MAZLUMDER, ABD’de Polis tarafından katledilen Siyahi Vatandaşı George Floyd için ABD’nin Ankara Büyükelçiliği önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasına Ankara’da faaliyet gösteren STK temsilcileri ile, Mazlumder yöneticileri katıldı.
Sunumunu Mazlumder yönetim Kurulu üyesi Harun Aykaç’ın yaptığı Basın toplantısının açıklamasını Mazlumder Yönetim kurulu Aziz Oğuzhan Karaman okudu.
Açıklamanın ardından topluluk George Floyd’un öldürülmesi anını protesto eden, temsili ‘diz çökme eylemi ‘ de gerçekleştirildi.
Aziz Oğuzhan Karaman, Bu olay’ın ABD'de polislerce siyahi vatandaşlara yapılan ayrımcılık ve şiddetin ilk örneği olmadığını, daha önce de farklı örnekler medyaya yansıdığını, infiale sebep olduğunu belirtti. 2017'den 2020 yılının Nisan ayına kadar 698 Siyahi, 498 Hispanik Amerikalının polis tarafından katledildiğini, insan hakları kuruluşları tarafından raporlandırıldığı belirtti.
Karaman, son olayla birlikte halk’ın yeniden sokaklara döküldüğünü; polis tarafından sergilenen ırkçılık ve nefretin sona ermesi umuduyla gösteriler yapıldığını vurgulayarak, köleliğin yüzyıllarca resmi olarak kabul edildiği ABD’de ırkçılığın da uzun bir tarihi olduğunun altını çizdi. Hatta ırkçı ayrımcılık Amerikan iç savaşının da ana tetikleyicisi olduğunu belirti.
Mazlumder Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Karaman; “Güney eyaletlerinin kaybettiği iç savaştan 1960’lara kadar devam eden kurumsal ayrımcılığın resmen son bulması ırkçılık problemini bitirmedi. 1960’lardaki sivil haklar mücadelesi kurumsal ayrımcılığın federal suç hale gelmesini sağladı ancak değişen birçok yasaya rağmen fiili ırkçılık devam etti. Köleliğin yarattığı ve ayrımcılığın devam ettirdiği sosyo-ekonomik uçurum siyahi vatandaşlar açısından kapatılması zor bir fark yarattı. Bu sosyo-ekonomik ve kültürel ayrımcılık gerçeği bugün yaşananların da arka planını teşkil ediyor. Floyd’un ölümüne sebep olan polislerin hemen tutuklanmamaları ki tepkiler ülke sathına yayılınca olaydan 10 gün sonra tutuklanma kararı çıktı ve Trump’ın sert söylemleri protestoların şiddet eylemlerine dönüşmesinde en önemli etken oldu. "Nefes alamıyorum." diyen vatandaşa karşı kullanılan ölçüsüz ve orantısız müdahale, sağlıklı bir ruh halini yansıtmamaktadır. Bu ırkçı ruh hali ABD sisteminin siyahi vatandaşlara karşı bilinçli ve sistemli bir sindirme politikasının yansımasıdır. Gerekçesi ne olursa olsun bu ırkçı tutum bütün insani değerlere aykırı açık bir insan hakları ihlalidir.” dedi.
MAZLUMDER tarafından yapılan açıklamanın tam metni :
ABD IRKÇILIĞA VE POLİS ŞİDDETİNE SON VERMELİDİR
Kıymetli katılımcılar bugün Amerikan sisteminin ırkçı yapısına karşı “nefes alamıyorum” demek ve ırkçılığın her türünü protesto etmek için buradayız.
