Tarih: 17.07.2020 12:55

Libya petrolü paylaşıldı mı?

Facebook Twitter Linked-in

Libya’da Hafter saflarında bulunan Rus Wagner paralı askerlerinin Sirte’yi boşaltarak Cufra’ya çekildiği, hatta burada yoğun bir tahkimat oluşturulduğu haberleri akla çeşitli sorular getiriyor. Haberlerin genellikle “Wagner Sirte’yi boşalttı” başlığı altında verilmiş olması Libya’nın Hafter tasallutundan, aynı zamanda bölünmekten kurtulamadığını akla getiriyor. Ancak, haberin içeriğine girildiğinde Wagner’in Sirte’yi boşaltmasının Libya’yı terk ettiği anlamına gelmediği, Cufra’ya çekilerek buradaki varlığını daha da pekiştirdiğini gösteriyordu.

Bu durum ise aslında Libya’nın petrol bölgelerinin paylaşılmakta olduğunu akla getiriyor. Bir bakıma Libya petrollerinin tamamına el koymanın Libya’da çatışmaların son bulmayacağı ve bedelinin ağır olacağı anlamına geliyor. Ancak, Wagner paralı askerlerinin Sirte’yi terk ederek yine Hafter kontrolündeki Cufra’ya çekiliyor olmalarının perde arkasında bazı güçler arasında bir anlaşmanın olabileceğini akla getiriyor.

Buna Libya petrollerinin paylaşılması olarak bakmanın da yanlış olmayacağını söyleyebiliriz. Libya petrollerinin paylaşılmasının aynı zamanda Libya’nın bölünmesi anlamına geldiğini sanıyorum tekrarlamaya bile gerek yok. Bu noktada medyaya yansıyan haberlerden kısa bir alıntı yapmak istiyorum.

“Özel kaynaklar, Rus Wagner paralı askerlerinin Sirte’den Hafter güçlerinin kontrolü altındaki doğu bölgesindeki petrol limanlarına çekildiğini iddia etti. Wagner güçlerinin hava savunma radarlarını Sirte’deki alanlardan söktükten sonra El Cufra bölgesine yerleştirdiği de öne sürülüyor.

Dubai merkezli basın kuruluşu Al Haddath, Hafter güçlerinin Libya’da yeni hava savunma sistemi konuşlandırdığını açıkladı. Daha sonra yapılan ikinci paylaşımda ise S-300 ile birlikte BUK hava savunma sistemlerinin konuşlandırıldığını iddia etti.”

Bu haberlerden öncelikli olarak Hafter ve Wagner örgütünün birlikteliği, bunların da hemen yanında Rusya’nın yer aldığı net bir şekilde görülüyor. Olay bundan da ibaret kalmıyor. Rusya, doğrudan olmasa da Hafter aracılığı ile Libya’ya yerleşmesini ve Libya petrollerinden alacağı payı artırmaya çalıştığı anlaşılıyor. Bunun da yanında yukarıda da dikkat çekmeye çalıştığım gibi bu son gelişmeler sadece Rusya’nın tek yanlı kararı ile ortaya çıkmıyor ise Libya petrolleri şimdiden paylaşılmaya başlanmış görünüyor. Yani, Rusya Libya’dan pay almadan çekilmek niyetinde görünmüyor. Ancak, medyaya yansıyan farklı haberlere göre Ulusal Mutabakat Hükümeti, ülkedeki Rus paralı askerlerinin ülkeden atılması konusunda kararlı görünüyor. Yani, Libya petrollerinin paylaşılması konusunda Hafter ve Rusya kendi aralarında bir takım anlaşmalar yapmış görünüyorlar. İnsan kimin malını paylaşıyorsunuz diye sormadan edemiyor. Bu arada Ulusal Mutabakat Hükumeti (UMH) Sirte cephe hattına yeni takviyeler göndermeyi sürdürüyor.

Görünen o ki, Libya’da barışın sağlanması için daha epeyce zamana ihtiyaç var. Çünkü bazı güçler Libya petrollerinden pay almadan güçlerini çekmeye niyetli değiller. Şu sıralarda yaptıkları sadece mevzi değiştirmek, özellikle de petrol bölgelerindeki konumlarını güçlendirmekten ibaret. Bu arada ABD’nin de Libya petrolünden pay alma peşinde olduğunu unutmamak gerekiyor. Şu günlerde ABD’den Türkiye’ye yönelik alınmış bazı kararların medyaya yansımasının da tesadüf olmadığını görmek gerekiyor. Türk çeliğine yüzde yüz vergi artırma kararı ile ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Türk akımına yönelik tehditlerinin Türkiye’nin Libya’daki varlığına yönelik bir hamle olarak değerlendirmek yanlış olmaz sanıyorum.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —