Güney Amerika ülkesi Brezilya’da İslam’ı seçenlerin sayısında son yıllarda gözle görülür bir artış yaşandı. Ülkede en son nüfus sayımının yapıldığı 2010’da 35 bin Brezilyalı kendisini Müslüman olarak tanımlarken, bugün Brezilya Müslüman Dernekleri Federasyonu üyelerinin yarım milyondan fazla olduğu belirtiliyor. Bu mühtedilerden birisi de César Kaab Abdul Pugnaz. Yaklaşık 30 yıl profesyonel olarak rap müzikle ilgilenen Pugnaz, Malcolm X’in hayatından etkilenerek Müslüman olmaya karar verdi. Hidayete erdikten sonra hayatının tamamen değiştiğini söyleyen 49 yaşındaki eski rapçi, önce çevresine sonra da tüm ülkeye İslam’ı anlatmak için kolları sıvadı. Bir cami ve araştırma merkezi kurdu. Yaşadığı onca zorluğa, aldığı tehditlere, uğradığı tüm saldırılara rağmen yılmadı ve yüzlerce Brezilyalının hidayetine vesile oldu.
* César, Güney Amerika’nın finans merkezi, Brezilya’nın en kalabalık ve gelişmiş eyaleti São Paulo’da, yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. São Paulo’nun gettolarında, kenar mahallelerinde büyüdü. Babası sokaklarda tatlı ve dondurma satarak ailenin geçimini sağlıyordu. Ona destek olmak için 9 yaşında çalışmaya başladı. Aynı yıllarda hip hop müzikle tanıştı. “Ben insanların görmezden geldiği, hayatın acımasız yüzünün derinden hissedildiği, sosyal adaletsizliğin tavan yaptığı bir yerde büyüdüm. Bu yüzden rap müziği hep ezilmişlerin sesini duyurmak ve haksızlığa isyan etmek amacıyla kullandım” diyen Pugnaz, ileride tanınmış bir müzik grubu kuracak ve bu şekilde ünlenecekti. O yıllarda ülkesinde yaşanan toplumsal eşitsizliğe karşı çeşitli gruplarla sık sık protesto gösterileri düzenleyen genç sanatçı, devletin baskısının iyice hissedildiği 90’lı yıllarda iki kez tutuklandı ve 2 buçuk yıla yakın hapis yattı.
César’ın İslam ile ilk teması, Güney Amerika’nın siyah nüfusu arasında oldukça popüler olan ABD’li Müslüman lider Malcolm X’in otobiyografisi aracılığıyla oldu. Kitabı okuduğunda 18 yaşında olduğunu belirten César, “Hayatlarımızdaki benzerlikler beni çok etkilemişti. Müslüman olmaya karar verdiğimde ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Ne yazık ki Brezilya’da İslam yalnızca geleneksel Arap aileleriyle sınırlıydı ve neredeyse din hakkında konuşup bilgi alabileceğim kimse yoktu” sözleriyle içinde bulunduğu boşluğu anlattı. Tüm imkansızlığa rağmen İslam’ı öğrenme isteği her daim sürdü. São Paulo’nun finans bölgesinde büro memuru olarak çalışan Pugnaz, bu süre zarfında bir yandan da rap müzikle ilgilenmeye ve sahne almaya devam etti.
* 2000’li yıllarda internetin yaşadığı bölgeye gelmesiyle hem İslam’ı daha detaylı araştırmaya başladı hem de dünyanın farklı yerlerindeki Müslümanlarla iletişim kurdu. Kendi ifadesiyle, gerçek İslam’ı öğrendikten sonra hayatı derinden değişmeye başladı. Sigara, alkol, esrar, partiler ve diğer bağımlılıklarını bıraktı. Brezilyalı mühtedi, hakiki İslam’la tanıştıktan sonra yaşadığı zorlu süreci şu sözlerle anlattı: “Önce arkadaşlarım çevremden uzaklaştı. Ailemden çok büyük tepki aldım. Beni vazgeçirmeye çalıştılar. Delirdiğimi düşündüler. Anne babam gibi eşim de karşı çıktı. Beni yalnızlığa terk ettiler.”
Yaşadığı tüm zorluğa rağmen geri adım atmayan César, kendisinin kurtulduğu karanlıktan çevresindeki insanları da çekip çıkarmak için kolları sıvadı. Davet çalışmalarına ailesi ve hip hop grubu ile başladı. Kısa süre sonra eşi, 4 çocuğu ve çok sayıda sanatçı arkadaşı Müslüman oldu. Faaliyetlerine hız verdi. Etkisi arttıkça devletin baskısı da arttı. “Yönetimden çok zulüm gördüm. İnsanları bana karşı kışkırttılar, aleyhime çalışmalar yaptılar. Medya beni hedef gösterdi. Defalarca saldırıya uğradım. Ölüm tehditlerinin ardı kesilmedi” ifadelerini kullanan Pugnaz, “Ama Elhamdülillah bu bana İslam’ı öğrenmeye gelenlerin sayısını da artırdı” dedi.
* Hükûmetin ve ırkçı medyanın César’ın aleyhine yürüttüğü kampanyalar, aynı zamanda onun popülaritesini artırdı. Çalışmalarının ülke çapında duyulmasını sağlayacak caminin finansörünü de bu şekilde buldu. Mücadelesinden etkilenen bir kişi, inşa etmek istediği cami konusunda kendisine yardımcı olabileceğini söyledi. Böylece Brezilyalı mühtedi, 2012 yılında, hayâlini kurduğu Sümeyye bint Hayyat Camii’ni faaliyete geçirerek burayı davet çalışmalarının merkezi haline getirdi. Camisine İslam’ın ilk şehidinin adını veren Pugnaz, “İslam’da kadınların ezildiği düşüncesinin sadece bir ön yargı olduğunu göstermek için kadın ismi seçtim” dedi.
Başlangıçta mahalle sakinlerinin ön yargısıyla karşılaştığını ve insanların camiye şüpheyle baktığını ifade eden Brezilyalı Müslüman, zamanla bu durumun değiştiğini ve bugün mekânın mahallede olumlu bir referans noktası haline geldiğini kaydetti. Sümeyye Camii, bir ibadethaneden çok daha fazlası oldu. Cami çatısı altında çok sayıda sosyal ve kültürel proje ile yardım faaliyetleri yürütülüyor. Dil, okuma-yazma ve spor atölyelerinin yanı sıra ihtiyaç sahiplerine gıda ve ilaç desteği veriliyor. Bir sosyal yardımlaşma merkezi haline gelen camide, koronavirüs salgını süresince, yoksul bölge halkına 30 tondan fazla gıda yardımı yapıldı.
* 1980’de başladığı rap müzik kariyerine 2009’da son veren Pugnaz, işinden de ayrılarak tamamen İslamî çalışmalara yoğunlaştı. Pugnaz, caminin ardından bir de Brezilya İslam Araştırmaları ve Yaygınlaştırma Merkezi adını verdiği bir yapı kurdu. Bu kuruluş kitap tercümesi, dağıtımı ve davet faaliyetleri yürütüyor. Ayrıca César ile arkadaşları, yılda birkaç kez Brezilya’da camilerin olmadığı ve İslam’ın ulaşmadığı uzak bölgelere giderek, hem kitap götürüyor hem de insanlara İslam’ı anlatıyor. 15 yıldır davet çalışmaları yürüten Brezilyalı eski rapçi, bugüne kadar yüzlerce kişinin hidayetine vesile oldu.
Kaynak: Farklı Bakış