Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Mahmut Arıkan: İhtiyaç olan 3 puanı alma potansiyeli SAADET'te

SAADET Partisi lideri Mahmut Arıkan: Muhtemelen Tayyip Erdoğan kahvesini yudumlayıp şu anda muhalefeti izliyordur... AK Parti'den oy almakla alakalı en büyük iş yine Saadet Partisi'ne düşüyor....

Mahmut Arıkan: İhtiyaç olan 3 puanı alma potansiyeli SAADET

Gazete Duvar'dan Ceren Bayar, SAADET Partigi Genel Başkanı Mahmut Arın ile gündeme dair bir söyleşi gerçekleştirdi….

Saadet Partisi’nin kendi ifadesiyle ilk ‘siyah saçlı’ genel başkanı Mahmut Arıkan, partisinin yeni yol haritasını, Gelecek ve DEVA milletvekilleriyle birlikte kurdukları Yeni Yol Partisi'nin hedefini, iktidarın son dönemdeki hamlelerini ve muhalefetin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. Arıkan, ‘Ankara'dan siyaset’i bitireceklerini, sürekli sahada olacaklarını ifade etti.

Muhalefetin yeniden bir araya gelmesi gerektiğine dikkat çeken Saadet Partisi lideri, AK Parti seçmeninden oy alma potansiyelinin de partisinde olduğunu söyledi. 

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Gazete Duvar Genel Yayın Yönetmeni Barış Avşar, Ankara Temsilcisi Nergis Demirkaya ve Parlamento Muhabiri Ceren Bayar'ın sorularını şöyle yanıtladı:

 

'İKTİDARIN NİYETİ MUHALEFETİ DAĞITMAK' 

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tutuklanması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefete yönelik sert açıklamaları; bir yandan da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başlattığı süreç, 'İktidarın erken seçim hazırlığı mı var' sorusunu akıllara getirdi. Sizce Cumhurbaşkanı'nın planı/niyeti ne? 

Ben iktidarın niyetinin muhalefeti dağıtmak olduğunu düşünüyorum. Özellikle Bahçeli'nin Öcalan üzerinden başlattığı sürecin birçok amacı var. Gerek milliyetçi partiler üzerinden, gerek DEM Parti üzerinden. Cumhuriyet Halk Partili belediyelere düzenlenen operasyonlarla da iktidar partisi gündem belirliyor. İktidar, muhalefetin gündemini belirleyen bir hal aldı. 

Muhalefet kendi gündemini belirlemeli; o da ekonomi olmalı. İktidar Türkiye'de ekonomi konuşulmasını istemiyor, rahatsız oluyor. Biz rahatsız etmeye devam edeceğiz. 

https://i.gazeteduvar.com.tr/storage/files/images/2025/01/23/whatsapp-image-2025-01-23-at-07-yqjm.jpg

 

'YENİ YOL ÜÇ PARTİDEN İBARET DEĞİL, YENİ YOL AÇIK' 

Altılı Masa'ya gelen en yoğun eleştiri 'parçalı' bir görüntü vermesiydi. Şimdi Yeni Yol Partisi ile yola çıktınız. Üç partinin yan yana olması muhalefetin kendi gündemini belirlemesinde ve bir yol almasında dezavantaj yaratır mı? 

Yeni Yol üç partiden ibaret bir yol değil. Yeni Yol açık. Yeni partilerin de katılması gerekiyor. Üç genel başkan da aynı kanaatte. Hem parlamentodaki milletvekilleri anlamında hem de siyasi parti anlamında daha geniş bir blok oluşturma derdindeyiz. 

