29. 08. 2018 Çarşamba
Terör örgütü DEAŞ´ın geçen yıl Filipinler´in Mindanao Adası´ndaki Bangsamoro bölgesinin Marawi kentini işgali sonrası kaçan 20 bin kişi kamplarda zor şartlarda hayata tutunmaya çalışıyor.
Saldırılar dolayısıyla apar topar terk etmek zorunda kaldıkları evlerinde her şeyini geride bırakarak kaçan Müslüman aileler, günler süren zorlu yürüyüşün ardından Sagunsuma bölgesinde Filipinler ve Kore ile insani yardım kuruluşlarının desteğiyle kurulan 7 kampta yaşam mücadelesi veriyor.
30 metrekarelik prefabrik evlerden oluşan kampta barınan Marawili Müslümanlar, zor şartlarda yaşamını sürdürüyor.
İçme suyu olmadığı için evlerin çatısına bağlanan hortumlarla yağmur suyunu depolayan kamp sakinleri, bu yöntemle elde ettikleri yağmur suyunu kaynattıktan sonra içiyor. Büyük sıkıntı çeken Müslüman aileler, kendilerine ulaşacak yardım eli bekliyor.
Marawi´de evinin yanı sıra her şeyini kaybederek kaçmak zorunda kalan 5 çocuklu Usman Dımalotanga da kampa yerleşenler arasında yer alıyor.
İşgal sonrası her şeyini geride bırakarak eşi ve 5 çocuğunu alarak kaçan Usman Dımalotanga, AA muhabirine, günlerce yürüdükten sonra Sagiran´a ulaştığını söyledi.
Burada hayırseverlerin yardımıyla ayakta kalmaya çalıştıklarını dile getiren Dımalotanga, şunları kaydetti:
"23 Mayıs 2017´de işgal başladığı zaman bizler Marawi´de evlerimizdeydik. 24 Mayıs günü evimizi terk etmek zorunda bırakıldık. Marawi´den Sagiran´a doğru yola çıktık. Araç olmadığı için günlerce yürümek mecburiyetinde kaldık. Evimizden ayrıldığımız zaman hiçbir eşyamız yoktu. Üzerimizde sadece elbiselerimiz vardı."
DEAŞ´ın işgali sırasında evlerinin atılan bombalar nedeniyle yıkıldığını anlatan Dımalotanga, bu yüzden muhtaç hale geldiklerini dile getirdi.
İlk etapta kentteki hayırseverlerin desteğiyle bir süre ayakta kaldıklarını kaydeden Dımalotanga, daha sonra da başta Türkiye olmak üzere bazı ülkelerden kendilerine yardım ulaştığını söyledi.
Dımalotanga, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cansuyu Derneğinin organize ettiği insani yardım, diğer yardımlar gibi hayatta kalmamızı sağlayan bir unsurdu. Bu geçici barınma birimlerine geldiğimizde ise artık insani yardım kesilmişti. Geçici barınma birimlerinde yaşamımızı sürdürmek için evimizin önüne küçük bir tezgah açtık. Burada bir şeyler satarak geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz."