İhsan Yalın / Mahir Yüksel - DİYARBAKIR (K24)
Diyarbakır’ın Kalbi olarak nitelenen İç Kale’deki kazılar sürerken, Surlar’daki sırlar da gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Surlar’da son olarak, Mervani Devleti döneminde inşa edilen sarayın varlığı ortaya çıkarıldı.
Ortaçağ tarihi üzerine çalışan Dr. Arafat Yaz, Mervaniler Hükümdarı Nasıruddevle Mansur’un türbesinin yerini tespit etmek için araştırma yaparken, dönemin Diyarbakır Valisi Ebu Tahir Yusuf bin Dimne'nin İç Kale’de bir saray inşa ettiği bulgusuna ulaştı.
Mervanilerin 997 - 1025 yılları arasında 28 yıl boyunca Diyarbakır'ı yöneten valisi Ebu Tahir Yusuf bin Dimne sarayı inşa etmiş.
Dr. Arafat Yaz
K24’e konuşan Dr. Arafat Yaz, şunları söyledi:
“Mervani Hükümdarı Nasıruddevle Mansur’un hayatı hakkında bir makale hazırlıyordum, mezarının İç Kale’de olduğu bilgisine ulaştım. Makale Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisinde yayınlandı. Ancak mezara bir tabela vurulmadı. Ankara’da ulaştığım ilgili kurumlar, tasnif edilmiş kayıtlarında böyle bir bilgi olmadığını söylediler. Bunun üzerine ben de türbenin yeri hakkında özel bir çalışma yürüttüm. Bu çalışma sırasında; tarihçilerin türbeden bahsederken bazı kavramlarla anlattıklarını gördüm. Silsile diyorlar, saray diyorlar, Babul Huvve diyorlar. Bundan yola çıkarak sarayın yerinin neresi olduğunu anlamaya çalıştık. Yani mezarın yerini tespit edebilmek için saraya yoğunlaştım. Bunun sonucunda sarayla ilgili bilgilere ulaştım.”
Sarayın konumuyla ilgili en net bilgilerin, sarayın İç Kale’nin kuzeydoğusunda İç Kale duvarlarına yapışık olduğu yönünde olduğunu belirten Yaz, şu bilgileri verdi:
“Osmanlı son dönemlerinde buranın cephanelik olarak kullanılmış olması, başlangıçta saray olarak inşa edilmediği anlamına gelmez. Çünkü farklı dönemlerde burası farklı amaçlarla kullanılmıştır. Zira Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde, burada Bıyıklı Mehmet Paşa (Osmanlı’nın ilk valisi) tarafından inşa edilmiş bir saray olduğunu ve bu sarayda, daha eski sultanlar tarafından kullanılan bir divan olduğunu söylüyor. Bu dönemden önce Osmanlı sultanları olmadığına göre, bu bilgi de sarayın Mervaniler döneminde kullanıldığına işaret ediyor.”
SARAYLA İLGİLİ BİLGİ VEREN DİĞER TARİHİ KAYNAKLAR
Tarihçi İbnü’l-Ezrak’ın “Tarihü'l Meyyafarikîn ve Âmid” kitabında hem Silvan ve Diyarbakır’la tarihiyle ilgili Mervaniler ve Artuklular döneminden çok önemli bilgiler aktardığını belirten Yaz, “Saray hakkında da bilgiler veriyor. Sonraki dönemde Diyarbakır’a gelen tarihçi ve coğrafyacı İbn-i Şeddad da bilgi veriyor. Sibt İbnü'l-Cevzî, 40 ciltlik kitabında yine bilgiler paylaşıyor. Sonradan İbn-i Haldun ve Evliya Çelebi eserlerinde saraydan bahsetmişlerdir. Bütün bu bilgiler ışığında, sarayın orada olduğunu anlıyoruz” diye ifade etti.
Vali Ebu Tahir Yusuf bin Dimne’nin gösterişe ve şatafata olan düşkünlüğüyle bilindiğini, yolculuklarını altın yüklü 70 deveyle yaptığını belirten Dr. Yaz, valinin, lükse ve keyfe olan bu düşkünlüğü sebebiyle Diyarbakır’ın en güzel noktasında ve en güzel manzaralı yerinde bu sarayı inşa ettiğini, sarayın Hevsel Bahçeleri ile Dicle Nehri’ne baktığını kaydetti.
SARAYIN TAM KONUMU HAKKINDAKİ BİLGİLER
Dr. Yaz, “İbnü’l-Ezrak, sarayın kentin doğusunda Dicle Nehri’ne baktığını ve silsilenin (günümüzde Fiskaya) üzerinde olduğunu söylüyor. Saray yapılırken, Babul Huvve (uçurum kapısı) diye nehre açılan bir kapı yapıldığını anlatıyor” dedi.
Dr. Arafat Yaz, araştırmasını yaparken, doktora tezi danışman Prof. Dr. Abdurrahman Acar ile Mervaniler üzerine çalışmaları olan Yusuf Baluken’den faydalandığını ifade etti:
“Silsilenin ve Babul Huvve’nin ne olduğu, sarayın yerinin neresi olduğuyla ilgili bu süreçte danıştım, çok çalıştım, çok kafa yordum. Silsile derken kastedilen kayadır. Zaten İç Kale bir kaya üstüne inşa edilmiştir.”
Diyarbakır bölgesinin, Mervaniler döneminde de kaynakları ve konumu itibariyle çok zengin bir bölge olduğunu not düşen Dr. Yaz, “Zaten Mervanilerin yıkılmasına sebep olan şey de bu zenginliktir” diye belirtti.