Levent Bilgi Yazdı;
Hz İbrahim ateşe atılacağı zaman yardıma gelen Cebrail’e “Allah bana yeter.” demişti. Çünkü O biliyordu ki kendisinin de, odunun da, ateşin de sahibi sadece Allah’tır.
Hz. İbrahim’in atıldığı ateşler sönmedi. Her an hepimiz bir ateşe düşme tehlikesi ile yaşıyoruz. Ateşler sönmez, Nemrutlar bitmez hayat devam ettiği müddetçe.
Bazen kendi kendimizin Nemrudu oluveririz. Ateşlere salarız kendimizi.
Bazen bir aşk ateşi, bazen bir boşluk, bazen bir anlamsızlık ateşi kaplar içimizi.
Bazen gelecek endişesi, bazen derin bir yalnızlık ateş olur yakar yüreğimizi.
Bazen bir dostsuzluk, bazen anlaşılamama, bazen değersizlik ateşi ile yanıp tutuşuruz.
Bazen kendi kendimize ateş olur yakarız ciğerimizi.
Hz. İbrahim gibi atılırız bir ateşin en yakıcı köşesine.
Seni ben kurtarırım diyen sahte melekler gelir ötelerden. Ben senin derdine derman olurum diyen faniler görünür. Psikiyatristler, filozoflar, ilaçlar, dünyeviler, şairler, sevgililer, dünyanın oyunları, oyuncakları bir türlü söndüremez ateşimizi.
Çünkü dışarıda görülen ateş aslında içimizdedir. Ruhumuzu yakan anlamsızlık çukurudur.
Varlığımız bir gayya-yı vucud’da debelenip durur bazen.
Hz. İbrahim gülümser bizlere çağlar ötesinden:
Ey Fani!
Seni yakan ateşe iyi bak.
O ateş senin cehennemin de, cennetin de olabilir.
Ateşlerden şikayet etme, korkacaksan ateşe atılmamaktan kork.
Ateşsiz kalmaktan.
Senin ateşini söndüreceğini iddia edenlere kapılıp durmaktan kork.
Benim de, beni ateşe atanın da, ateşin de Rabbini tanıyorsan ateşler sana gül bahçesine dönecektir.
Gönlünü ateşlerle yandır.
Ta ki dünyanın faniliğini, her şeyin geçip gidişini, bir oyun ve oyalanmadan ibaret olduğunu anlasın.
Ta ki fani olanlara takılıp kalmasın.
Ateş maşa ile değil, çıplak elle tutulunca ateştir.
Ateşlere elinle, yüreğinle dalmaktan korkma.
Ölüm ateşi kemiklerini koz etmeden evvel uyan.
Fenada bekayı bulursan eğer, ateş seni değil, sen ateşi yakarsın.
“Ya aşk içinde harab ol, ya şevk içinde gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül”
Sal kendini tüm ateşlerin ve gül bahçelerinin sahibine.
Gönlün de, ateşin de O’ndandır.