Türkiye´nin Afrin´de bulunan PYD´ye yönelik yürütmekte olduğu Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında YPG´nin Türkiye´ye karşı kullandığı silahlar tartışma yarattı. Sık sık Suriye´nin kuzeyindeki sıcak bölgede bulunan Rus Federal Haber Ajansı (RIAFAN) muhabiri Kirill Romanovskiy, bir süredir YPG´nin Türkiye´ye karşı Alman silahları kullandığı yönündeki haberleri yalanladı. YPG´nin Alman silah kullandığı yönündeki haberleri doğrulamayan Romanovskiy, "Ben şahsen bu bölgede hiçbir zaman Alman silah görmedim. Ama Iraklı Kürtler doğrudan Almanya´dan silah desteği alıyor. Irak´ın kuzeyine gittiğimde cephe hattı boyunca Heckler&Koch ürünlerine rastladım. Ama Suriyeli Kürtlerin elinde bu silahtan yok" ifadelerini kullandı. ABD ise bir süredir, YPG´nin elinde bulundurduğu silahlarla ilgili tartışmaya, bölgedeki YPG güçlerine lojistik veya askeri destek vermediğine ilişkin açıklamalarıyla katılıyor. Peki YPG, Türkiye´ye yönelik kullandığı silahları ne yolla elde etti? Sputnik´in bu sorunu emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş ve Güvenlik Uzmanı Mete Yarar yanıtladı.
YPG´nin elindeki silahların karaborsada bulunacak cinsten silahlar olmadığına işaret eden Yarar "Milan,TOW veya AT4 gibi tank savar silahları herhangi bir dünya piyasasında kara borsada bulabilir mi? Elbette hayır. Son günlerde, özellikle tanklarımıza veya zabitlerimize karşı Afrin bölgesinden atış yapan silahların görüntülerini YPG zaman zaman yayınlıyor. Bu görüntülerdeki silahların daha önce ABD tarafından PYD´ye DAEŞ´le mücadele kapsamında verdiği silahlardan olduğunu biliyoruz. O zaman bu silahlar Afrin bölgesindeyse, ?PYD bu silahları yalnızca Fırat´ın doğusunda kullanıyor´ argümanı da otomatikman düşmüş oluyor" ifadelerini kullandı.
Söz konusu silahların Türkiye içerisinde de PKK tarafından birçok kez Türk askerine karşı kullanıldığına işaret eden Yarar "Bu silahlarla yalnızca Afrin bölgesinde karşılaşmadık. Söz konusu silahlar, Türkiye´de özellikle Çukurca ve Şemdinli bölgelerinde kullanıldı. Bu silahlardan atılan güdümlü füzelerle çok sayıda şehit verdik, bir sürü yaralımız oldu. Daha sonra teröristlerle girilen çatışmalar sonucu da bu silahlar ele geçirildi" dedi.
Yarar "Bu silahlar ABD veya koalisyon güçleri üzerinden mi geliyor, bunun araştırmaları yapılıyordur. Türkiye, konunun muhataplarıyla muhtemelen bunlar görüntüleriyle beraber iletiliyordur" diye ekledi.
Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş ise, pek çok NATO ülkesinin PKK´ya 1984 yılından bu yana destek verdiğini vurgulayarak "Almanlar, Fransızlar, İtalyanlar PKK´yı 1984 yılından bu yana Amerikalılar kadar desteklediler. Bizim Harbiye´deki askeri müzemizde terörle ilgili bir bölümümüz var. O zamanlar PKK o el yapımı patlayıcıları yapamıyordu. O dönem binlerce mayın Almanya´dan, İtalya´dan, Fransa´dan ve bir çok yerden gelmişti. Biz bunları tespit ettik ve örneklerini de müzeye koyduk" dedi.
NATO ülkelerinin PKK´ya desteğinin 1984 yılından beri aralıksız olarak sürdüğüne işaret eden Karakuş " Bizim müttefiğimiz gözüken NATO ülkelerinin PKK´ya destekleri 1984 yılından beri devam ediyor. Bu ülkelerin teröre verdikleri destek, ülkelerin birbirlerine duydukları ihtiyaç ve çeşitli münasebetleri sebebiyle ön plana çıkmasa da, hep vardı. Ben 2003´te Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Başkanı oldum. O yıl müzede, Batılı ülkelerin PKK´ya sağladığı silahların örneklerinin sergilendiği bir bölüm ayırmaya karar verdik" diye konuştu.
Suriye´de yedi yıldır süren savaş süresince silahları bir bölgeden diğerine aktarmanın da kolay olduğuna işaret eden Karakuş "Üstelik bölge 6-7 yıldır bir kargaşa içerisinde. Afrin bölgesi daha önce ÖSO´nun elindeydi; daha sonra PYD´nin eline geçti. Bu esnada da oradan buradan buldukları silahları bölgeye taşıdılar. Türkiye, Fırat Kalkanı Harekâtı´nı gerçekleştirinceye kadar Suriye´nin kuzeyinde kimin nereye gittiğini takip etmeniz zaten mümkün değildi. Kaldı ki, IŞİD de zaman zaman PKK/PYD´yle iş birliği yaptı. Kısacası oraya silah götürmek getirmek çok zor değil. Rusya´nın oraya müdahalesi öncesi, oradaki havaalanı aracılığıyla inen silahlar kolayca örgüte ulaştı" ifadelerini kullandı.