Çağ insanının, ruhu örseleyen; kalp ikliminde yaralar açan; fıtratı tahrip eden; manevi değerlerden uzaklaştıran; iç âlemi bulanıklaştıran; manadan koparan; geçici olarak oyalayan; güzellikleri örten; incelikleri inciten çeşitli fırtınalarla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Mütemadiyen süregelen karmaşa ve huzursuzluklar silsilesinin çevrelediği canhıraş koşuşturmalar içindeki günümüz insanı, anlamsızlıklarla ve hissizleştiren etkenlerle kuşatılan bir alana doğru sevk ediliyor.
Manevi Gelişim Yolculuğu, annelik/babalık makamı verilmiş bir insanın, evladı vesilesiyle kendi iç âleminde bir sefere çıkabilmesi; kendi olgunlaşma süreciyle evladının gelişimini kaynaştırabilmesi; yenilenmesi ve törpülenmesi gereken yanlarını fark ederek harekete geçebilmesi; niyetlerini saflaştırabilmesi; yepyeni bir şevk ile tazelenebilmesi; dahası kâinattaki muhteşem intizamla ahenk içerisinde öz varlığını fark edebilmesi ve hengâmeler devrinin bütün tazyiklerine rağmen ruhunun yaralanmaması için gayrete durabilmesi temennilerine tutunan mütevazı bir yol.