Tarih: 30.07.2020 11:30

Kürdlerin Sorunları İçseldir

Facebook Twitter Linked-in

Devlet mi milleti  yapar, Yoksa Millet mi devleti yapar?

Bu  tartışma nerdeyse; ‘’Tavuk mu yumurtadan, yoksa yumurta mı tavuktan’’ çıkar meleseine döndü.

Hatta Yunan Agoralarında ‘’Melekler dişi mi? Yoksa erkek mi? Sorunu yüzyıllarca tartışıldı.

Felsefî olarak bazı şeyleri tartışmak ve karşılıklı düşünce egsersizleri yapmak; zamanı olan için hoş ve gereklidir.

Ancak sorunun özünü anlama ve sonuca ulaşmak için; dünyanın en büyük sorunlarını bir saatte çözüme kavuşturmak da mümkün ve dünyamız böyle bir hızlılık ve pratikliği şart koşuyor.

Benim sorunum şu;

‘’Devlet mi milleti, Millet mi devleti oluşturur?’’

Biz genel Kürdler ve özellikle Kuzey Kürdleri için anahtar soru bu.

Bana göre;

Önce milllet, Miliyet, Ulus ve etmolojik olarak bu olguların takip edilmesi gerekir.

Toplumun ilk va ana hücresi AİLE. Aile ise Tek Eşlilik’in ortaya çıkmasıyla vücut bulmuştur.

Klan ve iptidai yaşam tarzı Tek Eşlilik ve AİLE’nin oluşumuyla, ÖZEL MÜLKİYET ve beraberinde DEVLET’ denen aygıtla ortaya çıkmıştır.

Savaş ve barış şefleri. Artık ürün ve artık ürüne el koyanlar, yani sınıflar ortaya çıkmış. Bunun içinde en iyi eser: F: Engels’in Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni’’ kitabıdır.

Biz Kürdler tarihi çok geriden seyrettik. O nedenle biz Geç Uluslaşma’nın hala derin sancılarını yaşıyoruz. Her ne kadar genelde Kürdler işin kolayına kaçarak; mevcut sömürgeci ve işgalci güçleri suçlasalar da; bence suç önce şartlarımızda, bizde ve sonra dış güçlerdedir. Ama biz üçüncü şıkı öne alıyoruz.

‘’Kahpe İngiliz tek ulus Araplara 22 devlet verirken biz Kürdleri yok saydı.İran ve Osmanlıyla ikiye Lozan’la da dörde bölündük.’’ Bu tezi ucuz ve bana pek mantıklı gelmiyor. Özümüze dönelim. İğneyi kendimize çuvaldızı düşmanımıza batıralım.

İngilizler Güneş Batmayan İmparatorluk’ken; herkes onunla kendisini yapılandırırken, onunla anlaşarak devletini kurarken neden bizim ‘’Kralımız Şêx Mahmudê Benzerci İngilizlerle savaştı? Nede ben Gavur İngilizin elini sıkmam, dedi ve neden İngiliz elçisinin dişlerini söktü? Bu ne cüret?’’ Kimse ‘’Krala’’ bunu sormadı.

Demek arıza bizde.

Atalarımızda.

Dedelerimizde.

Millet veya ulus olamanın geri bilinci. Hala aşiret ile yetiniyoruz. Aşiret bir toplumsal örgütlenme biçimi. Lakin devlet daha üst bir örgütlenme. Devlet her şeyden önce ekonomik bağımsızlık ve bir Pazar sorunu. Pazarla beraber bir ulusal sınırları belirleme, onu korumak ve idere etmektir. Bunun için de Ordu gerekir. Yani bir bağımsız  için milli bir beraberlik, yeni bir ruh ve heyecan şart. Peki Kürdlerin Milli şuuru, dili, merkezi ordusu ve birliği var mı?

Bugün dış dünyada Kürdlerin Milli Devlet olmaları için her şey hazır.

Lakin Kürdler kendi içinde buna hazır değil.

Demek sorun dışsal değil, içseldir.

Önce Kürdlerim millileşme ve uluslaşması gerekir.

Bu ulus olma bilinci çıkarlarda ortaklaşma ve birlik, bu birlik de onu devletleşmeye götürecek.

Buna en yakın aday Güney Kürdistan dediğimiz KRG’dir.

Sloganlarla, nara atmakla ve ‘’Bağımsızlık bağımsızlık’’ demekle devlet olunmuyor.

İkinci devlet olmaya yakın parça Batı Kürdistan’dır.

Orda da yine iç engeller buna takoz oluyor.

Bize; Kuzey Kürdistan’a gelince:

‘’Binmişiz bir alamete, gidiyoruz felakete.’’

‘’Bağımsız, birleşik ve müferreh Kürdistan şiarıyla’’ orataya  çıkan Öcalan ve PKK’sı 56 örgüt vagonuyla; tüm egemenlerin devlet birliğini koruma birliği ve hamisi durumunda.

İranın toprak birliği, Suriye’nin birliği, Irak’ın birliği, Türkiye’nin birliği…

Kürdlerin birliğine gelince ‘’Kürdün canı cehenneme’’ diyorlar.

Bence Türk devleti ve Türk Halkından önce bu gruhla mücadele etmek gerekir.

Ama nasıl?

Yine bana göre; yeni bir program ve yeni bir paradigma ile.

Çağımıza uygun bir dünya, bölge ve değişen şartlara göre her parçanın özgün durumuna göre bir çözüm modeli sunulmalıdır.

Mevcut partiler, hareket ve oluşumlar. Bir eleştiriye tabi tutulmalı ve bunların dışında, farklı ve gerçekçi bir proğram ile ortaya çıkılmalıdır.

Bu tek tek bireyler, kaaat önderlerini aşan bir durum.

Peki nerden başlamalı ve neler yapılmalı?

Benim yine naçizane düşüncem; bu sorunu kendilerine dert edinen; ulusun davasını kendi davası gibi gören kadroların işi.

Ne kadar sağlam kadro, o kadar sağlam iş.

Adama göre iş mi? İşe göre adam mı?

Para mı? Kadro mu?

Dava adamı, ölüm gömleğini giyen eylem adamları.

Bizim eylemle liderimiz ortaya çıkmalı.

Çakma ve ısmarlama lider tipin de paydos çekilmeli.

(….)

30 Temmuz 2020

Kaynak: ocakmedya.com




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —