Beka Sorunu 31 Mart 2019 00.00´da Otomatik Olarak İmha Olmuştur.
Başkanlık sistemi tam da tersini önerirken ittifak düzeninin içine düşen ülkemizin kayıtsız şartsız bir birliktelik olarak idrak ettiği AKP/MHP bloku 31 Mart itibariyle zirveye çıkmıştı. MHP´nin bir partiden ziyade AKP´nin şubesi gibi hareket ederek 7 Haziran´dan bu yana ortaya koyduğu tavra dair çokça yazdım.(*)
31 Mart seçimlerinin büyük şehirlerde ve ilçelerde iktidar blokunu tam bir hezimetle tanıştırması, buna karşılık MHP´yi AKP´ye bir alternatif olarak belli bölgelerde öne çıkarması üzerine söylenecek çok şey var.
Bununla beraber İstanbul seçimlerine uygulanan gerçeküstü müdahale 31 Mart seçimlerini salim kafa ile yorumlama imkanını bir ölçüde ortadan kaldırdı.
Ancak MHP´nin liderinin tam bir adanmışlıkla iktidarın yanında durmasına karşın seçmeninin bir çok şehirde AKP adayından kaçış için MHP´yi tercih ettiğini gözledik.
MHP´nin AKP´den sıkılan şehirler için sığınak olduğu da bir gerçekti.
Aslında herkesin bildiği sırlardan biri oldu bu ittifak içindeki faullü pozisyonlar.
MHP liderinin partisini %19´lara kadar taşıması ise oyunun artık AKP´den de rol çalınmasına delalet etmesi demekti.
MHP´nin AKP ile kurduğu ittifakın şifrelerini çözmek için Türkiye´nin yakın tarihinde yolculuk yapmaya mecburuz. 1970´li yılların sağ sol kavgasının ve buna imkan veren kutuplaşmış siyasetin mümessili olarak MHP idealleri 7 Haziran´da olası bir sol iktidara imkan veren meclis dağılımına gösterilen aşırı tepki ile kendini açık etmişti.
1970´lerde kendine CHP içinde yer bulan Kürt hareketi temsilcileri Şerafettin Elçi´lerden beri oluşan geleneğin bir uzantısı olarak ciddi bir iktidar alternatifi tezahür ettirmişti.
HDP, AKP´nin on küsur yıllık iktidar konforunu bağımsız değil parti olarak seçimde barajı parçalayarak rahatsız etti.
HDP´nin değil aslında bu rahatsız ortamda CHP´nin oluşturacağı farklı bir bakış açısının imkan dahilinde olması idi asli mesele.
Erdoğan´ın parlamenter sistemi ciddi biçimde tehdit eden başkanlık kurgulu sistem önerisine muhalif olarak 7 Haziran sabahı uyanan MHP´nin, 7 Haziran gecesi tam da bunun karşısında konumlanması, geçmiş reflekslerin canlanmasından başka bir şey olmasa gerekti.
Kendi parti bütünlüğünü dahi feda ederek bu yolda ardına bakmadan yürüyen MHP ve onun liderinin ortaya koyduğu siyasetin temel saiki iktidar olmak değil iktidar oldurmamak üzerineydi.
Canan Kaftancıoğlu´nun gelini olduğu rahmetli Ümit Kaftancıoğlu´nun da kurbanı olduğu 70´lerin soğuk savaş kamplaşmasını bugünkü nesiller giderek daha az hatırlıyor.
Ancak soğuk savaş kodlarını siyasetinin asal payandası yapan ve bu noktada tavizden uzak duran MHP liderinin İstanbul seçimlerinde Canan Hanımın başarısına içerlemek için gerekçesi çok fazla.
Gelin görün ki 31 Mart seçimleri akıl almaz bir hamle ile tekrara tabi tutulduğunda, 31 Mart öncesinde MHP´nin söylemleri ile kurulan propaganda makinesinin zamanaşımına uğradığına karar verildi.
Seçimler iki turlu bir kurguda ve her turu için ayrı bir senaryoya indirgendi.
İlk seçimin Beka´lı söylemi İstanbul hariç tüm Türkiye içinmiş. İstanbul için seçim vakti dendiğinde Beka EYT değil, emekli oldu.
Yandaş gazetecilerin Ekrem İmamoğlu´nu yandaş kanallarda hırpalama hayalleri yerini, ?tilki?lik düşünenlerin önünde münazaraya terk etti.
Devlet Bahçeli´nin bugün yolladığı twitlerde açıkça ifade ettiği üzere Binali beyin ne ?Kürdistan+Dersim Lafz?ı ne de ?İsmail Küçükkaya önerisi? üzerinde mutabık kalınan şeyler değil.
Bahçeli için İstanbul´da MHP ideallerinin değişim değeri taşımadığına dair AKP kanaatini bu kadar aleni biçimde deneyimlemek zor bir süreç olmalı.
MHP´nin AKP ile kendi ideallerini ortaya koymadan ittifak yapması bizde bu bir parti için kabul edilemez bir şeydir duygusu uyandırmıştı.
Bugün anlıyoruz ki, aslında bir parti gibi davranmayan sadece MHP değil esnek bir yay gibi kendine yeni bir şekil veren AKP.
Binali Yıldırım ittifak ettiği partinin liderini yok sayarak attığı adımlarla sadece 2 ay önce ne söylendi ise zıddını kanıtladı.
Bahçeli ise ?hatır için çiğ tavuk yenir´ atalar sözünden sıkılmış belli ki. Yine de Türk siyasetinin belki de ciddi tek kerterizi olan soğuk savaş kodları hala MHP için olmasa da onun şimdilik ebedi lideri için gayet varit.
MHP Binali beye rağmen, Binali beyle ittifak yapmaya devam ediyor.
Bu bir ittifak mı yoksa artık ihtiyaç dışı kalmış bir lokomotifin servis alanına gidişi mi bilinmez.
Görülen o ki Türk sağı 2019´da gösterdiği bu istikrarsız ve ilkesiz duruş ile Pirus zaferibile kazanamıyor olmanın kıvranması içinde.
Türk sağı için değil ama Türk demokrasisi için üzülecek fazlaca sebebe sahibiz.
????.
(*) MHP´ye dair yazdıklarımdan aklıma ilk gelenleri kronolojik olarak aşağıda sıraladım. Vakti olanlar için?..
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2019/04/05/akp-ekti-mhp-biciyor/
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2019/03/13/beka-sorunu-gonul-oyunu/
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2019/01/30/babanizi-secemezsiniz-ama-ortaginizi-secebilirsiniz/
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2019/01/17/sn-bahceli-musaade-ederse-oy-kullanacagim/
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/10/12/mhpnin-tercihlerine-dair/
