Lübnan’da ekonomik sorunların gittikçe arttığı bir dönemde halkın ücretsiz bazı iletişim imkânlarından yararlanmasının ücretli hale getirilmesi patlamaya neden olmuştu. Bu yüzden 17 Ekim 2019 tarihinden itibaren kalabalıklar meydanları doldurarak kitlesel gösteriler ve eylemler düzenlemeye başlamıştı. Bu gösteriler karşısında çok fazla direnemeyen Gelecek Partisi’nin Genel Başkanı Sa’d El-Hariri’nin hükümeti de 29 Ekim 2019’da istifa ettiğini açıkladı.
Lübnan Anayasasına göre cumhurbaşkanının Maruni kesimden yani katolik hıristiyan Araplardan, Meclis Başkanının Şii kesimden, Başbakanın da Sünni kesimden olması gerekiyor. Ancak burada mensubiyetle inanç, yaşayış ve siyasi duruştan ziyade etnik yani ailevi mensubiyete bakılıyor. Bazen kişinin siyasi duruşu mensup olduğu kesimin değerleriyle tamamen ters ve önceliklerine de aykırı olabiliyor.
Lübnan’da olayların devam etmesi sebebiyle kaygan bir zemin oluştuğu ve ülkedeki ekonomik sorunların çözümünün de kolay olmayacağı için El-Hariri’nin istifasından sonra yeni bir hükümet oluşturulmasının biraz sıkıntılı olacağı düşünülüyordu. Zaten El-Hariri’nin hükümetinin kurulması da ancak uzun süren pazarlıklardan sonra mümkün olabilmişti. O yüzden hükümetin istifasının ülkede bir hükümet krizinin ortaya çıkmasına neden olacağı endişesi oluşmuştu.
Böyle bir ortamda cumhurbaşkanı Mişel Avn, hükümeti kurma görevini İran’ın yönlendirdiği Hizbullah örgütüne yakın bir siyasi duruşa sahip olan Hassan Diyab’a verdi. Diyab 21 Ocak Salı akşamı Baabda Sarayı’nda yani cumhurbaşkanlığı sarayında cumhurbaşkanı Mişel Avn’ı ziyaret ederek hazırladığı bakanlar kurulu listesini takdim etti. Yeni hükümetin oluşturulmasıyla ilgili olarak yapılan görüşmeye Meclis Başkanı ve Hizb ile siyasi ortaklık içinde olan Emel Partisi’nin lideri Nebih Berri de iştirak etti. Bu görüşmenin ardından yine aynı gece Hassan Diyab, hükümeti kurduğunu kamuoyuna duyurdu ve yirmi kişiden oluşan bakanlar kurulu listesini açıkladı. Kurulan yeni hükümete eski hükümetin başını çeken Gelecek Partisi ortak olmamıştı.
Diyab, oluşturduğu bakanlar kurulu listesini takdim etmek amacıyla cumhurbaşkanı Avn ile görüşme yapmasından sonra düzenlediği basın toplantısında yeni bakanların çoğunluğunun belli siyasi kesimlerin öne çıkan isimlerinden değil uzman kişilerden oluştuğunu yani bir tür teknokratlar hükümeti kurduğunu dile getirdi. Dolayısıyla yeni hükümetin siyasi bir tercihi öne çıkarmak yerine devam eden problemlerin aşılması için iş yapma amacı içinde olacağını söyledi.
Diyab yeni hükümetin meydanlara çıkan kitlelerin isteklerini göz önünde bulunduracağını ve onların isteklerine cevap vermek için çalışmalar yapma ideali içinde olacağını iddia etti. Yargının daha bağımsız bir şekilde hareket etmesine imkan sağlamak için çalışacağını ve yolsuzluklar yoluyla iç edilen paraların geri alınması ve yolsuzlukların önüne geçilmesi için çaba sarf edeceğini ileri sürdü. Yolsuzluğa ve işsizliğe karşı mücadele içinde olacağını belirtti.
Ancak hükümetin kurulduğunun açıklanması ve yeni bakanlar kurulu listesinin resmen ilan edilmesi kitlesel hareketliliğin ve tepkilerin durmasını sağlayamadı. Sosyal medyada, kurulan hükümetin meydanlara çıkan kalabalıkların taleplerine cevap verebilecek nitelikte olmadığı ve daha başından başarısızlık içinde olacak bir hükümet olacağı özellikle vurgulandı. Yeni bakanlar kurulu listesinin açıklanmasının hemen ardından başkent Beyrut’ta ve Lübnan’ın değişik şehirlerinde gösteriler düzenlendi. Göstericiler yeni hükümetin aslında muhtelif siyasi partilerin desteğini elde etmek amacıyla oluşturulmuş bir siyasi kotalar hükümeti olduğuna dikkat çektiler.
Gidişat hükümetin ilan edilmesiyle birlikte Lübnan’da olayların durulmayacağını ve ülkedeki ekonomik krizin aşılamaması veya en azından bu konuda bir ümit ışığı oluşamaması durumunda da sosyal çalkantıların önüne geçilmesinin kolay olmayacağını gösteriyor.