Yeni Şafak yazarı usta hikayeci Mustafa Kutlu'nun aynı isimli eserinden uyarlanan "Rüzgârlı Pazar" dizisi, TRT'nin dijital platformu "tabii"de izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor. Sekiz bölümden oluşacak dizinin yapımcılığını ve senaristliğini Uğur Uzunok üstlenirken, dizinin yönetmen koltuğunda ise Berat Özdoğan oturuyor. Çekimleri Kemerburgaz'daki bir platoda devam eden "Rüzgârlı Pazar" dizisinde, 11 yaşındaki Duran'ın hayat mücadelesi bir üst geçitte kurulan pazarın hikayesiyle anlatılırken, görme engelli Nimet ve Cesur'un aşkı da ekrana taşınacak. Pazarların, işportacı tezgahlarının, gecekondu mahallelerinin görmezden gelinen insanlarının hikayesinin işlendiği yapımın başrollerinde İsmail Hacıoğlu ve Ayça Ayşin Turan yer alıyor.
Farkındalığım arttı
Dizide "Nimet" karakterini oynayan Ayça Ayşin Turan, daha önce görme engelli bir karakter oynamadığını söyledi. Turan, dizide yakın geçmişte yaşananların işlendiğini belirterek "Karakter duygusu haricinde, görme engeli olduğu için Nimet, daha ayrıcalıklı çalıştığım, görme engellilerin dünyasına dair aslında benim de farkındalığımı arttıran bir karakter oldu. Çok cahil olduğumu fark ettim. Etrafımızdaki görme, işitme engelliler için bir noktada bazen biz onlara engel yaratıyormuşuz gibi hissettim. Bu süreç beni duygusal olarak ayrıca etkileyen bir süreç oldu. Engelli insanlarımıza nasıl yaklaşmamız gerektiğini, bilmeden onlara yardım etmek isterken aslında onlara ne kadar kötülük yaptığımızın bilincinde olmamız gerektiğini insanların bilmelerini isterim" ifadelerini kullandı.
Kitap sürekli yanımda
Oyuncu Özgür Cem Tuğluk, ilk kez kitaptan uyarlanan bir yapımda çalıştığını dile getirdi. Hikayeden etkilenen Tuğluk, "Kitabı okuduğumda hayal ettiğim bir şeyler oluşmuştu ama izleyici sıcak, samimi bir şeyle buluşacak. Araştırması, okuması üzerine daha fazla kafa patlatacağım bir şey olduğu için, çok daha heyecanlı. Okuduğum, hayal ettiğim, hocanın, senaryo ekibimizin hayal ettiği şeyin nasıl çıkacağı merak uyandırıcı. Yazarımız ne hayal ediyordu, bu karakterin ete kemiğe bürünmüş halini gördüğünde veya kitabı okuyan bir seyirci izlediğinde 'ne düşünecek' soruları da benim için heyecanlı geliyor. O dünyanın içinden çok çıkmamak adına kitap sürekli yanımda."
Çocuk oyuncu seti ağlattı
Oyuncu Hakan Boyav 2000'lerde geçen hikâyeyi ve karakterini şu sözlerle anlattı: "Mahallede çeşitli karakterler var. Bir kahve, o kahvede de Kahveci Hasan Dayı diye biri var. O rolü de bana uygun gördüler. Başrollerdeki arkadaşlarımıza biz de gerekli desteği vermeye çalışıyoruz. Ben de rolümü, kendi hikayemi sevdim. Seve seve oynuyoruz" dedi. Boyav, sözlerine şöyle devam etti: "Mehmet Oğuz, 10 yaşında bir kardeşimiz ve çok yetenekli. Bütün çocuklar aslında çok yeteneklidir. Çünkü onlar rolü bizim gibi profesyonel olarak üstlenmez, doğuştan inanırlar. Mehmet Oğuz'un bir de fazladan bir oyunculuğu var. O kadar yetenekli ki hepimizi ağlattı."
Kimse böyle bir hayat istemez
Çocuk oyuncu Mehmet Oğuz Dinçer, diziyi izleyenlerin üzüleceğini düşündüğünü söyleyerek "Böyle bir hayatı onlar da olsun istemezler. Set ortamında çok mutluyum. Çekimlerde çok mutlu oluyorum. Çünkü 5 yaşımdan beri bu hayali kuruyordum ve 10 yaşına geldiğimde oldu çok şükür. En büyük hayalim Altın Kelebek ödülü almak" diye konuştu.