TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi MHP Antalya Milletvekili Doktor Ahmet Selim Yurdakul, AA muhabirinin diyabet hastalığına ilişkin sorularını yanıtladı.
Dünya genelinde 2013´te 382 milyon olan diyabetli sayısının, 2035´te 592 milyona çıkmasının öngörüldüğünü dile getiren Yurdakul, "Çok korkunç bir rakam. Diyabet hastalığı ülkemiz için de çok önemli ve büyük bir sorundur." diye konuştu.
Yurdakul, Türkiye´deki diyabetlilerin yaklaşık 6 milyonunun yetişkin diyabeti olan tip-2, 1 milyonunun ise çocukluk çağında başlayan tip-1 diyabetten muzdarip olduğunu anlattı.
Yurdakul, çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı:
"Diyabetin önlenmesi ve erken tanı konulması için aktif bir politika uygulanmalıdır. Etkin bir diyabet yönetim programı ortaya konulmalıdır. Özellikle çocukluk çağındaki diyabetin, eğitim ve gözlem programlarıyla yönetilmesi için özel bir yol haritasının ortaya konulması lazım. Hayat boyu süren tedavi için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından hastaların medikal ve medikal dışı tüm ihtiyaçlarının karşılanması gerekir."
Türkiye´deki diyabet hastalarının yıllık istatistiklerinin sağlıklı şekilde tutulmasının önemine işaret eden Yurdakul, "Bu ne için önemli? Çünkü, ileriye dönük 10-20 yıllık sağlık programlarını yaparken bu istatistikler bize doğru yolu gösterir." dedi.
Çocukluk çağındaki tip-1 diyabet hastalarına, kendilerinde mevcut olmayan insülin hormonunun verilmesi için her gün kan şekerine 15-20 kez bakılması gerektiğini belirten Yurdakul, bunun için uygulanan sensör yönteminin çok önemli olduğunu söyledi.
"Sık beslenip az yiyeceksiniz"
Yurdakul, SGK´nın tip-1 diyabetliler için verilen 5 bin lira değerindeki insülin pompasının sadece 3 bin 500 lirasını ödediğini, SGK´nın karşılamadığı sensörlerin bedelinin ise hasta tarafından karşılandığını dile getirdi. Yurdakul, "MHP olarak diyoruz ki, özellikle tip-1 diyabetli çocuklarımız için gerekli cihazların ve aletlerin tümünün karşılıksız ödenmesi gerekir. Bunlar bizim çocuklarımız." ifadelerini kullandı.
Doktor olarak, diyabetli hastalara düzenli ilaç tedavisi önerdiklerini, ikinci önemli basamağın ise diyet olduğunu aktaran Yurdakul, "Burada biz hastalarımıza beslenme alışkanlıklarını değiştirmeleri gerektiğini söylüyoruz. Temel ana öğünlerle birlikte ara öğünler koyacaksınız. Yani sık besleneceksiniz, az yiyeceksiniz. Bunu sağlıklı kişilere de öneriyoruz." dedi.