Kore Yarımadası´nda nükleer denemelerin iyice gerginleştirdiği atmosferi yumuşatan Olimpiyat ve K-Pop diplomasisinin ardından haftalardır planlanan tarihi görüşme hayata geçti.
Öncesinde nükleer denemelerin durdurulması, sınırdaki propaganda yayınlarına son verilmesi gibi adımların atıldığı görüşmenin ana gündem maddelerini ilişkilerin geliştirilmesi ve nükleer silahsızlanma oluşturuyor. Masadan barış anlaşmasıyla kalkılması umudu da var.
1910- 1945 arasındaki Japonya sömürgesi dönemini takip eden 1950-1953 Kore Savaşı´ndan bu yana bölünmüş halde olan yarımadanın liderleri Kim Jong-un (Kuzey Kore) ve Moon Jae-in (Güney Kore) ilk kez ateşkes köyü Panmunjom´un Güney Kore´ye ait kısmında bulunan Barış Evi´nde (Peace House) yerel saatle 09.30´da bir araya geldi.
Zirve akışı kapsamında Kim, Barış Evi´ndeki ziyaretçi defterini imzaladı. Kim, "Şu andan itibaren yeni bir tarih başlıyor, bir barış çağının tarihi başlangıç noktasında" ifadesini kaleme aldı.
Görüşmenin basına açık bölümünde Kim, Güney Kore Devlet Başkanı Moon ile açık, samimi ve dürüstçe bir görüşme gerçekleştireceğini belirterek, zirveden iyi bir sonuç almayı umduğunu söyledi.
"Bunun (zirvenin) geçmişteki gibi uygulanamayan sonuçları olması yerine geleceğe kararlılıkla bakarken, birlikte el ele yürüyebileceğimiz bir şans olmasını umuyorum" diyen Kim, Moon´a "bu tarihi yerde" olmaktan çok heyecan duyduğunu belirtti. Kim, Moon´a kendisi ile buluştuğu için teşekkür etti.
Moon ise zirveyi düzenlemeyi kabul ettiği için Kim´e teşekkürlerini sunarak, "Başkan Kim, askeri demarkasyon hattını geçti. Böylelikle Panmunjom, bir ayrılığın değil barışın sembolü oldu" yorumunu yaptı.
Dünyanın gözleri ve kulaklarının Panmunjom´a çevrildiğini vurgulayan Güney Kore Devlet Başkanı Moon, denizaşırı ülkelerdeki vatandaşların yanı sıra iki ülke halklarının zirveden beklentilerinin çok yüksek olduğunu kaydetti.
Moon, zirvede bir anlaşmaya ulaşmayı, dünyada barışı dileyen herkes ve kendi halkları için mükemmel bir hediye oluşturabilmeyi dilediğini belirtti.
Öte yandan liderler yerel saatle 10.30´da resmi görüşmelere başladı.
Kim´e, ülkeyi Güney Kore´nin şubatta ev sahipliği yaptığı PyeongChang Kış Olimpiyat Oyunları´nda temsil eden kardeşi Kim Yo-Jong´un ve ülkeyi yurt dışı ziyaretlerde temsil eden Meclis Başkanı Kim Yong-nam´ın da bulunduğu 9 kişilik bir delegasyon eşlik ediyor.
Güney Kore´nin 7 kişilik heyetinde ise savunma bakanı ve birleşme bakanı yer alıyor.
İki ülke liderleri bir günlük zirvenin sonucunu ortak basın toplantısıyla duyurmadan önce birlikte kısa bir yürüyüş yapıp sohbet edecekler. Zirve Moon´un ev sahipliğinde yapılacak akşam yemeğiyle sona erecek.
Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Kim-Moon görüşmesini "tarihi" olarak niteleyen Sanders, "Müzakerelerin tüm Kore Yarımadası için barış ve refah dolu bir gelecek yolunda ilerleme sağlayacağı konusunda ümitliyiz" ifadesini kullandı.
Sözcü ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim arasındaki görüşmenin de gelecek haftalar içinde gerçekleşmesini beklediklerini kaydetti.
İki ülke liderlerinin, bir günlük zirvenin sonucunu ortak basın toplantısıyla tüm dünyaya duyurmaları bekleniyor.
Kim- Moon görüşmesi, bir Kuzey Kore ve Güney Kore lideri arasında Kore Savaşı´ndan bu yana düzenlenen 3. zirve olma özelliği taşıyor. İlk olarak 2000´de Kim´in babası Kim Jong-il ve Güney Kore´nin o dönemki lideri Kim Dae-jung görüşmüştü. 3 gün süren görüşmede ortak ekonomi projeleri ve savaş sebebiyle ayrılmış ailelerin bir araya getirilmesi üzerinde mutabık kalınmıştı. Kim Dae-jung, Kuzey Kore politikası nedeniyle 2000 Nobel Barış Ödülü´ne de layık görülmüştü.
Ekim 2007´de de yine Kim Jong-il, Kim Dae-jung´un liberal halefi ve şimdiki lideri Moon´un akıl hocası Roh Moo-hyun´la bir araya gelmişti. Roh, askerden arındırılmış bölgeyi geçerek Kuzey Kore´nin başkenti Pyongyang´a gitmişti. Liderler barış anlaşması imzalama çabaları ve bir dizi işbirliği projeleri üzerinde uzlaşmıştı ama bu projelerin çoğu Roh´un halefinin Kuzey Kore´ye karşı daha sert bir politika izlemeyi tercih etmesi üzerine yarıda kalmıştı.