Medya demişsem aklınıza sadece yazılı ve görsel basını değil her türlü yayıncılık faaliyetlerini getirin.
Doğan Medya gurubunun el değiştirmesi sebebiyle Müslümanlar olarak bizim bu taraktaki bezimiz nedir diye düşünmeden edemiyoruz.
Sözü uzatmadan bu sorunun cevabını yine başka sorularla vermeye çalışalım.
Bizim dışımızda, özellikle hiç bir İslami duyarlılığa sahip olmayan birilerinin bize ait bir müzik parçasını mırıldandıklarına şahit oldunuz mu? ?Bunlar bizden değildir; ama şu ezgi benim çok hoşuma gidiyor...? diyebileceğimiz kaç eserimiz var.
Yine aynı şekilde bize ait bir romanı bizim dışımızdakilerin elinde gören var mı, kaç tane?
Dışımızdakilerin arada mırıldandığı kaç şiirimiz var?
Senaryosunu yazdığımız, yapıp sahnelediğimiz bir eserimizi izlerken gördünüz mü onları?
Belki diyeceksiniz ki herkes kendi düşüncesinde olanların eserlerini okur, izler ve mırıldanır. Tamam, böyle olanlar vardır; fakat dışımızdakilerin tamamı asla böyle değildir. Eserlerimizin seviyesizliğinin payını inkâr etmeyelim.
İsterseniz siz buna aşağılık kompleksi deyin, şahsen ben dışımızdakilerin romanlarını da okuyorum, müziklerinden dinlediklerim oluyor, bir takım filmlerini izlemeden edemiyorum, isterseniz buna aşağılık kompleksi deyin.
Doğan Medya gurubunun satılmasını, İslam düşmanı bir gücün mevzi kaybetmesi olarak görüyorum.
Fakat bunun bizim için bir zafere dönüşmesi öyle kolay bir mesele değildir.
Çook çok çalışmamız gerekmektedir, öyle kolaycılık yoktur. Her şeyin artık bizim lehimize tersine döneceğini zannetmek hayalciliktir.
Elhamdülillah ümitvarız, her konuda kendisini yetiştiren, bu konudaki açığımızın farkına varan bir gençliğimiz geliyor.
O günler gelecek inşaallah, bizim dışımızdaki insanların bizi mırıldanacağı, bizi okuyacağı, bizi izleyeceği, olup bitenler hakkında bizim görüşümüzün ne olduğunu öğrenmeden edemeyeceği günler yakındır inşaallah. Çünkü bunun farkına vardık.
Biliyor musunuz, İslamî kesimin tamamına yakınının gazeteleri kapılarına getirilirken Aydın Doğan´ın gazetelerinin okuyucuları gidip kendileri almaktadır.
Mesela bir gün bizim okuyucumuz da artık gazetesini bizzat gidip bayiden kendisinin alacağı, bunu yapmadan edemeyeceği bir anın geleceğine inanıyorum.