20 Temmuz 2018 Cuma
Yunanistan ile Makedonya arasında 27 yıldır devam eden isim krizi 17 Haziran´da Prespa´da yapılan anlaşma ile çözüme kavuştu. Makedonya´ya, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti ismini veren anlaşma iki ülke arasındaki krizi bitirdi, ama Yunanistan´ın iç siyasetinde de bölünmeye neden oldu.
İktidar ortağı Bağımsız Helenler Partisi (ANEL) milletvekilleri anlaşma sonrası teker teker istifalarını Meclis´e sunarken, parti son olarak, anlaşma parlamentodan geçerse iktidardan ayrılabileceğini açıkladı.
Ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi´de (Nea Dimokratia ? ND) ise Genel Başkan Kuriakos Mitsotakis, anlaşmaya karşı çıksa da parti içerisinde onunla aynı fikirde olmayan milletvekilleri var.
Yunanistan´ın Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias ise, Balkanlar´daki ?Müslüman birliği´ne karşı bölgede güçlenmeleri gerektiği düşüncesinde. Kotzias, Bosna Hersek, Arnavutluk ve Türkiye´nin İslam birliği içinde olduğunu; buna karşılık da Makedonya´nın Yunanistan´ın yanında yer alması gerektiğini savunurken Makedonya´nın NATO ve AB´ye girmesi halinde bölgede Türkiye´ye duyulan ihtiyacın azalacağı ve Yunanistan´ın elinin güçleneceği kanaatinde.
Yunan televizyon kanalı SKAI Türkiye Temsilcisi Manolis Kotsidis, Kotzias´ın açıklamalarının aksine Türkiye´nin bölgedeki etkisinin dinden çok ekonominin belirleyici olduğunu söylüyor. Kotsidis, ?Hem Türkiye´nin Sırbistan´la ilişkileri hem Makedonya, Arnavutluk?taki etkisi elbette ki Yunanistan tarafından dikkatle izleniyor. Krizden önce Yunanistan´ın Balkanlar´daki etkisi büyüktü. Bölgedeki birçok cep telefonu şirketi, bankalar satın alınmıştı. Yunanistan´ın bir hinterlandı vardı ve ekonomik kriz nedeniyle yok oldu. Şimdi Türkiye´nin hinterlandı oluşmaya başladı ve tabii Yunanistan bunu dikkatle izliyor ve bölgedeki ülkelerle ilişkilerini iyileştirmeye çalışıyor. Arnavutluk ile ekonomik münhasır bölgeyle ilgili istişareleri var. O konu da biraz adımlar atmaya çalışıyor? yorumunda bulunuyor.
Yunanistan siyaseti yeniden şekillenirken, Türkiye de önemli faktörlerden biri. Kotsidis, Makedonya ile Türkiye arasındaki ilişkileri Atina´nın dikkatle izlediğini söylüyor ve şöyle devam ediyor:
?Makedonya ile Türkiye arasındaki iyi ilişkiler ve Makedonya Cumhurbaşkanı´nın da sürekli Türkiye´ye gelmesi elbette Yunanları biraz korkutuyor. Düşmanımın düşmanı acaba benim de düşmanım mıdır gibi teoriler var. Geçen aylarda Makedonya´da birçok tabela indirildi. Büyük İskender Havalimanı artık Üsküp Havalimanı ve bunu Türk şirketi TAV işletiyor. Bir Türk şirketi böyle bir değişikliği kabul etti ve Makedonya Cumhuriyeti´nin politikasına uygun bir adım attı. Bunu da tabii Yunanlar pek söylemiyor.?
Yunanistan ve Makedonya arasındaki anlaşmanın ?bu kadar hızlı gerçekleşmesinde´ ABD´nin etkisinin de olduğu yorumunda bulunan Kotsidis, ?Makedonya Cumhuriyeti´nin NATO´ya dahil edilmesini ve Rusya´nın etkisinden koparılmasını istiyorlardı. Bu konuda Yunanistan´a da taleplerini ilettiler ve bu yönde adımlar atıldı. Son günlerde Yunanistan iki Rus diplomatını da sınır dışı etti, ülkeye giriş yasağı getirdi. Diplomatların Yunanistan´da Makedonya anlaşmasını protesto etmek için gerçekleştirilen gösterilerde yer aldıklarına ve parasal yardımda bulunduklarına dair iddialar var. Bu da öyle görünüyor ki ABD etkisinde Yunanistan´da bazı adımlar atılmaya başlandı? diye anlatıyor.
Makedonya anlaşması, Yunanistan siyasetinde tansiyonu yükseltse de, Kotsidis iktidarın ortağı ANEL´in iktidardan ayrılmasının mümkün olmadığını düşünüyor. Ayrılması halinde ANEL´in bir daha iktidarda yer alamayacağını iddia eden Kotsidis, erken seçimin gündeme gelmesine rağmen iktidardaki SYRIZA´nın 4 yıllık süreyi tamamlayacağı tahmininde bulunuyor.
Gelecek seçimlerde ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi´nin iktidara gelebileceğini söyleyen Kotsidis, ?Şimdiki durumda Mitsotakis´in başbakan olabileceği gözüküyor ama aradaki farkın yüzde 10´lar olduğunu düşünmüyorum. Daha az? diyor.
Halkın büyük bir çoğunluğu ise Makedonya ile varılan isim anlaşmasına karşı çıkarak iktidarı sorumlu tutuyor. Anlaşmaya karşı Yunanistan´da sokağa çıkan halk, Makedonya Cumhuriyeti´nin ?Makedonya´ adından vazgeçmesini istedi.
Yunanistan´da en son 30 Haziran´da yapılan ve Ta Nea gazetesinde yayımlanan ankete göre, iktidarın büyük ortağı SYRIZA ve Nea Dimokratia arasındaki farkın oy farkının nedeni olarak Makedonya krizi gösteriliyor. Metron Analysis´in yaptığı ankette, Nea Dimokratia´nın yüzde 14.1 farkla SYRIZA´nın önüne geçtiğini belirtirken, ND´nin oy oranını yüzde 36.7 SYRIZA´nın oy oranını ise yüzde 22.6 olarak gösteriyor. Ankette üçüncü parti olarak yer alan Değişim Hareketi 9.9 oy oranı alırken, yüzde 8 oy oranıyla Altın Şafak arkasında geliyor. Yunanistan Komünist Partisi yüzde 6.8 ile beşinci sırada yer alırken, iktidarın küçük ortağı ANEL, yüzde 2 oy oranına sahip.
SYRIZA ikinci kez seçime gittiğinde yüzde 35,46 ile yeniden başbakan seçilmişti. Merkez sağ parti Yeni Demokrasi´nin oy oranı ise yüzde 28,09´da kalmıştı. Altın Şafak ise yüzde 7,1 oy oranıyla sandıktan üçüncü parti çıkarken, SYRIZA´nın koalisyon ortağı ANEL Meclis´te 10 sandalye sahibi olmuştu.
Ankete göre, Makedonya anlaşması hükümete kan kaybettiriyor. Halkın yüzde 38´i erken seçimden yana gözükürken, yüzde 31´i ise Başbakan Tsipras´ın görevde kalmasından yana. Bunun yanı sıra halkın yüzde 55´i hükümetin 4 yıllık görev sürecini tamamlayacağını düşünüyor, her 5 kişiden 2´si ise erken seçime gidileceği kanaatinde. Olası erken seçim halinde halkın yüzde 56´sı yeniden bir koalisyon hükümetinin başa geleceğini düşünürken, yüzde 40´ı tek parti iktidarına geçileceğine inanıyor.
2019 son baharında yapılması beklenen seçimler için Tsipras oldukça kararlı gözüküyor ancak koalisyon ortağı ANEL´in hükümetten ayrılması halinde Yunanistan için ufukta erken seçim gözükebilir.
Makedonya´nın Yugoslavya´dan ayrılarak 1992´de "Makedonya" ismi altında bağımsızlığını ilan etmesiyle iki ülke arasındaki isim krizi başladı. Yunanistan kuzeyinde Makedonya diye bir bölge olması nedeniyle, aynı isme sahip komşusunun burada toprak iddia etmesinden endişe ediyordu.
1992´de Selanik´te "Makedonya Yunandır" diyen milyonlarca kişi protesto düzenledi. Makedonya 1993´de Birleşmiş Milletler´e ´Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya´ adıyla katıldı. Atina 1994´te Makedonya´ya Selanik limanını, yani ülkenin en önemli ticaret kapısını kapayarak ekonomik ambargo uyguladı.
Yunanistan Makedonya´ya desteğini ifade etse de, 2005´te başlayan Avrupa Birliği üyelik müzakelerinin başlamasını engelledi. 2008´de NATO´ya geçici ismiyle üye olmak istediğinde bir kez daha Atina´dan veto yedi.
Makedonya´nın 2017 seçimlerinde Başbakan olan Zoran Zaev AB ve NATO üyeliği yolunda isim konusuna çözüm bulunmasını önerdi ve milliyetçilerin büyük tepkisini çekti.
Ancak AB de NATO da Rusya´nın Balkanlar´da etkinliğini artıracağı endişesiyle, iki tarafı da uzlaşmaları için ikna etmeye çabalıyordu.
Varılan anlaşma uyarınca Yunanistan, Makedonya´dan anayasasındaki bazı maddeleri değiştirmesini talep ediyor.
Yeni ismin, ülke içinde ve uluslararası ilişkilerde resmi belgelerde kullanılması
"Komşu ülkelerden toprak talebi çağrıştıran" maddelerin çıkarılması
"Makedon azınlığı" gibi ibarelerin çıkarılması
Makedonya vatandaşlarının salt "Makedon" değil, "Kuzey Makedonya vatandaşları" olarak tanımlanmaları, kimliklerinin bu isimle değiştirilmesi
"Makedon" dilinin "Slav dilleri ailesine" ait olduğun, Helence (Yunanca) konuşan Antik Makedonya ile ilgisi olmadığına atıfta bulunulması
İmzalanan anlaşmanın yürürlüğe girmesi için öncelikle Makedonya meclisinin anlaşmayı onaylaması gerek.
Ardından da ülkede bir referandum düzenlenecek. Makedon seçmenlerin Eylül ya da Ekim ayında ülkenin yeni adını belirlemek üzere sandığa gitmesi bekleniyor.
Eğer referandumdan anlaşmaya destek çıkarsa ülkenin anayasasında değişikliğe gidilecek.
Kaynak: T24