Tarih: 25.04.2022 01:05

Meclisi Alinizi Teşkil Eden Zevat Anasır-ı İslamiye mi?

Facebook Twitter Linked-in

Deloy loy loy deloy loy looooyyy loyyyyy bejna delalémı nişana seré çiya vey de agır bikeve mala wan romiya derbek lı Hemedémin dane wan hoviya, deloy loy loy loy loyyy loy… Lo lo Hemedo hevalo viiii deloyloy loy loy loyyy diye çığırtınca kadın hakketten bazı acı yaşanmışlıklardan olsa gerek insanın ciğerini, yerinden alıp söküyo sonra peşinde sebra mala kaara ğezzala… diye devam eder go bra bra derdém girane. Lo gardaş lo gardaş derdim ağırdır…  Halk  Tv’nin canlı yayınından Diyarbakır’ın Dicle vadisinde verilmiş bu stran. Anlayan anlar anlamayan trit geçerek çepık çalar. Halk Tv de herhalde kardeşlik teranelerini çalar sanır zannınca halbuki burda ‘agır bikeve mala van romiya (o romilerin evlerine ateş düşsün)  derbek lı Hemedémın dane wan howiya Mehmedime darbe vurdular o hoviler vahşiler derken romilerden kasıt Türklerdir. Türklerin ev ve ocaklarıdır..  Çünkü eskiden beri Kürt halkı kendilerine yapılan bazı güvenlikçi baskı ve yanlışlıklardan dolayı kendi aralarında birisine kızınca aynen filankes weka  eskeré romiye (Filankes Türk askeri gibidir) diye bir birlerini itham ederlerdi. 

Halk Tv’nin kardeşlik aşkı kardeşlik türküleri bu kadar mı illeri gitmiş ki aşağı bandta şehit asker haberleri akarken üste canlı yayında ise romilerin (Türkler) evine ocağına ateş düşsün stranı çalıyor. Tabiî ki bu hangi stranda geçmişse geçmiştir söyleyen sanatçıyı da itham kastımız değildir fakat stranın kendisi bu manayı taşır. Sol cenah bütün bunları bilerek içten mi yapıyor yoksa köprüyü geçene kadar ayıya dayı rolünü mü oynuyor, sorusu akılları çeldiriyor. Sol zihniyet aslında Kürdiyle, Türküyle tek millettir o ayrı mesele fakat daha önceki tecrübelerden de sabit olduğu üzere Reis-i Cumhur Atatürk’ün birinci dünya harbinde dile getirdiği “meclisi alinizi teşkil eden zevat yalnız Türk değildir yalnız Çerkez değildir, yalnız Kürt değildir, yalnız Laz değildir fakat hepsinden mürekkep (oluşan) anasır-ı İslamiyedir, samimi bir mecmuadır.” desturu bu gün muhalefetin defaatle savunduğu çizgisinde gittiğini söylediği tek parti tarafından bütün bu anasırlar cumhuriyetin ilanından sonra bütün hışmıyla yok edilmeye çalışılmış ve meclisi alimizi teşkil eden zevat yalnız Türk, Kürt, Laz, Çerkez’i de geçtik anasır-ı İslâmiyeyi bütünüyle tek kütleye anasır-ı etraka (Türkçülüğe) indirgemiştir.

Bu durumun benzeri bir önceki yerel seçimlerden önce de yaşandı. Bir anda anasır-ı İslami’ye ile aradaki küskünlüğü dargınlığı gidermek için imaj tazelemek için kollarını sıvayan havradan girip camiden çıkan belediye delegelerini ancak günler aylar sonra yine seçim arifesinde ramazan gurmesine dönen sahur, iftar sofralarında görebildik. Daha düne kadar Suriyelileri sınır dışı etmekle tehdit eden muhalefet ne oldu da bu kararı Suriyelilerin özgür iradesine bıraktı. Saf olmamak gerek herkes biliyor ki mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırırcasına seçim ateşi çoktan siyasetçilerin bacasını sarmıştır. Suriyeli seçmenlerin oylarını ebetteki muhalefet de yabana atsa aptaldır.  Fakat asl olan samimiyettir.

Birinci dünya harbinde Kürtlerin bir meşveretinde dedikleri gibi Ruslar Bitlis’e indiklerinde, bilahare Fransızlar Urafay’ı, Ayıntab’ı, Maraş’ı işgal ettiklerinde ve hele hele Yunan Polatlı önünde mevzi aldıklarında niçin biz çiğ et yiyen vahşi Kürt değildik de Erzurum’dan, Sivas’tan, Ankara’dan yardım recası haberlerde ihtiyarlarımızın ellerinden ve sakallarından, gençlerimizin yanaklarından ve gözlerinden öpmekten zevk alırlardı. Fransızlara karşı sel gibi kanımızı Ankara’nın esiri, kölesi olmak için dökmedik diyen bir emmiye verilen cevap manidardır.  Eee o hudai harptı köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı derler amca. Sırtınıza binip böylelikle köprüyü geçtiler.  İşte bu durum merak konusudur. Tek partili dönemdeki rakipsiz muktedir sol böyleyken muhalif sol neden aksini iddia ediyor. Pratikte hiçbir olumlu yaptırımı görülmeyen muhalif solun Kürtlerle samimiyeti şimdilik için kâğıt üzerinde sadece bir tez ve teoriden başka bir şey olarak görülmüyor. Fakat Kürtleri itme kakma politikasından uzaklaşan muhalif Türk solu şimdilik Kürt solunun en cazibe merkezidir. Biri Şamanizm’e kadar inerken diğeri Zerdüştlüğe kadar ilerler. Birisi güneş dil teorisini alırken diğeri aynısını Kürtçeye kopyala yapıştır yapar. Velhasıl Türk Solunun bu politikası cezbedicilikten öteye gitmezse Kürtleri yine büyük bir hayal kırıklığına uğratacaktır.  Önümüzdeki seçimlerde ise Türk solunun bu fırsatçılıktan geçici pek çok kazanımı olabilir. Fakat bunu stabil bir fırsata da döndürebilme şansına da sahiptir. Bu muğlak durum Kürtler için kumar gibi bir riski oluşturur. Dolayısıyla olası bir kim vurduya gitme ihtimaline karşı Kürtler kendi geleceklerini Türk solu ya da Kürt Solu siyasetçilerinden çok gelenekleriyle örfleri, adetleri, dinleri ve gelecekleri ile barışık, uyumlu referanslarla kendi elleriyle imar etmeleri gerekir.  Kürtlerin kuru vaatlere, içi boşaltılmış kardeşlik sloganlarına karınları tok olsa gerek. Bu minvalde herkim olursa olsun aklını kullanan ve kavlinde sadık olan samimi olan Kürtleri de seçimleri de kazanır, Ortadoğu’daki siyasetin baş aktörlüğünü ve geleceği de kazanır. Bu stratejiyi ve Kürtleri yabana atanlar ise siyasetten de samimiyetten de kardeşlikten de çok kan kaybedecektir zannımızca.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                 Kaynak: Farklı Bakış




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —