Güçlü İmparatorlukların ve devletlerin temelini soylu aileler oluşturur. Bu ailelerin temel sutunu da karekterli kişiliklerdir.
Buna literatür gereği Tarihte Bireyin Yeri ifadesi uygun gelir. Bireyin rolü ve görevini Georgi V. Plehanov kitabı aynı zamanda –dönemin devrimcilerini- baş yaptıydı. Vakti zamanında ben de okumuş ve hayli yararlanmıştım.
Ancak ben daha sonra Amin Maalouf’un Ölümcül Kimlikleri kitabında aradığımı bulmuştum. Ve artık benim temel, başucu kitabım buydu.
O kitap hala önümde ve o kitaptan şu alıntıyı hepimiz ve konumuz açısından almak durumundayım.
‘’Her yaralı toplumun içinde doğal olarak önderler belirir’.
Öfkeyle ya da hesapçı bu kişiler, yaralara merhem olan ‘’Sonuna kadar gidelim’’ söylemleriyle ortaya çıkarlar. Bir hak olan saygıyı kişilerden dilenmemek gerektiğini, ama bunu onlara dayatmak gerektiğini söylerler. Zafer ya da intikam sözü verir, zihinleri ateşler ve zaman zaman, incinmiş kardeşlerinden bazılarının için için rüyalarına girmiş olabilecek aşırılıklardan da yararlanırlar. Artık dekor hazırdır, savaş başlayabilir. Ne olursa olsun ‘’Ötekiler’’ bunu hak etmiştir, çok eski zamanlarda beri ‘’Bize çektirdikleri her şeyi’’, ‘’Bizler’’ bir bir hatırlamaktayızdır. Bütün cinayetleri, bütün haksızlıkları, bütün aşağılanmaları, bütün korkuları, isimleri, tarihleri, rakamlar’’
Evet, toplum içindeki bu sapkın kişiler için gerekli olan bir korku iklimdir ve zaten; ‘’bir halk korkmaya başladığı andan itibaren dikkate alınması…’
Gereken şey, bu tehditin gerçekliğinden çok korkunun gerçekliğidir’’ der A. Maalouf.
İşte benim de aradığım ve içinde bulunduğumuz son 40 yılın dermanı ve açıklaması bu ifadede.
Ben bu bilgiler ve vardığım sonuçlar içinde ÖCALAN ve Öcalan benzerlerine bakıyorum.
Sahi ÖCALANLAR kimdir?
Geçenlerde Öcalan tarafından katledilen Mehmet Şener Ailesi gibi ÖCALAN’ları da kısaca vereyim.
Bölgede ve mahalli ifade içinde onlara MALA OCÊ… (Öcalanlar) diyorlarmış.
Selanikli Mustafa Kemal benzeri bir durumla karşı karşıyayız.
Tipik bir Türk Filmi anlayacağınız:
Ana Zübey’de yerine burada Üweyş var.
Baba Ali Rıza Efendi yerine bir Ömer var ama nee hikmetse (yıllarca araştırmama rağmen bir fotosunu bulamadım Ömer Efendi’nin.
Hasılı (tam olarak nereli oldukları) nerden gelip nereye gittikleri belli olmayan Ömer ve weyş hanımdan 3 kız, 3 oğlan olur.
Bunlerı numaralarsam:
1- Havva
2- Aynê
3- Abdullah
4- Fatma
5- Mehmet
6- Osman
Urfa/Halfeti/Amere köyü nüfusuna kayıtlar böyle.
Halfeti’nin 36 köyü ver. Bunlar Cibin, Hırbık/Amera, yan taraflarda 6 adette Türkmen köyü bulunmaktadır.
Öcalanların en başında gelen Abdullah bir başka yazım konum olacak.
Ben daha çok bugün ölen Osman Öcalan üzerinde duracağım.
X
Öcalanların Aile şeceresi ve haklarındaki bilgi çok şaibeli.
Malumunuz Abdullah Efendi’nin kendi açıklamasıyla ‘’Anam Türk’tür’’ dedi ve kayıtlara öyle geçti. Babası hakkında ne dün ne bugün bir ifadede bulunmadı.
Anasının Türk, Türkmen olması normal ve doğal çünkü Annesi weyş’in geldiği Pirpar, Hemizyan civarında 400 Türkmen köyünü olduğu anlatılır.
Ben uzun yıllar önce Öcalanların en küçüğü olan ve bugün Korona’dan ölen Osman’a anasını, babasını ve geldiği yeri sormuştum.
O bana ‘’Biz aslen Deyrülzor’dan gelmişiz. Anam Kürd’tür’ demişti.
Türk, Türkmen, Kürd, Ermeni veya başka bir milliyetten olup olmadıkları henüz belli değil.
Abdullah ve Osman’ın hayatı siyaset, alevere-dalavere sorana göre ana ve babaları milliyet değiştirebilir. Bunlara alıştım ben.
X
Özelde Osman Öcalan’a gelecek olursam; bu zatın partililik hayatım boyunca ne gördüm ne tanıdım. Sadece duydum. Ve abisi Abdullah Öcalan bunun için GA OSMAN diyordu.
GA Kürdçe Öküz demektir. O zaman ÖKÜZ OSMAN olmuş oluyor.
Peki Ga Osman PKK içinde kimdir? Ne gibi etkisi ve konumu vardı.
Benim ve bizim için önemli olan budur.
Genelde Kürdlerde ve özelde Öcalan’larda da kadınlar her anlamıyla kayıt dışıdırlar.
Sofrada, toplumda, askerde, siyasette. Her şeyde.
Bu anlamıyla; biz Havva, Aynê, ve Fatma’yı es geçeceğiz. Bu konuda ayrımcı ve kadın karşıtlığı yok. Sadece bir gerçeğin ifadesidir bu.
Üç kadın Öcalan gidince geriye üç erkek Öcalan kalıyor.
Abdullah (İllalah) o kalsın. Yükü ve kapsamı çok ağır.
Mehmet içinde Abdullah ‘’O deli, belengazın teki. Evlendirin eve baksın’’ diyordu. Ama Osman Ga olsa da, yine de bir siyasi figür olarak ‘’KARDEŞ’tir.
X
PKK tarihi anlatılırken; Osman’ı Urfa kitle faaliyetleri içinde bir taraftar olarak görürüz.
Sonra bir dönem Libya’ya işçi olarak gider. PKK geliştiği oranda o da ilişkilerini sıklaştırır veya yönlendirilir.
Dediğim gibi ben onun bu tür faaliyetlerini bilmem.
Ancak 2000’li yıllardan sonra Ferhad olarak sahne alır ve PWYD olarak bir kopuşla sesi duyulur.
Bu tam olarak 4.PKK kongresine tekabül eder.
Bu dönemi de Sarı Baran, (Cihangir Hızır) ve Botan (Nizamettin Taş) bilir.
Zaten bugün aynı kişi 40 yıllık arkadaşı adına konuştu ve onu en iyisi Botan anlatsın.
X
Benim onunla siyaseten buluşmam ve tartışmam bir başka yazım konusudur.
Hiçbir kimsenin ölümüne sevinmem ama halkımın başına musallat olan ve karşı düşman güçlerden Öcalması gerekenler halkımdan Öcalanlar durumuna geldikleri için Osman’ın yokluğuna sevindim. Çünkü suratını bile gördüğümde midem bunalıyordu.
…..
15 Kasım 2021