20-27 Aralık Mehmet Âkif Ersoy’u Anma Haftası olarak kabul edilmişti. Biz de böyle anlamlı bir hafta yaklaşmışken hatırlatalım. Anmak, tarihe ve onun taşıdığı mirasa sahip çıkmak demektir. Bizde unutkanlık meşhurdur, vefâ ise semt adıdır. Cumhuriyet nesli maalesef eskiyi anmada, onun izini sürmede çeşitli sebeplerden dolayı zayıf kalmıştır. Oysa bu bağ, nesilleri birbiriyle kaynaştıran en önemli harç idi. Şimdi Mehmet Âkif Ersoy’u resmî olarak da vefatının 83. yıl dönümünde anmaya hazırlanıyoruz.
Merhum Âkif, hep mahcup idi, gösterişi sevmezdi. Onun şu dörtlüğü çok anlamlıdır:
“Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
Günler şu heyûlâyı da er geç silecektir.
Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma,
Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?”
Evet, “kim beni nerden bilecektir” diyordu merhum Âkif. Haksız da değildi. Sürgün değildi ama kırgındı, üzgündü, yalnızdı, vatanına hasretti. Mısır yıllarını nasıl unutalım? Orada çektiği ızdırabı bilmeyen mi var? Millî Mücadele’ye o güçlü hitâbıyla her safhada destek olmuş, İstiklal Marşı şairi üzgün ve uzakta idi. Yıllarca süren Mısır hasreti dindiğinde ise ömrünün son anlarıydı. Özlemişti vatanını. Döndüğünde hasta hâlinde bile takip ediliyordu. Misafir kaldığı evin etrafında gizli polis geziyordu. Millî şairimizi uzaklaştıran bu zihniyet yıllarca onu unutturmak istedi ama başaramadı.
Merhum Âkif’in idealize ettiği “Âsım’ın gençliği” bir gün gelecek ve onun mirasını ayağa kaldıracaktı. Merhum Âkif, çok çalışkan ve disiplinli idi. Öğrenciliği hep başarılarla geçmiştir. Âsım, onun hayalidir, geleceğidir. Beklediği nesildir. Bugün nice gencimiz Âsım’ın ruhunu taşımaktadır.
Merhum Âkif’e sahip çıkan o ruh, onu bir kez daha hatırladı ve resmî olarak da anmaya başladı. Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile 20-27 Aralık Mehmet Âkif Ersoy’u Anma Haftası olarak kabul edilmiştir. Şöyle diyor yönetmelikte:
“Bu Yönetmelik; Millî Mücadele’nin amacını ve ruhunu, milletin birlik ve beraberliği ile bağımsızlık istek ve azmini dile getiren İstiklâl Marşı’nın kabul edildiği 12 Mart günü ile 20-27 Aralık Mehmet Âkif Ersoy’u Anma Haftası’nın, kitlelerle birlikte ve sistemli bir şekilde tüm kamu kurum ve kuruluşları ile yurt dışı temsilcilikleri ve sivil toplum kuruluşlarının katılımının sağlanması suretiyle anılmasına ve Mehmet Âkif Ersoy’un anlatılmasına yönelik tema ve buna ilişkin faaliyetleri kapsar.”
Bu yönetmelik hükümlerinden hareketle Âkif’in fikrî mirasını üstlenen Sebîlürreşad dergisi Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliği protokolü imzalayarak, onun adını taşıyan Türkiye’deki tüm okullarda Âkif’i anma kararı aldılar. Bu sevindirici karara aykırı davrananlar da çıktı elbette. Türkiye’deki bir kısım basın, ki bu basının beyni kiraya verilmiştir, itiraz etti. Şaşırmadık tabii ki. Batı’nın esiri olan bu zihniyet her zamanki gibi davranmıştır. İstiklal Marşı’nı bile hazmedemeyen bu zihniyetten ne beklenir ki!
Mehmet Âkif Ersoy, bu milletin ortak sesidir, ortak değeridir. “Millî Mutabakat Metni” olan İstiklal Marşı’mız onun kahraman ordumuza hediyesidir. Her ömrün bir zekâtı vardır ama Mehmet Âkif, hayatının tümünü aziz milletimize, dinimize, tarihimize, gençliğimize fedâ etmiştir. Ruhu şâd olsun.