Adli Tıp Kurumu, son günlerde ağır mağduriyetlere sebep olan ve çokça tartışılan iki ayrı konunun odak noktasında bulunuyor. Teknik bir görevi icra eden bir kurumun böyle tartışmaya konu olması tartışmalara yol açmaktadır.
İleri derece kanser hastası olan Ayşe Özdoğan ve Sivas davasında hukuksuz yargılamalar neticesinde aldığı mahkumiyet doğrultusunda 28 yıldır cezaevinde bulunan ileri derece epilepsi hastası olan ve 45 kiloya düşen Faruk Belkavli hakkında Adli Tıp Kurumunca düzenlenen raporlar bahsettiğimiz garabetin son örnekleri. İlmen, hukuken ve tıbben anlaşılması zor bu raporların objektif kriterlere riayet edilerek oluşturulmadığı izahtan vareste. Haklarında ‘cezaevinde kalamaz’ şeklinde Üniversite hastaneleri tarafından hazırlanan raporların bulunduğu hasta mahkumlar aleyhine ‘cezaevinde infazına devam olunabilir’ şeklinde raporlar veren Adli Tıp Kurumu’nun ne gerekçelerle bu doğrultuda hareket ettiği sorulabilir.
Mazlumder, geçtiğimiz günlerde Ayşe Özdoğan özelinde değerlendirme yaptığı ve bazı sorulara cevaplar verdiği bir rapor yayınladı. Hasta hükümlülerin cezaevinde oldukça elverişsiz şartlar altında tutulmasında doğrudan etkisi olan Adli Tıp Kurumunun adalet sistemi içerisindeki tartışmalı yeri ve yapısı, siyasi iktidarlara kurumsal bağımlılığı gibi birçok cihetten değerlendirme içeren rapor önemli itirazlar ve öneriler de getiriyor. Söz konusu raporu kamuoyunun istifadesine sunuyor ve kurum eliyle yapılan haksızlıkların son bulmasını temenni ediyoruz.
Kaynak Mazlumder