'ALTILI MASA TARİHİ BİR HAMLEYDİ' 

Altılı Masa'yı çok önemli buluyorum. Tarihi bir hamleydi. Önemli bir iş yapıldı ama neticeyi getiremedik. Yüzde 48 bir başarı mı? Başarı. Ama 2014, 2018, 2023'te üç Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Üçü de yüzde 52'ye 48 bitti. Sadece virgülleri değişti. Parçalı olan partileri bir araya getirdik. Yüzde 48'lik bir blok ortaya koyduk. Ama kazanmaya yetmedi bütün iyi niyetli çalışmaya rağmen. 

'ALTILI MASA'DA HEP SAVUNMADA KALDIK, BUGÜN KENDİ GÜNDEMİMİZE ODAKLANMALIYIZ' 

Orada şu hata yapıldı; Altılı Masa'da hep savunmada kaldık. 2 bin 375 maddelik çok önemli bir çalışma çıkardık. Ama seçildiğimizde ne yapacağımızı kamuoyuyla paylaşma imkanı dahi bulamadık. Neyle uğraştık? İktidarın 'zillet, illet, şer, münafıklar çetesi, yok edilmesi gereken topluluk' cümlelerine cevap verme durumunda kaldık. Bu da iktidarın maharetlerinden biriydi. Bizim oradan çıkmamız lazımdı. O yüzden bugün muhalefetin en önemli işi kendi gündemine odaklanmak olmalı. 

Peki Yeni Yol bunu yapabilecek mi? 

Başka çaresi yok. 50+1 gibi bir illet varsa bu ülkede oturup konuşacağız, bir söylem geliştireceğiz. Yüzde 100 bir uyumumuz olmayabilir ama ortaklaştığımız yerler ortaklaşmadığımız, ayrıştığımız yerlerden daha fazla. Ortaklığın gereği de budur zaten; ayrı noktaları konuşmaktan ziyade ortaklaşılan noktalara yoğunlaşmak. 

ERDOĞAN BİR DÖNEM DAHA KALMAK İSTİYOR 

Seçimlerden sonra AK Parti'ye transfer olan milletvekilleri oldu. Erdoğan bu transferlerle ne amaçlıyor? Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğa böyle ulaşabilir mi, erken seçim yapar mı?

Erdoğan bir dönem daha kalmaya çalışıyor, işin özeti bu. 360'ı yakalamak diye bir önceliği olmadığını düşünüyorum. Algı yaratmak, erken seçimi sürekli konuşturmak ama erken seçim yapmamak gibi bir stratejisi var. 

Tayyip Erdoğan'ın 2027 sonbaharından önce erken seçim yapma ihtimalini görmüyorum. Erken seçimi gündemden düşürmeyecek. 'Muhalefet bunu konuşsun dursun, ben işime bakayım' diyecek. Bizim de oradan çıkmamız gerekiyor. 

'İMRALI HEYETİ'NE İKTİDARIN SAMİMİYETİYLE İLGİLİ SORU İŞARETLERİM OLDUĞUNU SÖYLEDİM' 

Transfer söylentisi olmayan tek parti biziz şu anda. Bizimle alakalı şüphe var mı? Her partiyle alakalı şüphe var. Örneğin İmralı Heyeti'ne de söyledim. İktidarın samimiyetiyle alakalı kafamda soru işaretleri var. Geçmiş 22 yıllık icraatlara baktığımızda ne yapıldıysa AK Parti'nin bir dönem daha kazanmasıyla bitmiş iş. 

'99'DAN BERİ HER ŞEY BAHÇELİ'NİN KURGUSUYLA YÜRÜYOR, KAZANAN AK PARTİ OLUYOR' 

Bahçeli 'Fazilet Partisi ve Doğru Yol Partisi nadasa çekilsin' dedi, bir hamle başlattı. Üç partinin baraj altında kalacağını bile bile erken seçim ilan edildi. Devam edildi; 367 krizi çıkmıştı, Bahçeli çözdü. 'Cumhurbaşkanını halk seçsin' işini Bahçeli halletti. Başkanlık sistemini Tayyip Erdoğan rafa kaldırmıştı. Bahçeli raftan indirdi. Bütün her şey Bahçeli'nin kurgusuyla yürüyor ve kazanan AK Parti oluyor. Ben bu işin de en nihayetinde muhalefeti darmaduman edip AK Parti'ye bir alan açacağını düşünüyorum. Nedir tam bilemiyorum ama bir tezgah, var. Muhalefet de bu oltayı yutmuş gibi geliyor. 

