Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Kürtler için Türkiye - Irak´ta seçim ve temsilde farklılık

K24 Türkçe´den yazar İbrahim Güçlü´nün konu ile ilgili analiz yazısı...

Kürtler için Türkiye - Irak´ta seçim ve temsilde farklılık

31 Mart´ta yapılan yerel seçim sürecine, YSK´nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin  ?tekrarına? karar vermesiyle birlikte devam denildi. İstanbul seçimi, 23 Haziran´da yeniden yapılacak.

Türk devletinde genel ve yerel seçimleri herkes haklı olarak kendi açısından değerlendiriyor. Bu değerlendirmeler, demokratik ve siyasi etik kültürü çerçevesinde yürümezse bile, Türkler için oldukça anlamlı oluyor.

Kürtler de genel ve yerel seçimleri tartışıyorlar. Ama bu konuda en fazla kafası karışık olan, yönsüz, kendisi için siyaset yapmayan Kürtler ve özellikle de tavırları ideolojikleşmiş Kürtler. Son 31 Mart yerel seçimlerinde de bu savrulma açıkça görüldü.

İstanbul seçimlerinin yenilenmesinde de bu savrulma ve kafa karışıklığı devam ediyor. Özellikle Öcalan ve arkadaşlarının İmralı´dan gönderdikleri görüşlerin bir mektup biçimde açıklanmasından sonra, kafa karışıklığı daha da arttı. Bugüne kadar olan gelişmelerin, Kürtlerin kendileri için değil, sistem ve devlet partileri için oy kullandıklarını gösterdi. 

Kürtlerde gelecekte kafa karışıklığının son bulmasına katkıda bulunmak gereklidir. Bu netlik için, Türk ve Irak devletlerindeki seçimleri mukayese etmenin faydalı olacağını düşündüm. Çünkü her iki devlet bünyesinde de Kürt milleti yaşıyor.

?Seçim? mekanizmasının, demokrasinin bir kavramı olması kadar doğal bir şey olamaz. Çünkü demokrasi dışı rejimlerde seçim mekanizmasına gerek yoktur. O sistem ve rejimlerde yöneticiler güçlerini ya darbelerden ve diktatörlüklerden ya da tanrıdan ve ilahi güçten alırlar.

?Seçim? mekanizması, dünya pratiğine bakıldığı zaman sadece tam demokrasilerde de işlemiyor.  Aynı zamanda kırma, yamalı bohça, Filipinler ve Türk tipi, İran tipi  ara rejimlerde de işleyen bir mekanizmadır. 

Kürtler, Türk devletinde, tek parti ve Atatürk diktatörlüğü döneminde seçimleri yaşamadılar. Irak ve Suriye Baas diktatörlüğü, İran´da şah diktatörlüğü döneminde seçim mekanizmasını yaşamadılar. Kürtler, Türk devletinde 1946 sonrasında, İran´da İslam Cumhuriyeti döneminde,  Irak´ta federal dönemde seçim mekanizması ile karşılaştılar.

Kürtlerin ve bölge halklarının pratik tecrübesi de gösteriyor ki seçimler, hem devletlerin ve rejimlerin niteliği, hem de Kürdistan´ı sömürgeleştiren devletin Kürt milletine bakış açısıyla da doğrudan bir bağı var. Bu durum, Kürtler için seçimleri anlamlandırıyor ve tanımlıyor. 

Türk devleti, kuruluş gününden itibaren Kürtlerle ilgili bir felsefe ve resmi ideoloji oluşturdu. ?Kürtlerin yok ve Türk oldukları? tezini benimsedi. Bu tez gereği her alanda Kürtlere muamelede bulundu. Bu muamele her zaman ırkçı, kötü, barbar, yıkıcı, katliamcı oldu.

Kürtler için seçim ve temsil mekanizmasının, bu muamele dışında tutulması olanaklı değildi. 1946 yılından günümüze kadar gerçekleşen bütün genel ve yerel seçimlerde Kürtler hesaba katılmamış, Kürtler, Türk olarak seçime katılmışlardır. Kimliksiz bir yapı ile bu platformda yer almışlardır. Kendi partilerini kurmaları ve partileriyle seçimlere katılmaları mutlak anlamda olanaklı olmamıştır. Türk partilerine, sistem ve devlet partilerine ya oy vermek zorunda kalmışlar ya da sandık başlarına gitmemişlerdir.

Kürtler, 1946-60 yılları arasında kimliklerinden soyutlanmış halde sadece CHP ve Demokrat Parti´ye oy vererek, siyasi tercihlerini Türkler içinde yapmışlardır.

1960 Askeri Darbesi´nin amaçlarından biri de siyasette tekelleşmeyi sağlamaktı. Oysa gelişmeler, Türkler alanında 1960 sonrasında siyasi tekelleşme yerine, çoklu partiler gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Kürtler 1960´tan itibaren de günümüze kadar esas olarak Türk partileri arasında bir gel-git, aşağı-yukarı yönlü bir rota izlemişlerdir. Bir bu Türk partisine ve bir diğer Türk partisine oy vermişlerdir. Hatta bir Kürt bir seçim dönemi bir partiye oy verirken, başka bir seçim döneminde de başka bir partiye oyunu vermiştir.

Kürtler oyunu verirken, milli çıkarları gözetmemişlerdir. Partilerin devletçi olup olmamalarına, Kürtlere daha fazla ya da az kötü muamele yapıp yapmamalarına, güncel, şahsi, bölgesel, yerel hesaplara göre seçimlerde parti tercihleri yapmışlardır.

Kürtlerin temsilleri, Türk olarak belirlenmiştir. Kürtler, kendi kimlikleriyle genel iktidarı paylaşma, Kürdistan´da iktidar ve egemen olma, yerel iktidarda değişikliği kendisi için yapma olanağı bulamamıştır. Bu niteliksel ve insanlık dışı durum devam ediyor.

Irak´ta Kürtler için seçim ve temsili iki döneme ayırmak lazım. Kürtler Irak´ta Saddam diktatörlüğü döneminde seçimle hiçbir zaman yüzleşmemişlerdir. Irak´taki demokratik olmayan Baas ve Saddam rejiminin niteliği gereği, Kürtler dışındaki ulusal gruplar da seçimlerde taraf olmamışlardır. Arapların kendileri de hesaba katılmamış, değere tabi tutulmamıştır.

Irak Federal Devleti döneminde Kürtler için seçimler ve temsil sorunu faklı bir niteliğe kavuşmuştur. Federal Devlet, bütün eksikliklerine göre Kürtlerin de devletidir. Anayasal, çoğulcu, parlamenter, çok partili bir rejime sahiptir. Kürtler de devletin sahibi olduklarından, yönetimde ve Kürdistan´da söz ve temsil sahibi, yönetici olmaları da olmazsa olmaz bir şarttır.

Irak, Federal Meclis tarafından seçilen cumhurbaşkanı, hükümet/başbakan, meclis başkanı tarafından yönetilmektedir. Cumhurbaşkanı Kürtlerden, başbakan Şii Araplardan, meclis başkanı da Sünni Araplardan seçilmektedir.

Federal Meclis için genel seçimler yapılmaktadır. Seçime Kürtlerin, Arapların, milli ve dini azınlıkların temsilcileri ya kendi partileriyle ya da bağımsız olarak katılmaktadırlar. Kürtlerin siyasi partileri Federal Meclis´te bir grup oluşturmaktadır. Böylece Kürtler, Federal Meclis´te kendi kimlikleriyle temsil edilmektedirler. Irak Federal Devleti´nin yönetiminde temsil ve yönetme hakkına sahiplerdir. Yönetimi/iktidarı her alanda paylaşmaktadırlar. Kürdistan´da da Kürtler kendi kendilerini yönetmektedirler.

Kürtler yönetimlerini, genel, yerel, vali seçimleriyle gerçekleştiriyorlar. Genel seçimin adı Federe Meclis seçimidir. Federe Meclis, bütün Kürdistan partilerinin (milli ve dini azınlıkların partileri de içinde) seçimlere katılmasıyla, halk tarafından seçilen milletvekillerinden oluşur. Federe Meclis, devlet başkanını, hükümeti, hükümet başbakanını seçer. Yerel yönetimler, belediye başkanları; iller, seçilmiş valiler tarafından yönetilir.

Türk ve Irak devletlerindeki Kürtlerin seçim ve temsili yapıları karşılaştırıldığı zaman, büyük bir niteliksel farka sahip oldukları hemen tespit edilebilir. Bundan dolayı, Kürdistan´ın kuzeyinde ve Türk devletinde bu statünün yaratılması için mücadele edilmeli. Ancak o durumda Kürtler seçimlerde, kendi yönetim ve temsillerini gerçekleştirmek bilinciyle seçimlerde hareket ederler.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER