Dünkü yazıda, Meclis Başkanı İsmail Kahraman ağabey´in Dolmabahçe Sarayı´nda 40 kadar davetlinin olduğu toplantıya kısaca değinilmişti. Devam edelim..
Önce, İsmail ağabeyin 15 Temmuz Darbe Hıyaneti sırasında, Meclis bombardıman edilirken, gececin o saatinde, o hassas anda 100 kadar m.vekiliyle Meclis´i açması hatırlamak gerekiyor. Ama, İsmail ağabeyin bu tavrının anlık olmadığını da belirtmek gerekir. Çünkü, İsmail ağabey, 50 yıl öncelerde MTTB Başkanı iken, Van´da Said Nursî için okunan bir mevlid´e katılanlardan pekçok kişiyi nezarete attırmış olan o zamanki Van Valisi´ne karşı, ?Mâdem ki öyle.. Gelecek sene için 15-20 bin kişiyi tıkacağın bir zindan yaptırmaya şimdiden başla!..´ diyebilen bir isimdi.
Bu hatırlatmadan sonra, İsmail ağabeyin o gece yaptığı ve son 150-200 yıllık tarihimizi değerlendirdiği konuşmasından bazı noktaları özetle aktarmaya çalışalım:
?1804.. (Rumeli´nde giderek artmakta olan rahatsızlıkları yatıştırmak için Rumeli´nde halkların önde gelen isimleriyle Bâb-ı Âli arasında bir uzlaşma metni olan) ?Sened-i İttifak´ın imzalanışı..
1839.. Gülhane Hatt-ı Humâyûnu´nun okunuşu..
(Ama, o sıradaki en önemli kırılma noktası 2. Mahmûd´un uygulamalarıyla başlar.. Eğitim sistemi değiştirildi.. Harbiye Mektebi´nde eğitim fransızca yapılmaya başlandı.
Askerî Okullarda eğitim, kılık-kıyafet fransız usûlüne göre değiştirildi. Hattâ, hafta tatili başlarken, öğrenciler fransızların ulusal marşı olan Marseyyez´i okuyorlardı!!.
O dönemde Harbiye´den çıkanların büyük bir kısmı pozitivist-materyalist idiler. ?Biz ilhamımızı göklerden geldiğine inanılan metinlerden değil, aklımızdan alırız..´ lafı o zamanlardan kalmadır.
1838´de İngiltere´yle imzalanan Baltalimanı Andlaşması ise, bir diğer kırılma noktasıydı.)
1876? Birinci Meşrutiyet´in ilânı ve ilk parlamentomuz olan Meclis-i Meb´ûsan´ın açılışı.. (tarihimizde 93 Harbi diye bilinen) Osmanlı- Rus Harbi Faciası.. Meclis´in kapanışı..
1908.. 2. Meşrutiyet´in ilânı..
***
Tarihimizde iki ihtilâl vardır.. 2. Meşrutiyet ve 1923 İhtilali.. Diğerleri darbelerdir.. Darbeler, bir kısım kadroları değiştirir.. Bu iki ihtilâlde ise.. Sistem değişmiştir. (1789-Fransız İhtilâli ve Rusya´da, 1917- Bolşevik İhtilali.. İkisinde de sistemler değişmiştir.)
***
O dönemde 3 milyon 600 bin km.kare´den 780 bin km.kare´ye iniş..
1898´de,Mekteb-i Tıbbiye-i Şahâne´de beş kişi tarafından kurulan bir gizli cemiyet olan İttihad-Terakkî Fırkası, Enver- Talât ve Cemal Üçlüsü´ eliyle 1909´da yönetimi ele geçirdi.. Çünkü Osmanlı´nın güçlenmemesi, yolunun kesilmesi gerekiyordu.. (15 Temmuz Darbesi´nin hedefi de aynıydı.)
Eğer İttihad-Terakkî Fırkası olmasaydı, Birinci Dünya Savaşı´na girilmeyebilir ve herhalde, bu kadar büyük kayıpların yolu müzakereler yoluyla kapanabilirdi.
Savaş sonunda, karşılaşılan ağır yenilgi üzerine, İttihad-Terakkî Fırkası sorumluluktan kaçınmak için, hemen kendisini feshettiğini açıkladı. Ve bütün mal varlığı, o anda kurulan ?Teceddüt (yenileşmecilik)Fırkası´na devredildi. O da kapatılınca, ?Anadolu ve Rumeli Müdafaa´y-ı Hukuk Cemiyeti´ kuruldu, Teceddüt´ün bütün malvarlığı da bu Cemiyet´e intikal etti. Bu Cemiyet de daha sonra bütün malvarlığıyla Cumhuriyet Halk Fırkası´na (CHP´ye) dönüştü. Yani, Cumhuriyet Halk Fırkası, başbelâmız olan İttihad-Terakkî Fırkası´nın devamı..
***
1920´de Meclis´in Ankara´da açılışını hatırlayalım.. Kur´an okunarak, tekbîrlerle açılan bir Meclis..
Ama, o İslamî havadan 1923 İhtilali´yle, pozitivizme, Ebedî ve Millî Şeflik dönemlerine geçildi. Düşününüz ki, milletin inanç temellerine, Ezan´larına bile müdahale edildi..
O dönem, 1950´de, sandığın zaferiyle kapandı, ama, 10 sene sonra, 27 Mayıs Askerî Darbesi geldi.
(28 Şubat 1997 Darbesigünlerinin Genelkurmay Başkanı Karadayı´ya, ?Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu´nda, Kayseri m.vekili Yaşar Karayel tarafından ´27 Mayıs Darbesi´nin yapılmasını gerektiren neler vardı?´ şeklindeki soruya, Karadayı´nın verdiği, ?Ezan´ın tekrar arabça okunması bile tek başına yeterli sebep idi..´ şeklindeki cevap birçok şeyi izaha yetmez mi?)
***
Evet, bunlar, İsmail Kahraman ağabeyin bu ilginç sunumundan birkaç nirengî nokta..
Daha sonra Kezban Hâtemî, Sibel Eraslan, Mustafa Özel, Huseyn Hâtemî ve ?fakir´in görüş açıklama bâbındaki konuşmalarıyla toplantı sona erdi.