11. 08. 2018 Cumartesi
Hüseyin Rahmi Gürpınar´ın bir romanında dünyaya kuyruklu yıldız çarpacak haberleri üzerinden iki komşu arasındaki konuşma mizahi bir dille verilir. Bu konuşmalar o dönemde hayata bakış ve değerleri ele verirler. Meselâ; bir yerde komşu; ?bizim ev helal parayla yapıldı, kuyruklu yıldız çarpsa da bir şey olmaz? derken bir değere işaret eder. Bir başka yerde komşu; ?eve kapanırım ve kapımı kapatırım, kuyruklu yıldız çarpsa da beni ilgilendirmez? demeye getirir.
Evimizin, yiyeceklerimizin helal parayla sağlanması, buna hassasiyet gösterilmesi giderek önemini yitiren bir şey maalesef. Bir organizmaya haram girdiğinde, oradan bir hayır çıkmayacağı hassasiyeti özenle bugün de korunması gereken bir değerdir. Bunu belirttikten sonra, ikinci komşunun söylediğine geçebiliriz. Bu söz bana kendi içine kapalı evrende ve dünyada yaşamakla küresel dünya arasındaki gerilimi hatırlatıyor.
Farklı platformlarda ve sosyal medyada dolaşımda olan bir takım sözler, hala nasıl bir dünyada bulunduğumuz konusunda anakronizm yaşadığımızı bize göstermektedir. Farklı konular üzerinden tartışma yaparken, hala kendi kapalı evreninde yaşamaya devam eden ve dünya gerçeklerinin farkında olmayan bir takım insanların da epey çoğunlukta olduğunu görüyorum.
100 yıl önce ulus-devlet mentalitesi içinden konuşulan kendi kendine yeten ülke fenomeninden bahsedilmekteydi. Fakat bugün acaba bir ülke her alanda güçlü olsa bile, bu diğer ülkelerden azade bir hayat yaşayabileceği anlamına gelir mi? Açıkça söyleyelim; gelmez. Kendi kendine yetmek, güçlü olmak hayatiyetini devam ettirmek için önemli bir koşul. Ama küreselleşme dünyanın küçülmesiyle birlikte bağımlılıkları da artırmıştır.
Diğer önemli bir unsur Wallerstein´ın modern dünya sistemi teziyle açıklamaya çalıştığı durumdur. Merkez, çevre ve yarı çevre şeklindeki ayrıştırmasıyla bir anlamda farklı bölgesel güçlere atıfta bulunuyor. Buradan yola çıkarak diyebiliriz ki, evet Amerika gibi küresel aktörler diyebileceğimiz bir takım ülkeler, dünya ölçeğinde karar alma mekanizmalarında ve etkinliklerde ciddi anlamda belirleyiciler. Fakat dünyada tek süper güç ya da yegane güç Amerika değildir. Bu durum Amerika´nın gücünü azaltmaz ama küresel sistemi ve güç dengelerini iyi bilmeyi gerektirir.
Temennimiz odur ki, Türkiyemiz içinden geçtiği bu zor günleri hepimizin gayretleriyle atlatsın ve güzel günlere ulaşsın.