ABD'nin İran'a yakınlığı ile bilinen Ketaib Hizbullah örgütü'ne misilleme olarak düzenlediği saldırılar sonrası yaşanan olaylar, Iraklıların Amerikalı işgalcilerden bıktığını ortaya koydu. İran'ın desteklediği Haşdi Şabi örgütü taraftarlarının ABD Büyükelçiliğini basması, dünya gündemine bomba gibi düştü. 2012'deki Bingazi ABD Büyükelçiliği saldırısı ve İran devrimi sırasında ABD Büyükelçiliğinin ele geçirilmesini hatırlatan uzmanlar, bugün Bağdat'ta yaşananların şaşırtıcı olmadığını söylüyor. Öte yandan Irak muhalefetinin ABD'nin ülkeden çıkması için baskısını iki katına çıkaracağı öngörülüyor.
İran'a yakınlığı ile bilinen Ketaib Hizbullah örgütü Irak'ın Kerkük bölgesindeki koalisyon güçlerine bir saldırı düzenlemiş, saldırı sonucunda bir Amerikan vatandaşı hayatını kaybederken, 4 Amerikan askerinin yanı sıra 2 Irak askeri de yaralanmıştı.
Saldırıya misilleme yapan ABD güçleri, İran destekli Ketaib Hizbullah örgütünün Irak ve Suriye'deki 5 hedefini vurdu, saldırıda 28 Haşdi Şabi militanı öldü, 48'i de yaralandı.
Ölen örgüt üyeleri için düzenlenen cenaze törenleri sonrası Haşdi Şabi destekçileri, 'Amerika'uya ölüm' ve 'İsrail'e ölüm' sloganları eşliğinde, Bağdat'ta hükümet binalarının bulunduğu korunaklı Yeşil Bölge'deki ABD elçiliğinin kapısını kırarak içeri girdi.
Duvarı ateşe verilen ABD Büyükelçiği personeli tahliye edilirken, ABD Savunma Bakanı Mark Esper bölgeye çok sayıda asker sevk edileceğini duyurdu.
ABD'nin ülkeyi işgal etmesine karşı olan eski Baas Partisi taraftarları, İran-ABD geriliminde İran'ı tutanlar, kötüye giden ekonomi, ABD'nin 'getiremediği' refah ve güvenlik sorunu... Kısacası halkın neredeyse tamamı bir sebepten ötürü ABD'nin ülkeden artık gitmesini istiyor.
HALK HÜKÜMET VE İŞGALCİ GÜCÜ SUÇLUYOR
Elçilik binasına saldıranların Haşdi Şabi ve İran taraftarı olması, olayların İran-ABD çekişmesi üzerinden değerlendirmesine yol açsa da, Rus akademisyen Grigory Lukyanov, meselenin başka bir yönünü masaya yatırdı.
2012'de Bingazi'deki ABD Büyükelçiliğine düzenlenen saldırıda Büyükelçi J. Christopher Stevens da dahil olmak üzere bu saldırıda dört Amerikalı öldüğünü, 52 Amerikan diplomatının ve personelinin 444 gün boyunca rehin tutulduğu 1979 İran devrimini hatırlatan Lukyanov, Bağdat'ta elçilik binasının hedefte olmasını şaşırtıcı bulmadığını söyledi.
Lukyanov, ABD'nin 2003'teki işgalden bu yana Irak içişlerine karıştırığını, güvenlik ve refah konusunda iyileşme göremeyen halkın Irak hükümetini ve ülkedeki yabancı güçleri suçladığını belirtti.
'ABD KARŞITI DUYGULAR, LİBYA VE İRAN'DAKİ KADAR YÜKSEK'
Irak Başbakanı Adel Abdel Mahdi, Bağdat'ın onayı olmadan başlatılan Kataib Hizbullah'a yönelik operasyonun kabul edilemez olduğunu belirtti. ABD'nin işgalci eylemler sergilediğini belirten mehdi, bunun sokakların fitilini ateşlediğini ve Irak'ın egemenliğini ihlal ettiğini söyledi.
Irak'ta Amerikan karşıtı duyguların, Libya ve İran'da olduğu kadar yüksek bir düzeye ulaştığını belirten Lukyanov, 'Bu bazı askeri veya siyasi oluşumlar tarafından körüklenen bir şey değil' dedi.
Büyükelçiliğin tam olarak tahliye edilmesinin, tüm diplomatik bağların koparılması anlamına gelebileceğini belirten Lukyanov, "Büyükelçilik ve diğer diplomatik bürolara ek olarak Washington, Irak topraklarında büyük bir askeri varlığa sahip ve bunu bölgedeki gücünü yansıtmak için kullanıyor.' dedi.
'İLİŞKİLERİ ZAYIFLATIYOR'
Irak güvenlik güçlerinin büyükelçiliğe yardım etme talebine ABD'nin hızla yanıt verdiği belirtilirken, daha önceki haberlerde protestoculara izin verildiği ileri sürüldü. Askeri analist Scott Ritter, her iki ihtimalde de ABD-Irak ilişkisinin bu olaylar nedeniyle daha da zayıfladığını belirtti.
Scott Ritter'a göre, olayar sonrası Irak muhalefeti büyük olasılıkla ABD'nin Irak topraklarından çıkarılması için, Irak hükümeti üzerindeki siyasi baskısını iki katına çıkaracak.
Irak'ta İran'a yakın grupların ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği önündeki gösterileri ikinci gününde de devam ediyor.
