Krizde Maliyeti Düşürmenin Yolu: Suriyeli İşçi Sömürüsü

Barış SOYDAN - 21. 09. 2018 Cuma

Krizde Maliyeti Düşürmenin Yolu: Suriyeli İşçi Sömürüsü

21. 09. 2018 Cuma

Önce dün açıklanan Yeni Ekonomik Program´dan sonra doların neden (düşeceğine) yükseldiğiyle ilgili kısa bir not, sonra başlıktaki konu...

Ekonomi çevreleri uzun zamandır Orta Vadeli Program´a (OVP) kilitlenmişti. Beklentiler büyüktü.

Önce OVP´nin isminin ?Yeni Ekonomik Program? olarak değiştirildiğini öğrendik. Sonra bankalarla ilgili atılması beklenen radikal adımların atılmayacağını...

Bakan Albayrak dün bu konuda, "Bankaların güncel mali yapıları ve aktif kalitelerini tespit etmek için hızlı şekilde mali bünye değerlendirme çalışmalarını başlatıyoruz. Bu çalışmanın sonuçlarına göre gerektiğinde bankacılık sektörünün yapısını güçlendirecek bir politika seti devreye sokulacaktır? demekle yetindi.

Oysa piyasalar bankaların sorunlu kredileriyle ilgili somut adımlar atılmasını bekliyordu. Uluslararası haber ajansı Bloomberg, önceki gün bankaların sorunlu kredilerinin özel bir devlet kuruluşuna devredileceği haberini geçmişti? Bu haber doğru çıkmadı. Kim bilir, belki de bu adım son anda Yeni Ekonomik Program´dan çıkarıldı. Bunun etkisiyle Dolar dün önce 6.35´e kadar sıçradı. Sonra gerileyerek 6.20´ye indi.

Dünden çıkan sonuç: Piyasalar iktidardan sorunlu krediler konusunda radikal adım bekliyor.

                                          ***

Krizde maliyeti düşürmenin yolu: Suriyeliler

Almanya, II. Dünya Savaşı´ndan bir enkaz halinde çıktıktan sonra Başbakan Adenauer liderliğinde kalkınma hamlesi başlatmıştı. 1960´lara gelindiğinde savaşın izleri silinmişti bile. Ama bu sefer de işçi açığı ortaya çıkmıştı. Almanya 1960´larda Türkiye´den işçi almaya işte bu nedenle başladı...

Zaman zaman organize sanayi bölgelerinde düzenlenen toplantılara katılıyorum. Şaşırtıcı gelecek ama kriz öncesinde birçok sanayici, çalıştıracak işçi bulamamaktan şikayetçiydi.

Örneğin metal işkolunda faaliyet gösteren orta boydaki bir ihracatçı şirketin yönetim kurulu başkanı, ?Daha fazla işçi olsa daha fazla ihracat yaparım. Neredeyse üç yüze yakın işçi eksiğiyle çalışıyorum? diyordu.

Bana öyle geliyor ki, Türkiye´ye Suriyeli göçü, 1960´lar ve 70´lerde Almanya´ya Türkiye´den yaşanan göçle aynı işlevi görüyor. Türkiye´den giden işçiler nasıl 1960´lar ve 70´lerde Alman sanayisinin işçi açığını kapattıysa, Suriyeli işçiler de bugün Türkiye sanayisinin işçi açığını kapatıyorlar.

Bugün özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki fabrikalarda Suriyeli işçilerin çalıştığı sır değil. Bunu resmi ağızlar da doğruluyor. Örneğin eski Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Suriyeli sığınmacılar olmasa fabrikaların duracağını söyleyerek şöyle demişti: "Şu anda Kahramanmaraş´ta, Adana´da, Osmaniye´de, Gaziantep´te, hatta Ankara Ostim´de Suriyeliler olmasa düz işçilik yapan yok."

Suriyelilerin çalışıp kendi geçimlerini sağlamaları güzel. Hazine´ye yük olmak yerine vergi vererek kaynak sağlamaları da. İyi güzel de, Suriyeli işçiler kaça çalıştırılıyor acaba?

Geçenlerde Trakya´da faaliyet gösteren bir sanayici, Batı bölgelerindeki şirketlerin "oyunu" kuralına göre oynadığını, işçi bulabilmek adına gerektiğinde yılda birkaç maaş ikramiye verdiklerini, kreşlere kaynak ayırdıklarını (İşçi açığını kapatmanın bir başka yolu, kadınları işgücüne dahil etmek), buna karşılık Doğu ve Güneydoğu´daki birçok kayıtdışı firmanın 500 lira maaş ve barınma karşılığında Suriyeli işçi çalıştırdığından, bu durumun haksız rekabet yarattığından şikayet ediyordu.

Daha önce de yazmıştım:

IMF geçtiğimiz bahar aylarında yayınladığı raporda işgücü piyasasının ?esnekleştirilmesi? gerektiğini belirterek, göçmenlerin (yani Suriyelilerin) çalışma izni almalarının ve iş kurmalarının kolaylaştırılmasını istemişti. Trakyalı sanayicinin derdinin çözümü, IMF´nin bu önerisi olabilir. İnsani olan da bu. (Tabii Suriyeliler, 500 TL´ye değil en azından asgari ücrete çalıştırılırlarsa!)

Fakat gerçeği gizlemeye gerek yok: İşgücü piyasası IMF´nin istediği gibi esnekleştildiğinde, zaten reel olarak düşmekte olan ücretler üzerinde aşağı yönlü çok daha büyük bir baskı oluşacaktır...