Bildiğiniz gibi ABD'nin Minnesota eyaletinin Minneapolis şehrinde George Floyd adlı siyahi vatandaş, gözaltına alınırken elleri ters kelepçeyle bağlanmış, boynuna diz ile baskı uygulanmış, şahıs direnmediği ve nefes alamadığını beyan ettiği halde baskı gevşetilmediği için görgü tanıklarının önünde acı bir şekilde can vermiştir. 46 yaşındaki Floyd'un son anları, gözaltına şahit olan bir görgü tanığı tarafından cep telefonu ile kaydedildi ve sosyal medyada yayınlandı. Tamamı 8 dakika 46 saniye süren videoya yansıyan acı olay, “Transatlantik köle ticareti” ile başlayan Afrika kökenli siyahi halkın asırlar süren dramını ve günümüzde hala aralıklarla polis şiddeti şeklinde nükseden Amerikan sistemindeki ırkçılık hastalığını görmemizi sağladı.
Bu olay ABD'de polislerce siyahi vatandaşlara yapılan ayrımcılık ve şiddetin ilk örneği değildir. Daha önce de farklı örnekler medyaya yansımış ve infiale sebep olmuştu. 2017'den 2020 yılının Nisan ayına kadar 698 Siyahi, 498 Hispanik Amerikalının polis tarafından öldürüldüğü insan hakları kuruluşları tarafından raporlanmıştır. Bu son olayla birlikte halk yeniden sokaklara dökülmüş, polis tarafından sergilenen ırkçılık ve nefretin sona ermesi umuduyla gösteriler yapmaktadır. Köleliğin yüzyıllarca resmi olarak kabul edildiği ABD’de ırkçılığın uzun bir tarihi vardır. Hatta ırkçı ayrımcılık Amerikan iç savaşının da ana tetikleyicisi olmuştur. Güney eyaletlerinin kaybettiği iç savaştan 1960’lara kadar devam eden kurumsal ayrımcılığın resmen son bulması ırkçılık problemini bitirmedi. 1960’lardaki sivil haklar mücadelesi kurumsal ayrımcılığın federal suç hale gelmesini sağladı ancak değişen birçok yasaya rağmen fiili ırkçılık devam etti. Köleliğin yarattığı ve ayrımcılığın devam ettirdiği sosyo-ekonomik uçurum siyahi vatandaşlar açısından kapatılması zor bir fark yarattı. Bu sosyo-ekonomik ve kültürel ayrımcılık gerçeği bugün yaşananların da arka planını teşkil ediyor. Floyd’un ölümüne sebep olan polislerin hemen tutuklanmamaları ki tepkiler ülke sathına yayılınca olaydan 10 gün sonra tutuklanma kararı çıktı ve Trump’ın sert söylemleri protestoların şiddet eylemlerine dönüşmesinde en önemli etken oldu.
"Nefes alamıyorum." diyen vatandaşa karşı kullanılan ölçüsüz ve orantısız müdahale, sağlıklı bir ruh halini yansıtmamaktadır. Bu ırkçı ruh hali ABD sisteminin siyahi vatandaşlara karşı bilinçli ve sistemli bir sindirme politikasının yansımasıdır. Gerekçesi ne olursa olsun bu ırkçı tutum bütün insani değerlere aykırı açık bir insan hakları ihlalidir.
MAZLUMDER OLARAK:
Yaşanan yaşam hakkı ihlallerini ve ayrımcılığı şiddetle kınıyoruz.
ABD hükümetini insan hakkı ihlallerine acil bir şekilde son vermeye ve ırkçılığa karşı sistemin yapısında köklü değişiklikler yapmaya davet ediyoruz.
Sorumlular hakkında etkin soruşturma başlatılmasını talep ediyoruz.
Ve sokağa dökülen vatandaşlara; haklı davalarında haksız duruma düşmemek ve sonuç almaları için vandalizme yönelmemelerini, sağduyulu davranıp barışçıl, uzun soluklu ve toplumun çoğunluğunu kucaklayan protesto çerçevesinde kalmalarını hatırlatıyoruz.
MAZLUMDER ANKARA ŞUBESİ Adına
Aziz Oğuzhan Karaman
Yönetim Kurulu Üyesi