Yarın yani 31 Mayıs 2020 tarihi Mavi Marmara katliamının 10. yıldönümü. Siyonist işgalin vahşi ve saldırgan tutumunu gündemde tutmak için bu olayın yıl dönümünü de gündeme getirmemiz ve işgalci siyonistlere Mavi Marmara olayını unutmadığımızı, Filistin davasının insanî değerlere saygılı bütün herkesin ortak davası olduğunu haykırmamız gerekiyor.
Her yıl Mavi Marmara katliamının yıl dönümünde şehitleri anma ve bu olayı yeniden gündeme taşıma amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleniyordu. Ancak bu yıl henüz koronavirüs olayından kaynaklanan tedbirler ve uygulamalar çeşitli şekillerde devam ettiğinden kitlesel bir etkinlik düzenlenemeyecek. Bunun yerine medya organlarında bu konunun gündeme taşınmasına çalışılacak. Allah’ın izniyle bir engel çıkmazsa Akit Tv’de de saat 22.00’de Mavi Marmara katliamının yıldönümü münasebetiyle bir program düzenlenecek.
Bu arada sosyal medya vasıtasıyla da bu olayı gündeme taşımak ve yıldönümünü anmak gerekir. Bu amaçla bazı ortak çalışmalar yapılır ve olay yeniden kamuoyunun gündemine taşınırsa iyi olur. Sosyal medyada etkin olanlara bu tür çalışmalara öncülük etmelerini öneriyoruz.
Mavi Marmara katliamının üzerinden 10 yıl geçti. Ama siyonist katiller maalesef hak ettikleri cezalara çarptırılmadılar. Çeşitli politik ve diplomatik oyunlarla katillerin hak ettikleri cezaları almalarını engellediler. Elbette bu suçların üzerinin örtülmesi ve katillerin şimdilik cezasız kalması, katliamların, zulümlerin örtülmesi anlamına gelmez. Ayrıca Allah’ın adaletinden kimse kaçamayacaktır. Dünyada verilemeyen cezalar Allah katında mutlaka verilecek, alınamayan haklar da mutlaka alınacaktır. Ama her ne kadar diplomatik ilişkilerde bu olayın üzeri örtülmüş olsa da bizim bunun üzerini örtmememiz ve katillerin bizim nazarımızda suçlu olarak bilinmeleri gerekir.
Mavi Marmara gemisi bir hilfu’l-fudul gemisi niteliğindeydi. Farklı inançlarda ve düşüncelerde insanlar siyonist zulme ve haksızlığa karşı bir araya gelerek, mazlumlara destek vermek, yardımcı olmak için yola çıkmışlardı. Bu ruhun mutlaka yaşatılması gerekir.
Mavi Marmara gemisi ve onunla birlikte yola çıkan yardım filosunun amacı Gazze’ye uygulanan ablukayı kırmak, bir insanlık ayıbına son vermek, siyonist zulmün son bulması için bir şeyler yapmaktı. Ama ne yazık ki küresel emperyalizm zalimlerin yanında durduğu için siyonist katiller bu yardım filosuna saldırma, iyilik yolcularından on insanı vahşice katletme, yüzden fazla insanı yaralama ve yardım için gönderilenleri de gasp etme cesareti gösterebildiler. Zaten katil siyonistlerin bu zulmü sürdürebilmelerinin gerçek sebebi de kendi güçleri değil bütün emperyalist güçleri arkalarına almalarıdır.
Mavi Marmara filosu yola çıktığında Gazze’ye uygulanan insanlık dışı ablukanın üzerinden dört yıldan fazla zaman geçmişti. Şimdi Mavi Marmara olayının 10. yıl dönümünü idrak ediyoruz ve ne yazık ki Gazze’ye uygulanan abluka aynen devam ediyor. Yani ablukanın üzerinden 14 yıldan fazla zaman geçti. Geçen süre içinde ablukayı kırmak amacıyla başka girişimler de oldu. Ama maalesef başarılı olamadı ve abluka kesintisiz bir şekilde devam etti.
Bu abluka yüzünden Gazze halkı ciddi şekilde yoksullaştırıldı. İşsizlik oranları büyük ölçüde arttı. Ekonomik sıkıntılar devam ediyor. Halk hep dışarıdan gelen yardımlara bakıyor. Ama maalesef Arap dünyasından, Katar dışında doğru düzgün yardım eden yok. Bu bölgedeki mültecilere yardım eden UNRWA’nın da kaynakları kurutulduğu için bu teşkilatın desteği de azaldı. O yüzden Gazze’deki ekonomik sıkıntılar bugün daha da arttı.
Şimdi Mavi Marmara olayının 10. yıldönümünde Mavi Marmara filosunun yola çıkış gayesinin yeniden hatırlanması ve işgalci siyonist rejimin bu bölgeye ablukasının son bulmadığının, bölgedeki insanların mağduriyetlerinin devam ettiğinin düşünülmesi gerekir.