TBMM’nin 2020’nin ilk oturumunda Libya’ya asker gönderme konusunda hararetli tartışmalara hazırlandığı sırada Irak patladı. İran yanlısı Haşdi Şaabi ve Kataib Hizbullah militanları, Bağdat’ta güya özel olarak korunan Yeşil Bölgedeki ABD Büyükelçiliğini basıp ateşe verdiler. Gelişmeleri yerinde izleyen ve isminin açıklanmasını istemeyen bir Orta Doğu uzmanı 1 Ocak’ta YetkinReport’a “Düpedüz kuşatma hazırlığı görüyoruz, yeni bir Tahran Büyükelçiliği baskını gözdağına benziyor” dedi; tam kırk yıl önce, 1979’da İran İslam Devrimi ardından ABD Büyükelçiliğinin basılarak içindekilerin rehin alınmasını anımsatarak. Amerikalıların 2011’de Libya, Bingazi’deki başkonsolosluklarının basılıp Büyükelçi Christopher Setevens’ın öldürülmesi anıları ise daha taze.
Bağdat’taki Türkiye Büyükelçisi Fatih Yıldız ise telefon konuşmamızda “Gelişmeleri dikkatle izliyoruz” dedi; “Militanların en korunaklı olması gereken yere, bu kadar kolayca girebilmeleri endişe verici. Irak halkından Türkiye’ye bir kötülük gelmeyeceğine inanıyorum ama durum her türlü kışkırtmaya açık.” Büyükelçinin söylemediği, belki söyleyemediği ise baskıncıların içinde İranlıların bulunduğuna dair bilgiler.
ABD’nin 2003’teki işgaliyle Irak’ı İran’a gümüş tepside ikram ettiği her geçen gün biraz daha açığa çıkıyor. TBMM’nin 1 Mart 2003’te AK Parti hükümetinin ABD askerlerinin Irak’ın işgali için Türkiye topraklarını kullanma izin talebini reddetmesindeki isabet de zaman geçtikçe daha iyi anlaşılıyor.
Irak’ta bu hareketli gelişmelerin olduğu sırada Ankara’da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bir gün sonra 2 Ocak’ta Meclis’te görüşülecek Libya’ya asker gönderme tezkeresi üzerine Anadolu Ajansına konuşuyordu. Oktay, Meclis’ten asker gönderme kararı çıkmasının “caydırıcı” olacağını ve Akdeniz’deki diğer tarafların “mesajı doğru anlayacağını”, asker göndermeye de gerek kalmayacağını “ümit ediyordu”. Öte yandan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bütün hazırlıkların tamamlandığını, onay çıkıp talimat verildiği anda askeriyenin Libya’ya sevkiyata başlayacak durumda olduğunu söylüyordu. Bu tartışma, bir yandan “Mehdi’nin gelişini kolaylaştırma” demeçleri veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın güvenlik danışmanlarından Adnan Tanrıverdi’nin asker yerine gayrı-resmî paralı asker gönderme önerisinin gölgesinde yapılıyordu.
Libya’da riskli tablo
Oktay, daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun söylemiş olduğu gibi, Libya ile denizcilik ve güvenlik anlaşmalarıyla “Türkiye’yi Akdeniz’den koparıp karaya hapsetme planlarını bozduğunu” vurguladı. Çavuşoğlu 30 Aralık’ta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti lideri Meral Akşener’i ziyaret ederek Libya konusunda bilgi vermişti; MHP lideri Devlet Bahçeli zaten muhalif değildi, HDP ise hükümet tarafından muhatap alınmıyordu.
Oktay’a göre Meclis kararıyla Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlayan bir planın uygulanamayacağı gösterilecekti. Buradaki gizli adres, ya da adresler, Kıbrıs etrafındaki gaz ve petrol arama çalışmaları çerçevesinde ittifak kuran Mısır, İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Rum hükümetiydi. Bu gruplaşma, aslında Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile birlikte Libya’da Halife Hafter yanlısı güçleri destekliyordu.