İklim zirvesini kendi reklâmına dönüştürdü.
Siyasi şovunu, iklim gibi önemli bir küresel sorunun önüne taşıdı.
Hayatı boyunca kadınları ezik gösteren, tecavüz kurbanlarını reyting için kullanan cinsiyetçi filmlerde oynamış bir aktris.
Manevi iklimi örseleyen yapımlarla adını duyurmuş sanatçı, iklim zirvesine davet edildi.
Ödül aldı.
Konuşmasında, iklimi arkaya bırakıp önce halkına kin kusmaktan geri durmadı.
“İnsanlarımız gittikçe kültürsüzleşmiş.”
O bildik aşina üstenci bakış.
Kendisinin kültürde zirve olduğunu sanmakta.
Heyhat, heyhat…
İklim konusunda yazı yazan onca kalem erbabı geçiliyor.
Hatta manevi iklime zarar vermemiş onca sanatçı atlanıyor.
Cinsiyetçi rolleri kimseye kaptırmamış, kadınları çaresiz gösteren aktrise ödül veriliyor.
Hangi iklim krizine çare olmuş, iklim hastalıklarına deva konusunda nerede rol model olmuş şüpheli bir kişinin iklim elçisi olarak seçilmesi baştan sona yanlış.
Yanlışlar bu güzel ülkeye birer birer gelmiyor ki.
Yaman çelişkiler tükenecek gibi değil.
Bankada rastladığım o tenakuz.
Çok da yaşlı değil adamcağız.
Altmışında yoktu bile.
Fakat bir çocuk gibi saftı.
Bankacı bayana o sükûnetli sesi ile ikibin lira çekeceğini söyledi.
Ne kadar faiz işleyeceğini de sordu.
Üç yüz lira dedi bankacı kadın, 21 lira da banka masrafı alınacağını bildirdi.
Adam her cümlesinin başında, “Allah’ın izniyle” diyordu.
Bankacı bayanın ondan çok sıkıldığını belirten ağzını burnunu oynatmasına, kafasını onu görmeyen yöne çevirmesine rağmen saf bir çocuk gibi ona ve binadaki bütün insanlara izah ediyordu;
“Malum Ramazan, Allah’ın izniyle orucumuzu tutacağız, lakin elde yok avuçta yok, bu parayı onun için çekiyorum kızım. İftar ve sahur tedariki için.”
Bayan dinlemiyor, ondan sıkıldığını iyice belli ediyor, lakin çocuk safiyetindeki adam meramını anlatmaya devam ediyor;
“Tamam, hanım kızım, Allah’ın izniyle emekli paramı alırsam o faizi de öderim borcumu da, hele şu mübarek orucumuza başlayalım da.”
Suratım kıpkırmızı.
Öfkeden bunalıyorum, elinde boş ve eski bir pazar poşeti ile Ramazan alışverişi yapacak garibin ardı sıra bakarken.
Her zaman zordu yoksullar için hayat.
Fakat artık gittikçe daha fazla dayanılmaz olmakta.
Onların tutundukları kutlu değerleri de aşındırmakta.
Faiz gibi bir irini legalleştirmekte.
Garipler acı çekerken.
Çelişki şu ki;
Manevi iklimi kirleten her kesimin mensubu, kötü yöneticiler, paranın ağababaları, krizi düzeltmesi gerekenler, alkış almakta.