdahale ettiğinde, memur herkesin önünde yüzüne tokat attı" dedi.
"Biz Yukarı Nil Mısırlılarıyız. Biz gururlu insanlarız ve büyüklerimize saygı duyulmalı” diyen Üveys, “Allah ruhunu kutsasın, babasının aşağılandığını göremedi" şeklinde konuşarak kuzeninin memurla yüzleşmek istediğini de sözlerine ekledi.
Savcılık bürosundan bir kaynak, bu hafta kimliğinin açıklanmaması koşuluyla, söz konusu memurun işten uzaklaştırıldığını ve soruşturma yapılacağını açıkladı.
Kaynak, soruşturmanın "yerel halkın öfkesini kontrol altına almak" amacıyla başlatıldığını ileri sürdü.
Üveys al-Ravi'nin ölümü, insan hakları örgütlerinin defalarca bildirdiği tutuklulara ve sivillere sistematik işkence ve kötü muamele olaylarında Mısır polisinin şiddetinin en son kurbanı olarak öfkeye yol açtı.
Kaynak: timeturk.com
