Almanya´da koalisyon hükümeti ortağı CSU lideri Horst Seehofer´le sığınmacı politikaları konusunda anlaşmazlık yaşayan Başbakan Angela Merkel´in Avrupa Birliği içinde sığınmacı sorununa ortak çözüm bulunması önünde en önemli engellerden birini oluşturan Macaristan Başbakanı Viktor Orban´la buluşması da gergin geçti.
Ortak basın toplantısında Merkel ile Orban, Avrupa´nın sığınmacılara yönelik sorumlulukları konusunda atıştı.
Şansölye ´´Burada insanların sözkonusu olduğunu asla unutmamalıyız. Onlar sığınmak için bize gelen insanlar. Bunun sebebi de Avrupa´nın verdiği temel mesaj: İnsanlık´´ diyerek şöyle devam etti:
´´Avrupa´nın ruhunun insanlık olduğuna inanıyorum. Bu ruhu korumak ve bu değerlerle Avrupa´da bir rol oynamak istiyorsak, Avrupa ihtiyaç ve ıstırap karşısında kendini ayrı bir yere koyamaz.´´
2015´ten beri AB´de Merkel´e muhalefetiyle sivrilen Macaristan Başbakanı ise Avrupa´nın insanlığını göstermesinin en iyi yolunun sığınmacıları yaşlı kıtaya çeken teşvikleri kaldırması olduğunu savundu.
Orban ´´Avrupa´nın göçmenlere sunduğu yardımdan Afrika ve Asya´daki insanlar buraya gelebilecekleri sonucunu çıkarırsa gelirler tabii. Biz çekim yaratmadan insani olmalıyız. Bunun bildiğimiz tek yolu da sınırlarımızı kapatıp sorunları olan ülkelere yardım ulaştırmak ve bela getirenleri içeri almamak´´ dedi.
Macaristan Başbakanı, Merkel´in Seehofer´i yatıştırmak için AB üyesi ülkelerle varmaya çalıştığı ´Almanya´ya gelen veya sınıra dayanan sığınmacıların AB´ye girişte ilk kayıt yaptıkları ülkelere gönderilip merkezlere alınması´ anlaşmasına da beklendiği üzere taş koydu.
Dublin Anlaşması uyarınca Almanya´dan gönderilecek hiçbir sığınmacıyı kabul etmeyeceğini belirten Orban, Macaristan sınırlarını kapatmasaydı daha on binlerce sığınmacının Almanya´ya akın edeceğinin görmezden gelindiğini, Merkel´in kendisine haksızlık yaptığını söyledi.
Öte yandan Merkel´in Türkiye itirafı dikkat çekti.
2015´te mültecilere kapıları açarak, Avrupa´ya mülteci akınına sebep olmakla suçlanan Merkel şöyle dedi: Ben 2015´i insani açıdan bir istisnai durum olarak gördüm. Biz Suriye´deki mültecilerin durumunu, Türkiye´deki mültecilerle ilgilenmeyi ihmal ettik. Türkiye ile mülteci sözleşmesi yaptık. Bunun karşılığında Türkiye´den mülteci almayı kabul ettik. Yoksa Türkiye bizimle sözleşme yapmazdı.?