AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal yaptığı açıklamalar nedeniyle MHP lideri Bahçeli'den tepki görmüş ve AKP MYK'sı sonrasında Grup Başkanvekilliği görevinden istifa etmişti. Partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mahir Ünal hakkında ilk kez konuştu. AK Parti ve MHP'yi karşı karşıya getiren Mahir Ünal hakkında Erdoğan, "Çalışmayı sürdüreceğiz" dedi.
Erdoğan, "Mahir Ünal arkadaşımıza görev süresi boyunca partimize, ülkemize yaptığı katkılar için teşekkür ediyorum. Kendisiyle farklı alanlarda yakın bir şekilde çalışmayı sürdüreceğiz. " ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle oldu:
"Grup ve parti yönetimimizde yaptığımız değişiklikleri paylaşmak istiyorum. Mahir Ünal'ın görevden affı nedeniyle daha önce aynı görevi yapan Özlen Zengin arkadaşımızı teklif ediyoruz. Mahir Ünal arkadaşımıza görev süresi boyunca partimize, ülkemize yaptığı katkılar için teşekkür ediyorum. Kendisiyle farklı alanlarda yakın bir şekilde çalışmayı sürdüreceğiz. Özlem Sengin kardeşimize muvaffakiyetler diliyorum. Sivil Toplum ve Halkla rİlişkiler Başkanlığı'na da Belgin Uygun'u görevlendirdik.
Alman ırkçıları tarafından kundaklanan evde 5 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Bu saldırıda kızlarını ve torunlarını şehit veren Mevlüde Genç hanımefendiye sembol haline gelmişti. Kendisi geçtiğimiz günlerde vefat etti. Avrupa'daki Türk ve Müslümanlara karşı artan düşmanlık mücadelemizi sürdüreceğimiz ifade etmek istiyorum."
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı'nı planlarken CHP'nin neyle uğraştığını sizler de takip ediyorsunuz. Utanmadan sıkılmadan 10 bin kilometre öteye seyahatler düzenliyorlar. Bilmiyorum, İngiltere'nin hamburgeri ABD'den daha mı iyi? Şimdi de renkleri ayırarak çete diye itham ederek kendi yatırımcılarımızdan özür dilemeden temiz yatırımcı aramaya gidiyormuş. Daha dün tehdit etmemiş gibi yatırımcılara gidiyor. Yatırım kim sen kimsin?
Ülkenin gerçeklerinden kopukluklarını bilmeyecek seviyedeler. Bizim ömrümüzü verip, kendilerine rağmen çözüme kavuşturduğumuzu başörtüsünü bir gece yarısı gündeme taşıdılar. Bunu da türlü sinsilikleri, tuzakları meşrulaştıran yasa teklifi ile yaptılar. Biz de bu oyuna tüm kadınların kılık kıyafet özgürlükleriyle aileyi esas alan anayasa değişikliği ile karşılık verdik. Bu aralar başörtülü hanım kardeşlerimize rozet takma yarışına girdiler. Üniversite kapılarında kızlarımızın başörtülerini açtıranlar sizler değil miydiniz? Bizim polis kardeşlerimizi de kullandılar. Kızlarımızın başlarından başörtülerini çekip alarak onlar zulmettiler. Bay Kemal biz bunları unutmayız. Bütün bunlara rağmen sıkıysa başörtülü adayları koy seni de görelim. Sizin ağababalarınız Meclis'ten başörtülü kızlarımızı atma gayreti içindeydi. Hani demokrasi, hani hak ve özgürlükler? Biz hak verilmez, alınır diyorduk ve bu hakkı aldık.