“Mısır’da Sisi aleyhine gösteriler tehlikeli boyutlara ulaşıyor. Sisi devrilirse İsrail’in kazanım ve çıkarları zarar görür.” (İsrail Radyosu)
Mısır’da cuma akşamı yüzlerce kişi, birçok şehir ve 2011 yılındaki protestoların sembol mekânı olan başkent Kahire’deki Tahrir Meydanı’nda Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi’ye istifa çağrısında bulundu.
Ülkede protesto gösterileri düzenlemenin yasak olması ve ordunun sert tepkileri nedeniyle bu eylemin beklenmedik ve şaşırtıcı olduğu gözlemleniyor.
2014’de seçilmiş lider Muhammed Mursi’yi askeri darbe ile alaşağı eden Sisi, bugün Tahrir Meydanı’nda “özgürlük”, “adalet”, “Sisi artık yeter” sloganlarıyla posterleri yakılmaya başlandı.
Mısırlı iş adamı ve sanatçı Muhammed Ali, internet üzerinden 3 aydır paylaştığı bir dizi videoyla, Devlet Başkanı Sisi’yi halk sefalet içinde yaşarken, halkın parasını lüks rezidanslara ve otellere harcayarak çarçur etmekle suçladı.
İş adamı, Sisi ve orduya çok büyük projeler yapıyor fakat bir müddet sonra ordu ile arası açılıyor ve ülkeden kaçıyor.
Londra’dan Sisi’ye ağır yolsuzluk suçlamalarıyla sosyal medya üzerinden yükleniyor.
Olaylar sanki Mısır’da derin devletin kendi iç hesaplaşması kontrollü bir karışıklık var, askerler Sisi’yi feda edebilirler.
Mısır’da cuma günü yaşananlar ne ilk ne son olacaktır. Mısır’da adaletin er ya da geç tecelli edeceğinden kimsenin kuşkusu yok.
İspanya’da ve İngiltere’de yaşayan müteahhitlik yapan Ali’nin, eylül başından beri paylaştığı bu videolar büyük yankı uyandırdı ve Ali’nin takipçi sayısı hızla arttı.
Devlet Başkanı geçen hafta aile fertleri hakkında yaptırdığı 5 malikhane ile ilgili iddiaları yalanlamış ve Mısırlılara ve orduya karşı “dürüst ve sadık” olduğunu söylemişti.
Muhammed Ali ise cuma günü paylaştığı son videoda Mısırlıları sokağa çağırdı ve birçok kentte bu çağrı karşılık buldu.
Cuma günü geç saatlerde de Twitter üzerinden Devlet Başkanı Sisi’ye istifa çağrısı yapan etiketler, trendler arasına girdi.
Ardından yüzlerce hükümet karşıtı protestocu, eski Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’i deviren protestoların düzenlendiği Tahrir Meydanı’nda toplandı ve “Sisi istifa” sloganları attı.
Fakat ilginç olan askerler sokağa çıkan halkı sükûnete çağırmaları ve göstericilere fazla sert bir yaklaşıma girmemeleriydi.
Müteahhit iş adamı ordu ve Sisi arasında yaşanan bir ekonomik yolsuzluğun kamuoyu ile paylaşılması sonucunda askerler ile Sisi arasında ciddi bir krizin yaşanmasını çok güçlü kılıyor.
Mısır ordusunun kontrolünde cereyan eden bir siyasi kargaşanın süreceğine benziyor.
Mısır’da uzun zamandan beri süren ekonomik krizin halkı, büyük bir öfkeye sürüklediği, Mısır halkının yolsuzluk algılarını Sisi’ye yönlendirdiği bir gerçek.
Yabancı haber ajansları, ülkenin ikinci büyük kenti olan İskenderiye ile Süveyş ve El Mahalle el Kübra şehirlerinde de protesto gösterilerinin düzenlendiğini bildirdi.
Eylemin, 2013 yılından beri protesto gösterileri düzenlemenin yasak olmasından ve olağanüstü hâlin halen yürürlükte olmasından ötürü beklenmedik olduğu belirtildi.
Devlet Başkanı Sisi’nin göreve geldiği 2014 yılından beri herhangi bir protestocu Tahrir Meydanı’na adımını atmamıştı.
Cuma günü yapılan gösterilere cumartesi günü Mısır’da bir dizi sosyal hareket ve siyasi parti, hükümet karşıtı gösterilere desteklerini açıkladılar.
Bu kuruluşlar cuma günkü protestoların, “korku ve çaresizlik duvarının yıkılışının başlangıcını oluşturduğunu” kaydettiler.
Müslüman Kardeşler, “askeri yönetimi devirmek için yapılacak kitlesel harekete tam destek vereceğini ve katılım göstereceğini” açıkladı.
Devrimci Sosyalist Hareketi de, “Sisi’nin gitmesi artık imkânsız bir hayal değil, tam tersi her zamankinden daha yakın” dedi.
Sisi’yi “cinayet, işkence ve zorla kaybettirme” ile suçlayan hareket, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, protestocuların “Ocak (2011) devriminin yenilmesinden sonra umutsuzluğa kapılan milyonlarda yeniden umudu tazelediğini” kaydetti.
Mısır Sosyal Demokratik Partisi, vatandaşların “barışçıl gösteri düzenlemeye dair anayasal haklarına” dikkat çekti.
Parti Facebook’tan yaptığı açıklamada, “Gözaltına alınan göstericilerin ve siyasi mahkûmların serbest bırakılması” çağrısında bulundu.
Abdülfettah el Sisi, 2013 yılında Mısır’ın ilk demokratik seçimle başa gelmiş devlet başkanı olan Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi’yi deviren askeri darbenin başını çekmişti.
İnsan hakları örgütleri, o zamandan beri muhaliflere yönelik baskı politikası sonucunda on binlerce kişinin gözaltına alındığını kaydediyor.
Mısır’da bu yıl içerisinde düzenlenen referandumda Sisi’nin 2030’a kadar görevde kalmasını sağlayan anayasal değişiklikler onaylanmıştı. Referanduma katılım oranı yüzde 44 olmuştu.
Mısır’da, Sisi için zor günler… Yaşananların tamamen ordu içindeki yolsuzlukların siyasi istikrarsızlıkların önlenemeyişi ve yeni bir siyasi sürecin arayışları gibi görülüyor.
