Tabiatı ve tabiattaki kanunları yaratan Allah celle celalühtür.
Buna kimsenin itirazı yok.
Çünkü yeryüzünde bugüne kadar bir tek bilim adamı, dernek, kurum, kuruluş veya devlet, tabiata fazladan bir kanun koyamadığı gibi, bir tek tabiat kanununu da yürürlükten kaldıramamıştır.
Hatta dünya genelindeki “çevreciler” tabiatın bozulmaması için başta nükleer silahlara, tabiatın tahribine karşı mücadele vermekteler.
Yaşayan bütün insanlar, tabiat kanunlarından memnun.
O kanunları bozmaya çalışanlarla kirletenler dünyamızı bazen kana boyuyorlar, bazen kirletiyorlar.
Tabiatı yaratan Rabbimiz, bu tabiatı insan için yarattığını haber verir:
“O Allah ki, yeryüzünde olanların tamamını sizin için yaratandır…” (Bakara süresi ayet 2/29).
İnsan için de kıstaslar koymuş.
İnsanların içinden zıpır birilerinin çıkıp, Allah’ın kullarını kendi kulu yapmasın diye.
Advertisement
“Kula kul olmasınlar” diye ilk insan ve ilk peygamber Hazreti Adem’i, on sayfalık kitapla indirmiş cennetten.
Yol kesen şeytana ve yol kesen şeytanlaşmış insanlara karşı bizim en önemli savunma ve yol kesen haramiyi de tedavi etme aletimiz, kitabımız Kur’an-ı Kerim’imizdir.
Şeytanlaşmış insanlar, tabiata kanun koyamadıklarını ve ondan bir kanunu silemediklerini anladılar ama Yaratıcı’nın insanlar için koyduğu kıstasları değiştirmeye ve insanları Allah’ın kurallarına göre değil de kendi koydukları kurallara göre yöneterek kendilerine kul yapmaya yöneldiler de ilk zararı kendileri gördüler.
Allah’ın yasaklarını kaldırıverdiler, kendi çocuklarını uyuşturucunun kıskacında buldular.
Zinanın suç olmasını kaldırıverdiler, annelerini, hanımlarını veya kızlarını başkalarının kucağında buluverdiler.
Müslümanlar, rahmet peygamberinin rahmet ümmetidirler. Önce kendilerine rahmet olsun diye Rabbimizin rahmet ayetleriyle temizlendikten sonra, bütün insanlığın da hem tabiat kanunlarına hem İslam’ın kriterlerine göre hareket etmeleri için can ve mallarını sonuna kadar vermeye hazır halde olmalıdırlar.
Bu yazımı bu geçen Pazartesi okudunuz. Bir arkadaşım, “İlk defa ağır cümle kurmuşsun” dedikten sonra ağır cümlemi de okuyuverdi: “Allah’ın yasaklarını kaldırıverdiler, kendi çocuklarını uyuşturucunun kıskacında buldular.
Zinanın suç olmasını kaldırıverdiler, annelerini, hanımlarını veya kızlarını başkalarının kucağında buluverdiler” sözlerimi ağır bulmuş. Aslında ben de yazdığımda kendimden biraz utandım.
DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