25. 09. 2018 Salı
ABD´de ırkçılıkla mücadelenin sembol isimlerinden olan ve 21 Şubat 1965´te suikasta kurban giden siyahi Müslüman lider Malcolm X´in kızı İlyasa Şahbaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın babasının mirasını temsil ettiğini söyledi.
New York´ta AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Şahbaz, Erdoğan ile yaptığı görüşmeden duyduğu memnuniyeti "Özellikle insan onuru, merhamet ve toplumsal adalet adına konuşan böyle bir liderle bir araya gelmek, benim için büyük onurdur." ifadeleriyle dile getirdi.
Şahbaz, "İnsanlara ´Dr. Aziz´in (Sancar) ne kadar kibar, mütevazi ve tarafsız olduğunu görüyorsunuz değil mi´ diye soruyorum. Farklı kökenlerden insanlar, kadınlar, çocuklarla görüşür. Onlara karşı asla bir ön yargısı yoktur. İşte insanlara ´Türkiye budur.´ diyorum." ifadesini kullandı.
Türklerle bir araya gelmekten her zaman mutluluk duyduğunu belirten Şahbaz, "Türk halkı gerçekten kibardır, insanların renkleri, cinsiyetleri veya başka şeyleriyle ilgilenmezler." dedi.
Türkiye´nin insani yardım çabalarına da değinen Şahbaz, "Bir ülkenin 3,5 milyon mülteciye kapısını açmış olması, başka söze yer bırakmıyor çünkü dünyanın başka yerlerinde duvarlar inşa etmekten bahsedenler var veya merhameti anlamayanlar var." diye konuştu.
Brian Stevens´ın "eşit adalet inisiyatifine" atıf yaparak insanın gerçek yüzünün zenginlere değil, fakirlere muamelesiyle ortaya çıktığını vurgulayan Şahbaz, Türkiye deyince aklına kapılarını düşkün insanlara açmış bir ülke geldiğini ve Türkiye´nin savaş mağdurlarına gösterdiği muamelenin tüm dünyaya örnek olduğunu vurguladı.
Babası Malcolm X´in fikri mirasının ileriye taşınması ve korunmasına ilişkin bir soruya yanıt veren Şahbaz, "Babamın mirası, her bir bireyin insanlığına işaret ediyor. Allah nezdinde hepimiz kardeşiz. Dolayısıyla dinden, renkten, ırktan dem vurmuyor. Doğruyu yanlıştan ayırmaktan dem vuruyor. Yanlış bir şey gördüğümüzde onu değiştirmek için bir şey yapmalıyız. İşte bu yüzden özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın, saygıdeğer eşi ve kızları Esra´nın burada iken yanlarındayım, çünkü onun temsil ettiği şey bu."
Malcolm X´in yaşam öyküsü
Asıl adı Malcolm Little olan Malcolm X, siyahi Amerikalıların özgürlüklerine kavuşamayacağına ve Afrika´ya dönmeleri gerektiğine inanan vaiz Earl Little´ın oğlu olarak 1925´te dünyaya geldi.
Henüz 5 yaşındayken babasını faili meçhul bir cinayete kurban veren ve annesi akıl hastanesine kapatılan Malcolm, yoksulluk ve zorluklar içinde geçen çocukluğun ardından 1946´da hırsızlıktan hapse mahkum edildi.
Bu dönemde siyahi milliyetçiliği savunan Nation of Islam (İslam Milleti) lideri Elijah Muhammed´in görüşlerini benimseyen Malcolm, 1952´de cezaevinden çıkınca bu harekete katıldı. O tarihten itibaren tanınması mümkün olmayan Afrikalı ataları için X soyadını kullanmaya başlayan Malcolm, karizmatik kişiliği, enerjisi, sözünü sakınmayan ve hararetli hitap tarzı sayesinde kısa sürede hareketin önde gelen yüzlerinden biri oldu.
Zaman içinde hareketin odak noktaları, kullandığı yöntemler ve dine bakış konularında Elijah Muhammed ile anlaşmazlığa düşen Malcolm X, 1964´te Nation of Islam´dan ayrıldı.
Hayatının son döneminde Amerikan toplumunun ırk problemini çözmesi için İslam dinini anlaması gerektiğini ve tüm ırkların kardeşliğini esas alan insan hakları mücadelesini savunan Malcolm X, bu dönemde el-Hac Malik eş-Şahbaz ismini kullanmaya başladı.
Malcolm X, 21 Şubat 1965´te Harlem´de konuşma yaparken vurularak öldürüldü.
Cinayetten Nation of Islam üyesi 3 kişinin mahkum olmasına rağmen, suikastın arkasında hayatının son döneminde Malcolm X´i sıkı takip altında tutan Federal Soruşturma Bürosunun (FBI) olduğuna dair iddialar ortaya atıldı.
Siyahi Müslüman lider Malcolm X´in, Afro-Amerikan edebiyatının önemli eserlerinden "Kökler" romanının yazarı Alex Haley ile kaleme aldığı hayat hikayesi, 20. yüzyılın en önemli otobiyografilerinden biri olarak gösteriliyor.