İslam İşbirliği Teşkilatı dün İstanbul´da toplandı ve ABD´nin Kudüs kararına misillemesini açıkladı.
Doğu Kudüs´ü, Filistin´in başkenti olara kabul ettiğini ilan etti.
Yeter mi?
Bana sorarsanız yetmez.
Bu karar da bir devrimdir ama..
Sessiz..
Çekingen..
Hatta resmen korkak..
Ensesine vurup ekmeği alınan İslam devletlerinin bugüne kadarki politikalarından bir adım ileri bir karar ama..
Yetmez..
ABD´nin şımarık çocuğu İsrail´e hiçbir tepki vermeyen dünya devletlerinin yanısıra, İslam ülkelerinin bugüne kadarki çekingenliği karşısında...
Böyle bir karar da, büyük bir adımdır ama..
Yetmez..
Daha ileri, daha ciddi kararlar alınmalı..
Uygulamaya yönelik yapılacaklar belirlenmeli..
2 milyarlık İslam alemi ile alay edercesine, ABD´nin Kudüs´ü İsrail´in başkenti kabul etmesinin karşılığında, İslam ülkeleri de, Doğu Kudüs´ü Filistin´in başkenti ilan edince, ne olacak?
ABD´nin kararına yönelik bir rest çekilmiş olacak ama..
?Buna da şükür? dememiz lazım ama..
Bu karar ile, İsrail´i ve ABD´yi yaptıklarından vazgeçirmemiz mümkün mü?
Bence değil..
Biz Doğu Kudüs´ü Filistin´in başkenti ilan etsek bile..
Dün İsrail, Filistinlilere ne yapıyorsa..
Yarın başkenti Doğu Kudüs olan Filistin´e de aynısını yapmaya devam edecek..
Yine yerleşim birimlerini füze ile vuracak.
Yine, ?Tehdit altındayız? deyip, kafasına estiğinde Gazze´ye yönelik ambargosunu pratiğe dökecek..
Yine küçücük çocukların cenazeleri kaldırılacak..
Ne yani, Doğu Kudüs başkent oldu diye.. İsrail ?Filistin´in başkentini vuramayız. Başkent olmasaydı, istediğimiz gibi füze atıyorduk. Ama artık orası bir başkent.. Başkentleri vurmak yasak? mı diyecek?
Tabii ki hayır..
Doğu Kudüs Filistin´in başkenti olduğunda, zalim İsrail, ?Nerede kalmıştık?deyip, katliamına devam edecek..
Doğu Kudüs´ün başkent ilan edilmesi, bu anlamda sonuç alıcı bir karar değil..
Tabii ki FETÖ´cüler gibi yapmayalım..
56 ülkeden 18´i, en üst devlet yetkilisi ile temsil edilip, 50 kadarı da ikinci yetkili isimleri ile, üçüncü yetkili isimleri ile temsil edildiği halde..
Bugüne kadarki benzer olaylar içinde, en ciddi ileri adım atıldığı halde..
?Toplantıya 56 ülkeden sadece 18´i katıldı? şeklinde, ahlaksızca ve apaçık yalan içerikli sözler sarfetmeyelim...
Diğer devletlerin de üst düzey yetkililerinin katıldığını görmezlikten gelip, kıllık yapmayalım..
Sureti haktan görünüyormuş gibi yapıp, çaktırmadan alınan bu kararı da etkisizleştirmeye çalışmayalım..
Tayyip Erdoğan karşıtlığı, gözlerimizi döndürüp, sonuçta İsrail uşaklığı anlamına gelecek, ABD´nin işine gelecek değerlendirmelerde bulunmayalım..
Tabii ki, ?Tamamdır. Bu iş bitmiştir. Artık İsrail pes edecektir? havasına girilecek bir durum yok..
Ama..
Kendi ülkesindeki prensleri yolsuzluk iddiası ile derdest eden Suudi kralının veliahtı Selman´ın, 450 milyon doları, bir resim çerçevesine verdiğini unutmayalım..
Malzeme bu..
Bu malzemeden, ancak bu kadar elbise çıkacağını bilelim..
?
Yine de..
?Daha başka neler yapılabilinir?i masaya yatıracak olursak..
Bunun örneklerini, İslam ülkeleri içinde en cesur politikaları tek başına üreten ve uygulayan Türkiye geçmişte vermişti..
Mavi Marmara gemisi olayından sonra..
İsrail ile ilişkilerimiz dondurulmuştu..
Büyükelçimizi geri çekmiştik..
Onlarınki evlerine dönmüştü..
Bu ciddi tepki sonrasındadır ki..
İlk aylarda İsrail´in kesinlikle kabul etmediği, ?özür, tazminat, ambargonun kaldırılması? şartlarında anlaşma sağlanmıştı.
Şimdi sadece Türkiye değil..
İİT bünyesindeki tüm devletler..
Tek karar ile..
Aynı uygulamaya geçmeli..
?Şunun ilişkisi zaten yok. Bunun ilişkisi zaten yok denilecek seviyede..?bahanelerinin arkasına saklanmanın bir anlamı yok..
?İlişkinin olmaması.. Alt düzeyde olması? hiç önemli değil..
Biz kararımızı alalım da..
Tarihe not düşelim de..
?Dünyada ?İslam ülkeleri´ diye bir grup var.. Birlik içinde ciddi kararlar alabiliyorlar, üyelerine uygulattırabiliyorlar? dedirtelim de..
Varsın, bu ilişki kesme sebebi ile, İsrail zarar görmeyecek olsun..
Onların görecekleri zararı biliyorum da..
Öyle olacağını varsayalım..
?İİT ittifakla ilişkilerin kesilmesine karar verdi? denilmesi bile, bence devasa bir adım olacaktır..
Bu kararın halk nezdinde, devlet yönetimlerinde gerçekleştireceği bir bilinçlenme olacaktır..
?
Tüm Müslümanların ortak kutsal bir mekanı için alınacak bu karar sonrasında..
Bu vesile ile..
Üye devletlerin kendi sorunları gibi gözüken diğer sorunlarda da, birlikte karar alınmasının kapıları açılmış olacaktır..
Mesela?
Mesela Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti´nin durumu..
İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi olan 56 ülke var..
İçlerinde hangisinin, KKTC ile ilgili olumsuz bir kanaati olabilir?
Hiçbirisinin..
Ama..
Diğer dünya devletlerini bir kenara bıraktık..
Bu islam ülkelerinin tamamı da, KKTC´yi henüz tanımış değiller..
Ortak sorunlar için birlikte ciddi kararlar alınabildiği görülürse..
Bunların dünya politikasındaki olumlu izleri hissedilirse..
Eminim, KKTC için de benzer ortak kararlar alınacak noktaya geliriz..
Ve sonrasında..
Daha girift sorunlarda da, belirleyici rol, Müslümanlarda olur..
Suriye´deki sorunu, Rusya ve ABD´nin burnunu sokarak çözümlenmesi absürtlüğünden kurtuluruz..
Garabete bakınız..
İşgalci İsrail´ i saymazsak..
Suriye´nin dört bir tarafı Müslüman ülkelerle çevrili..
Rusya ile arasında binlerce kilometre var.. ABD ile arasındaki mesafe, Rusya´dan da fazla..
Ama..
Suriye´deki sorun ile ilgili olarak, Müslüman ülkelerden çok, Rusya ve ABD belirleyici rol oynuyor..
Biri komünist.. Diğer kapitalist..
Ama halkı Müslüman olan bir ülkedeki yönetimin nasıl oluşacağına, bunlar karar veriyor!
Bu rezaletten kurtulmamız için, belki de dünkü karar ve sonrasında önerdiğimiz kararların alınması, bir başlangıç olacaktır..
En azından bizim temennimiz, bu yöndedir..