Zeki Ceyhan Analiz Etti...
Fransa Cumhurbaşkanı Macron Türkiye’nin uluslararası hukuka aykırı davrandığını iddia ediyor!
Macron’un bu iddiasını duyduğumuz zaman, “Türkiye uluslararası hukuka aykırı ne yapmış” diye bir hayli meraklandık!
Ve Macron’un dediklerini daha bir dikkatle okuduk.
Bu açıklamaya göre Türkiye uluslararası hukuka aykırı olarak meğer neler yapmış neler!
Macron’un ilk suçlaması şu:
Türkiye birçok Avrupa ülkesinin çıkarlarını(!) çiğneyerek Libya hükümeti ile anlaşmalar yaptı!
Siz bu sözlerden ne anlıyorsunuz?
Biz şöyle bir anlam çıkarıyoruz; Libya’da birçok Avrupa ülkesinin çıkarı vardır ama Türkiye’nin çıkarı ya “yoktur” ya da “hiç olmamalıdır.”
Fransa Cumhurbaşkanı Macron açıklaması ile kaş yapayım derken göz çıkarttığının farkında bile değil. Sahi Macron ne yapmak istiyor? Libya’nın bağımsızlığından söz ediyor ve lafı “Türkiye’nin orada ne işi var” demeye getirmek istiyorsa; o zaman, aynı yerde birçok Avrupa ülkesinin ne çıkarı olduğunu da açıklaması gerekmez mi? Macron’un bir başka suçlaması da şu: Türkiye Libya ile anlaşma yapmakla yetinmeyip bir de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin egemenliğine saygı göstermiyor!
Macron gibi konuşursak “birçok Avrupa ülkesi Türkiye’nin burnunun dibinde yani Akdeniz’de petrol ve doğalgaz ararken” kimsenin hiç sesi çıkmıyor.
Ama Türkiye benzer aramalara başlayınca Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin egemenliğine saygısızlık yapmış oluyor. Bu söze denilecek laf, “hadi oradan” demekten başka bir şey olamaz!
Macron Türkiye’yi dünya kamuoyu nezdinde mahkûm etmeye çabalarken aslında birçok Avrupa ülkesinin yani topyekûn Batı âleminin çirkefliğini göz önüne dökmüş bulunuyor.
Ama artık dünya eski dünya değil! Dünya yeni bir döneme ayak basmış bulunuyor. Hele hele Covid-19 musibetinden sonra dengeler öyle çok değişti ki!
Kimse eski dünya düzenini artık iplemiyor.
Çünkü eski dünyanın kahramanlarının nasıl “sahte kahramanlar” olduğunu artık herkes görmüş bulunuyor.
Birbirlerine bile hayrı olmayanların dünya öteki sakinlerine elbette bir faydaları olmaz.
Bırakın Libya gibi ülkelerde borularını öttürmeyi artık kendi ülkelerinde kurulu düzenlerini koruyabilirlerse ne âlâ!