 

'MUHTEMELEN ERDOĞAN KAHVESİNİ YUDUMLAYIP MUHALEFETİ İZLİYORDUR' 

Bugün atılan adımların hepsi muhalefeti parçalamak için mi sizce? 

Bahçeli'nin başlattığı süreçte gerek milliyetçi partilerin söylem diline bakıyorum, gerek DEM'in söylem diline bakıyorum. Yüzde yüz karşı çıkan bir milliyetçi blok oluşturuyor. DEM Parti de muhtemelen biraz daha soft bir siyaset yapmak durumunda kalacak. Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki iç karışıklıklara cumhurbaşkanı adaylığı üzerinden bakıyorum.

Bir tarafta biz Yeni Yol olarak bir oluşum için çalışacağız. AK Parti'nin istediği tablo da bu. Başka partilerin bir araya gelemeyeceği bir dil her gün yükseliyor. Çok sert bir dil kullanınca haliyle oturup konuşmak zorlaşacak. Muhtemelen Tayyip Erdoğan kahvesini yudumlayıp şu anda muhalefeti izliyordur. 

Nasıl çıkacaksınız buradan?

Konuşarak çıkacağız. Bir araya gelene kadar konuşacağız. 

'MUHALEFET NEDEN DAĞILDI?' SORUSUNUN MUHATABI CHP 

İktidar partisi yerel seçimlerde kaybetmiş bir parti gibi değil şu anda. Muhalefet de dağınık. Nasıl böyle oldu? 

Sorunun muhatabı Cumhuriyet Halk Partisi ve Özgür Bey aslında. Yerel seçimlerde Altılı Masa ruhu yoktu. Bunu görmek lazım. 

'HER PARTİ 'BENİM DOĞRUM DOĞRU' DİYOR, BURADAN NETİCE ALAMAYIZ' 

İktidarın stratejisi ve bütün sert hamleleri karşısında muhalefetin dağınık bir fotoğraf vermesi nasıl engellenebilir? Ne yapılmalı? Yeniden bir araya gelmeli misiniz? 

Muhalefet öncelikle Erdoğan'ın ne yapmak istediğiyle alakalı ortak kanaate varmalı. Bu konuda ortaklaşamıyoruz, bir araya da gelemiyoruz. Geçmişteki muhalefetin bir araya gelme kültürü her geçen gün kayboluyor. Öncelikle oturmak, konuşmak lazım. Her parti 'benim doğrum doğru' diyerek yürüyor şu anda. Buradan yürürsek netice alamayız. Ortak bir doğru bulabilmek lazım. 

 

'KEMAL BEY'İN HAKKINI TESLİM ETMEK LAZIM'

Kemal Bey'in hakkını teslim etmek lazım. Bu konuda çok mahirdi. Tüm muhalefetin derdiyle dertleniyordu tabir yerindeyse. Şu an o ortam yok. Ama seçimlere de üç yıl var, az bir zaman değil. Şansımız var. Mesela Altılı Masa yola çok erken çıktı ve bunun eksileri oldu. 

Erkenden yola çıkmamak da risk değil mi? 

Değil. Örneğin AK Parti bunu yaptı 2023'te. Yeniden Refah'ı, Sinan Oğan'ı iki gün önce ittifakına kattı. Bence doğru hamle bu. 

SEÇİMLERE 'YENİ YOL İTTİFAKI' OLARAK GİREBİLİRİZ 

Yeni Yol da günü gelince bu bir araya gelişe öncülük mü edecek? 

Evet. Yeni Yol'un amaçlarından biri de bu. Burayı daha da genişletme. 'Yeni Yol İttifakı' yapabiliriz bunun adını. İlla partilerinden istifade edip gelme anlamında söylemiyorum bunu. Biz seçimlere, Millet İttifakı olarak girmiştik. Şimdi Yeni Yol İttifakı olarak yürünebilir.

https://i.gazeteduvar.com.tr/storage/files/images/2025/01/23/yeni-f6h8-cover-aoks.jpg

 

'REHABİLİTE EDİLMİŞ BAŞKANLIK SİSTEMİ ÇALIŞACAĞIZ' 

Bir de muhalefetin gündeminden çıkardığı hususlardan biri sistem oldu. 'Muhalefet Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni kabulleniyormuş' gibi bir algı oluşmaya başladı. Bugün Ümit Özdağ'ın başına gelenler, Kartalkaya'daki yangındaki bilgi kirliliği, Beşiktaş Belediyesi'nde, Esenyurt Belediyesi'nde olan bitenler sistemin çıkmazlarından kaynaklanıyor. 

Cumhurbaşkanlığı ile parti başkanlığının bir arada yürümeyeceğini 2017'den beri gördük artık. Bunu yeniden gündeme getirmemiz gerekiyor. Yeni dönemde dillendireceğimiz hususlardan biri bu olacak. Rehabilite edilebilmiş bir başkanlık sistemi çalışacağız, güçlenmiş parlamenter sisteme de çalışacağız. 

Sizin için hangisi daha makul? Rehabilite edilmiş bir başkanlık sistemi mi, güçlendirilmiş parlamenter sistem mi? 

Kuvvetler ayrılığının net bir şekilde ortaya konulduğu bir sistem, adı ne olursa. Bugünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne tabii ki karşıyız. Ama rehabilite edilmiş, hatalardan arındırılmış bir sisteme elbette ki sıcak bakabiliriz. Net konuşulur, altına net imzalar atılırsa mümkün olabilir. Ama bugünkü iktidarla bu nasıl yapılabilir? Cumhurbaşkanı hükümet sistemini rehabilite etmeyle alakalı samimi davranacaklarını düşünmüyorum. 

 

'DEM-BAHÇELİ-ÖCALAN ÜZERİNDEN SÜREÇ YÜRÜMEZ' 

Bahçeli'nin başlattığı sürece ilişkin soru işaretleriniz olduğunu söylediniz. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Necmettin Erbakan döneminde hazırlanan Kürt Raporu'nun çok kıymetli olduğunu söylemişti. Partinizin bu konuya bakışını, geçmiş çalışmalarınızı da dikkate alarak yeni sürece bakışınız nasıl? 

Biliyorsunuz Erbakan bununla alakalı bedel ödemiş bir siyasetçi. “'Ne mutlu Türk'üm diyene' yazarsanız, o da 'ne mutlu Kürt'üm' diyene yazar, ortalık karışır” demişti ve siyasi yasak almıştı bu cümlesinden dolayı. Tuncer Bey 1994'teki Kürt raporumuzu önemsediklerini, onun arkasında durduklarını söyledi. Ve bugün bir özerklik, federasyon, bölünme taleplerinin olmadığını söyledi. DEM heyetinden aldığım enerji olumlu. Ama karşı tarafın enerjisini bilmiyorum. Tayyip Bey'in kullandığı dil hala ortada. Eski dilini devam ettiriyor. Süreci de sürekli niyet okuyarak anlamaya çalışıyoruz. Madem bir fırsat, bir iyi niyet var demokratikleşme adına her şeyi konuşalım. 

Ayrıca bu meselede Meclis kesinlikle devreye girmeli. Meclis bilgilendirilmeli bu süreçle alakalı. Şu anda Öcalan, DEM, Bahçeli üzerinden bir süreç var. Bu yürümez. 

 

Devamı >>>



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER