Libya´da muhalif askerî lider Halife Haftar´ın geçen hafta Trablus´u ele geçirmek üzere yaptığı hamle, ülkede devrim sonrasında suların kolaylıkla durulmayacağını gösterdi. Libya´da 2014 yılında başlayan iç çatışmalar halen devam ederken, uluslararası güçlerin bu kaosu fırsata dönüştürme çabaları da dikkatlerden kaçmıyor.
Bilindiği gibi 2015 yılında Libya´da çatışan taraflar arasında Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde Fas´ta bir anlaşma imzalanmış ve bu anlaşmayla belirli oranda uzlaşı sağlanmıştı. Ancak sahada çatışmaların devam etmesi üzerine bu kez Şubat 2019´da Birleşik Arap Emirlikleri´nin (BAE) Abu Dabi şehrinde Başbakan Fayiz Serrac ve ülkedeki muhalif lider Halife Haftar arasında bir görüşme daha gerçekleşti. Bu görüşmede taraflar arasında şu konularda anlaşma sağlandı:
BM, Libya Barış Toplantısı için tarih ve yeri henüz duyurmamış olsa da ülkede bu maddeler çerçevesinde hazırlıklar yapılıyordu. Herkesin barış için hazırlık yaptığı bu süreçte Libya´nın tamamına hâkim olmak isteyen Halife Haftar, ülkenin doğusunda bulunan Abdullah Sini hükümetini devireceğini ve böylece ülkede tek bir hükümetin kurulmasını sağlayacağını, kendisinin de bir ay içerisinde ya barışçıl şekilde yahut savaşarak Trablus´a gireceğini duyurdu. Haftar, bu çıkışının hemen akabinde Kral Selman Bin Abdülaziz´in davetiyle Suudi Arabistan´a resmî bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin ardından Trablus´ta bulunan silahlı güçlere teslim olmaları için iki hafta süre verdiğini açıklayan Haftar, aksi takdirde bölgeye yönelik operasyon başlatacağını duyurdu. Haftar´ın bu hamlesinin Suud ziyareti ve BM´nin Libya Barış Toplantısı´nın 14-16 Nisan´da Gadames şehrinde yapılacağını açıkladığı dönemde olması oldukça dikkat çekicidir.
Kaynak: insamer.com/tr